Hepimiz Teknolojinin kolaylıklarını biliyoruz ve hatta teknoloji ile iç içe yaşıyoruz. Getirdiği kolaylıklar sayesinde bir çok işimizi daha kolayca yapabiliyoruz.Ve hatta anlamadan da teknolojinin esiri olabiliyoruz.
İşte bu nedenledir ki, 2014 yılının teknolojide yeni moda çığırı açması gözden kaçmayacak,1970’lerde bugün her köşe başından para çekmemizi sağlayan ATM’ler tasarlandı, 1990’ların sonu birçoğumuz MP3 çalarlarla tanıştık, askeri amaçlı kullanım dışında GPS 2000’lerin başında hayatımıza girdi, gene 2000’lerin başında herkesin mesaj yazdığı ve konuştuğu bir cep telefonu vardı, bilgisayar kullanımı ve internet aynı dönemde hızla yaygınlaştı. İlerleyen yıllarda interneti yanımızda taşımak istedik, ilgimiz akıllı telefonlara kaydı, mobil pazar büyüdü, akıllı telefonlar elimiz ayağımız oldu. 2008-2009 iPhone; 2010 iPad yılıydı. Teknolojik araçlar zaman içinde yaşamımızın vazgeçilmez parçası oldu. Bugün gözlük, saat gibi aksesuvarların teknolojik açılımlarını konuşuyor, teknolojiyi daha da yakınımıza getirmenin yollarını arıyoruz.
Wired dergisi 2014 yılını giyinebilir teknoloji yılı olarak nitelendiriyor. Akıllı saatlardan sağlık monitörü cihazlara yepyeni aksesuvarlar bizleri bekliyor. Yüzük, bilezik veya kemer seçiminde ön plana çıkan görsel tasarımların yanında işlevsellik herşeyin üzerinde olacak. Teknoloji bilgisayar, akıllı telefon, tablet gibi yanımızda taşıdığımız görece büyük cihazlardan, kompakt üzerimize giyebileceğimiz veya takabileceğimiz herzaman yanımızda vücudumuzun bir parçası haline gelmesi olasılığı çok yüksek.
Pebble teknolojide yeni bir dalga başlattı
Eric Migicovsky’nin akıllı saati Pebble yüzlerce yatırımcının sponsorluğuyla 10 milyon doların üzerinde rekor fon toplayan bir teknoloji girişimi. 18 Mayıs 2012’de kitlesel fonlama sitesi Kickstarter (crowdfunding) aracılığıyla ‘Pebble: iPhone ve Android için E-Kağıt Saat’ projesi 68.929 kişi tarafından desteklendi. Pebble Technologies’in kurucusu Eric Migicovsky’nin amacı, 100.000 dolar toplamak ve ilk etapta 1.000 Pebble üretmekti. Proje Kickstarter’da yayınlandıktan 2 saat sonra bu hedefine ulaşmış, 6 gün içinde Kickstarter’ın gelmiş geçmiş projeleri içinde rekor kırmıştı. 37 gün sonunda nihai bir rekor mevcuttu: 10.266.845 dolar. Toplanan meblağ belki Migicovsky’yi de şaşırtmıştı ancak Pebble’a olan ilgiyi Migicovsky çok daha önceden keşfetmişti. 4 yıldır bu ürün üzerine çalışıyordu ve Pebble’in ilk örneklerini ne zaman arkadaşlarına gösterse, arkadaşlarının gözlerinin parladığını, büyük bir ilgiyle sorular sorduklarını ve böyle bir ürüne çok ihtiyaç duyduklarını görüyordu.
Pebble nedir?
Pebble siyah-beyaz e-kağıt görünümlü, gelen emaillerinizi, çağrı ve mesajlarınızı titreşim yoluyla bildirme özelliğine sahip bir akıllı saat. Açık API sayesinde araç için tasarlanmış binlerce uygulama mevcut. Örneğin, Pebble Canvas ile kişiselleştirebildiğiniz bir saat görünümü seçebiliyor, hava durumu, takvim, borsa bilgileri gibi bilgileri ekranına yansıtarak anlık takip edebiliyorsunuz. Pebble aslında bir aracı: akıllı telefonunuzu bir saat aracılığıyla vücudunuzun bir parçası haline getiren bir aksesuvar.
Pebble fikri 2008’de Migicovsky Kanada’daki Waterloo Üniversitesi’ne giderken doğmuş: Bisiklete binerken telefon mesajlarından ve emaillerinden haberdar olmak isteyen Migicovsky Blackberry ile çalışan bir parça metale sarılı bir devre kartı tasarlamış. InPulse adını verdiği bu cihazdan birkaç yüz tane üretip 150’şer dolara sattıktan sonra California’ya taşınmaya karar vermiş. Silikon Vadisi’nin yakınında olmak hayatını değiştirmiş, Kanada’da herhangi bir donanım üretmiş kimseyle karşılaşmazken, California’da tanıştığı herkes donanım üretmekteymiş. InPulse’ta deneyimlediği problemleri çözebileceği yeni bir ürünün çalışmalarına hızla başlamış ve hem iPhone hem de Android ile çalışabilen direkt güneş ışığında görünebilen, su geçirmeyen ve haftada bir şarj edilerek çalışan Pebble’ı tasarlamış. İlk etapta sponsor bulma aşamasında çok güçlük çekmiş. Yatırımcılar ya donanıma yatırım yapmaya sıcak bakmamış ya da akıllı saat için pazar olmadığını düşünerek projeye para yatırmamışlar. Ta ki Migikovsky tüm alternatifleri tüketip Kickstarter’a yönelinceye kadar…
Akıllı saat iWatch ile evrimleşebilir
Pebble akıllı saat pazarında tek değil, 18 markanın akıllı saati var. Samsung’un Galaxy Gear, Qualcomm’un Toq’u, Sony’nin akıllı telefonu ve tabii 1 sene içinde çıkması beklenen Apple’ın çok konuşulan iWatch’ı. Pebble’ın ana fikrinin üzerine koyarak akıllı telefon fikriyle bir devrim yapacağını açıklıyor Apple’ın kurucu ortağı Wozniak: ‘Tüm akıllı telefon ve interneti bileğinize getireceğiz’ diyor.
iWatch’ın piyasaya çıkış tarihiyle ilgili haberler karışık. Birkaç ülkede patent başvurusu yaptığını biliyoruz. The Diplomat’ın haberine göre, iWatch ancak 2014’ün sonuna doğru satışa sunulacak. Apple’ın gizlilik konusundaki titizliği göz önüne alınırsa, iWatch ile ilgili ne kadar ketum davrandığını ve davranacağını kestirebilirsiniz. iWatch’la ilgili çok çeşitli spekülasyon mevcut: Uzun pil ömrüyle ilgili çalışmalar yapıldığı biliniyor. Ayrıca, kadın ve erkek için iki farklı tasarım üzerinde çalışıldığı söyleniyor. Kadın ve erkek versiyonlarının boyutlarının farklı olabileceği söylentiler arasında.
Google Glass ile Gözlük Takmaya Özenilebilir
Giyinebilir teknolojide saati gözlük takip ediyor. Google Glass’ın resmi websayfasına girdiğinizde ‘Camın ardından bir dünyaya hoşgeldiniz’ diye bir slogan gözünüze çarpıyor.
Neler yapabiliyor Google Glass? Vereceğiniz sesli komutlarla resim ve video çekiyor, canlı video çekimlerini anında paylaşabiliyor, navigasyon işlemi görüyor ve Google Maps’teki gibi gideceğiniz yeri yön bildirerek tarif ediyor. Konuşarak mesaj atmanızı sağlıyor. Google’da arama yapar gibi Glass’a konuşmanız ve aradığınız bilgiye saniyeler sonra kavuşmanız mümkün. Google’ın çeviri hizmeti sayesinde Çin’de sebze meyve alışverişini Çince yapabilirsiniz.
Google Glass’ın tasarımı işlevleri kadar çekici. Hafif ancak sağlam olduğu vurgulanıyor. Kömür, portakal rengi, mavi, beyaz ve kahverengi tonlarında renk seçeneği var. Görüntüsü modern, sade ve şık. Yüzünüze yakışacak yalın bir aksesuvar.
Tabii insanı en çok cezbeden insana neredeyse süper güç veren yapabilirlikleri. Amerika genelinde kısıtlı sayıda Google Glass meraklısına gözlüğün prototipi bir süredir denettiriliyor ve Glass’ın nasıl geliştirilebileceği kullanıcıların deneyimleri doğrultusunda şekillendiriliyor.
Söylentilere göre 2014’ün ilk yarısında önceden verilmiş Google Glass siparişleri sahiplerini bulacak ve Google Glass resmen piyasaya verilecek.
Dev teknoloji pazarı yeni bir dev yaratıyor
Teknoloji devlerinin yatırımları, ilk örneklerini gördüğümüz ürünleri ile teknoloji sevenlerin günden güne artan ilgisi giyinebilir teknoloji pazarını kısa sürede hızla büyüyecek yıldız pazar ilan etmiş durumda. Araştırma firması Gartner’ın tahminlerine göre, giyinebilir teknoloji pazarı sadece 3 yıl içinde 10 milyar dolar değerinde olacak.
Giyinebilir teknoloji pazarı bilişim teknolojisine tamamlayıcı mı olacak yoksa teknolojiyi tam anlamıyla dönüştürecek mi? Çok tartışılan dev şirketlerin birbirleriyle hatta kendi içlerinde çelişkiye düştükleri bir konu bu. Kesin olan şu ki; tamamlayıcı da olsa, teknolojiyi tamamen değiştirip kompakt, stilize ve mobil hale getirse de, pazarda insanların yaşamını kolaylaştıran ürün çeşitliliğine yer açılacak.
Her yeni teknoloji yeni problemlerle hayatımıza giriyor
Google Glass gibi teknolojiler beraberinde özel hayata saygı ve gizliliğe dair tehditler oluşturuyor. Örneğin, bazı özel mekanlarda, restoran ve kulüplerde yönetim Google Glass takılmasını uygun bulmuyor, üyelerinin özel yaşamlarını korumak istiyorlar. Aslında aynı durum istediğiniz anda video veya resim çekebileceğiniz akıllı telefonlarda da var ancak Google Glass daha pratik, hızlı ve önlenmesi zor.
Google Glass yeni bir teknoloji. Cep telefonları son 10 senede nasıl toplum içinde kabul gördüyse ve nezaket kuralları içinde yerini aldıysa – ya da nezaket kuralları genişlediyse – (örneğin, her zaman her yerde cep telefonuyla konuşmanın kabul edilir olması gibi), Google Glass gibi teknolojiler de günlük yaşamımızda yerlerini bulacak.
İşletmeler için yeni güvenlik ve kontrol sorunları teşkil edecek bu araçlar yepyeni iş alanları doğuracak. Şirketlerin bilişim teknolojilerini sağlam bir politikayla yönetebilmeleri için bu yeni araçları kabullenmeleri ve çalışanlarının Google Glass’ını network içine güvenli bir şekilde bağlamanın yollarını bulmaları gerekli. Şirket genelini düşündüğünüzde bu yüzlerce ekstra dijital aracın Wi-Fi veya Bluetooth ile network’e bağlanması, internet hızının yavaşlaması, internet hizmetleri için çok daha yüklü faturaların ödenmesi anlamına gelecek. Bilişim departmanına daha çok problem giderme telefonu edilecek, çalışanların performansı akıllı saatleriyle oynamaktan veya Google Glass gözünde hayal dünyasına dalmaktan düşecek….
Öyle ya da böyle giyinebilir teknoloji 2014’ten itibaren özel ve iş yaşamımızın içinde olacak… Hazırlık yapmaya gecikmeyelim.
Kaynak:Dünya