Türkiye’ye gelen Facebook’un ikinci ismi Sherly Sandberg Türkiye’ye yönelik çalışmaları anlattı
Facebook’un iki numaralı yöneticisi, operasyonlardan sorumlu COO’su Sheryl Sandberg, Türkiye’nin Facebook için etkileyeci bir Pazar olduğunu söylüyor. Sandberg, Türkiye’ye dönük özel ekip kurduklarını açıkladı. Yeni ekiple birlikte daha fazla büyümeyi hedeflediklerini ifade eden Sandberg, Türkiye’de internete bağlı olan kişilerin yüzde 91’i Facebook üyesi. Bu penetrasyon oranı dünyanın hiçbir yerinde yok’’ diyor.
Devrimi içselleştirerek tekrar alevlendirebiliriz. Daha eşit dünyaya geçiş, teker teker olacaktır. Sınırları zorlayıp başaran her kadınla, gerçek eşitlik hayalimize biraz daha yaklaşıyoruz. Bu sözler dünyanın en güçlü 50 kadından biri olarak gösterilen Facebook’un COO’su Sheryl Sandberg’e ait.
Sherly Sandberg, Ekonomist, Capital dergilerinin düzenlediği CEO Club toplantıları kapsamında konuk olarak geçen hafta İstanbul’daydı Sandberg, Facebook’un operasyonlarını yönetiyor ve CEO Mark Zuckerberg’den sonra ikinci yönetici konumunda.
Dünyada kadının yeni manifestosu olarak nitelenen ‘Lean In’ (Sınırlarını Zorla) adlı kitabın yazarı olan Sherly Sandberg, toplantıda yaptığı konuşmada kadınlara liderlik yolunda neler yapmaları gerektiği yönünde tavsiyelerini anlattı. Toplantı sonrasında Sherly Sandberg ile hem yönetim tavsiyeleri hakkında hem de Facebook’un Türkiye planları üzerine konuştuk Sandberg’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Kadınlara liderlik tavsiyeleri veren ünlü bir isim olarak liderlik stratejiniz nedir, takım arkadaşlarınızı nasıl oluşturursunuz, neye göre seçersiniz?
Çalışacağınız insanları işe alırken, önemli nokta onların sizden daha iyi olmasıdır. Örneğin iletişim danışmanım bunda uzmandır, kamu politikası ile ilgili çalışan arkadaşımız kendi konusunda en iyisidir. Kişileri işe alırken onlara gerçekten güvenmek ve ne yapabileceklerinden emin olmak önemlidir. Masaya çok çeşitli kişileri toplamak önemli.
Türkiye’deki liderlere kadının iş hayatına katılımı konusunda ne önerirsiniz ?
Kadınların iş hayatına katılımının ekonomiye ne kadar olumlu etkisi olduğunu fark etmek önemli. Bunun ne kadar fırsat yarattığı bilinmeli. Ayrıca eğitim de öyle. Türkiye’de üniversite mezunlarında kadın oranı yüzde 46-48 civarında. Ancak bunun daha fazlası gerekiyor. Sonrasında iş hayatına katılımları artmalı. Kanunlar önünde eşit haklara sahip olmak da önemli. Kadına yönelik şiddet her yerde var. Türkiye son yıllarda bu konuda iyi adımlar attı. Kadınları bu konuda daha fazla desteklemek gerekiyor.
Lider olmak isteyen kadınlara kariyerlerindeki yol haritası için önerileriniz nelerdir?
Kitabımda da belirttiğim gibi kadın ve erkek aynı performansta bulunsa da herkes erkeğin daha yüksek performansını hatırlıyor. Bunu değiştirmemiz gerekiyor. Kadınların yeteneklerini fark etmemiz gerekiyor. Kadınlar olarak kendimize güvenmeli, beklememeli, elimizi kaldırıp masaya oturmalıyız.
Türkiye, Facebook kullanıcı sayısında 33 milyon ile dünyada dördüncü sırada yer alıyor. Buna bağlı olarak Türkiye pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’deki Facebook kullanıcıları oldukça fazla, aynı zamanda çok aktifler. Burada ilgi çekici olan ne kadar aktif oldukları. Türkiye’de internete bağlı olan kişilerin yüzde 91’i Facebook üyesi. Bu penetrasyon oranı dünyada hiçbir yerde yok. Bu kişilerin yüzde 60’ı Facebook’a her gün giriş yapıyor. Çoğu ülkede kişilerin mobil ve dijital alandaki zamanlarının yüzde 20’sini Facebook oluşturuyor. Bu rakam Türkiye’de ise yüzde 25. Bu gerçekten çok etkileyici. Facebook, paylaşarak ve iletişim kurarak kişilerin bağlantı kurmasına olanak veriyor. Türkler buna çok önem veriyor. Bizim için Türkiye pazarı bu nedenle çok önemli. Nüfusun yüzde 49’u Türkiye’de internete bağlanıyor. Bu giderek patlama yaşayacağını gösteriyor. Çünkü insanlar akıllı telefonlar kullanıyor, daha fazla internete bağlanıyor.
Diğer gelişmekte olan pazarlarda Türkiye’yi kıyasladığımızda nasıl bir tablo ortaya çıkıyor ?
Türkiye’yi gelişmekte olan ülkeler arasında en güçlü ülke olarak görüyorum. Aslında Türkiye ekonomisi bence gelişmekte olan değil, bundan çok daha fazlası. Buradaki farklılıklarda büyük fırsatlar sunuyor.
Türkiye pazarından beklentiniz nelerdir ?
Facebook’un daha fazla büyümesini istiyoruz. Türkiye’de çok iyi müşterilerimiz var. Ülker bizim için çok iyi yerel bir ortak. Ayrıca Godiva markası da var. THY ile ABD’den buraya uçuş yaptım. Her uçuşta size fındık veriyorlar, burada ise çikolata veriyorlar. Bu çok güzel. Godiva’yı diğer ülkelerde de çok güzel pazarlıyorlar.
Türkiye’de henüz bir ofisiniz yok. Bir ofis açmayı, Türkiye’ye yatırım yapmayı planlıyor musunuz?
Burada ofisimiz yok ancak buraya özel ekibimiz var. Kullanıcılara ve iş ortaklarımıza böylelikle daha yakın olduk. Kurduğumuz ekip, merkezimiz Londra’dan hizmet veriyor. Bu ekibimiz büyüyor. Türkiye’deki işimizin ekibimizle beraber büyümesin bekliyoruz. Ekibin başında bir Türk var. Reklamlar tarafında Unilever, P&G, Nestle, Vodafone, Turkcell, Ülker gibi şirketlerle olan işbirliğimizi yönetiyor. Ayrıca Peak Games oyun şirketi yine bizim yerel geliştirici ortağımız.
Türkiye’de yeni iş ortaklarıyla işbirliği planlıyor musunuz?
Biz açık bir platformuz, her türlü işbirliğine açığız. Bütün şirketler bizi diğerleri gibi benzer şekilde kullanabilir.
Türkiye bu kadar büyüyen bir pazarken Facebook’a ne kadar gelir sağlıyor?
Aslında ülke bazında ciro rakamlarını açıklamıyoruz. Avrupa’da ve birçok ülkede büyümeye devam ediyoruz. Türkiye pazarının da giderek büyüdüğünü söyleyebilirim.
Sizce sosyal medya alanında gelecek yeni trendler neler olacak?
Daha fazla paylaşma olacak. Akıllı cihazlar daha fazla bilgisayar gibi çalışacak. Ama burada soru, bunu nasıl kullanacağımız olacak. Toplumdaki değişim bunları belirleyici faktör olacak.
‘’EKONOMİK BÜYÜME İÇİN KADINLAR İŞE DAHİL EDİLMELİ’’
1980-90 arası doğumluların oluşturduğu Y Kuşağı giderek daha fazla yönetici pozisyonunda yer almaya başladı Facebook da böyle bir şirket. Sandberg, Y kuşağı ile çalışmayı nasıl tarif edersiniz sorumuza şöyle yanıt verdi:
‘’Y kuşağı misyonu önemsiyor. Böyle Şirketlere bakarsak aktif olarak çeşitliliği desteklediklerini ve kadınların çalışmasını önemsediklerini görüyoruz. Bu Türkiye’de çok önemli. Türkiye’de geçmişe dayanan kadın konusunda bir liderlik anlayışı var. Kadınlar Türkiye’de oy hakkını 1934’de, İsviçre, Fransa, Japonya gibi ülkelerden çok daha önce elde etti Burada soru şu; bu hakları ileri götürebilecekler mi? Eşit haklar, eşit sorumluluklar önemli. Cinsiyet sadece sosyal bir konu değil ayrıca ekonomik bir konu da. Türkiye ekonomik büyümesini, Avrupa’da bu konudaki liderliği sürdürdükçe nüfusun büyük kısmını oluşturan kadınları işe dahil etmek durumunda. Şu anda Türkiye’de çalışan kadın oranı yüzde 26-28 arasında bulunuyor. Bu çok düşük. Türkiye eğer ekonomik büyümeye ne kadar katkısı olduğunu fark ederde önümüzdeki dönemde iş hayatına kadınların katılımı konusunda liderlik edebilir.
Gözde Yeniova – Ekonomist