AOKP’nin Kurucusu Roman Birg Cyanogen A.Ş’ye Katıldı

AOKP’nin Kurucusu Roman Birg, Cyaonogen A.Ş’ye Katıldı.

Android ekosisteminde custom ROM’larla ilgiliyseniz tek boynuzlu atın simgesi olduğu AOKP (Android Açık Kaynak Projesi) grubu mutlaka duymuş olmalı, hatta ekibini hazırladığı yazılımlardan birini mutlaka kurmuş olmalısınız.

Android platformuna bakıldığında geliştiriciler tarafından oluşturulan özel ROM’ların %50′lik dilimi AOKP tabanlı yazılımlardır.
Roman Birg tarafından oluşturulan ekibe kısa süre içerisinde birçok geliştirici dahil olurken, birçok kişiye göre AOKP tarafından oluşturulan yazılımlar Cyanogen Mod‘dan daha stabil, başarılı işlere imza atıyor. Kurumsallaşma tarafında ise Cyanogen aldı başını gitti ve son dönemde önemli işler gerçekleştirdi. Oppo ile donanım ortaklığı gerçekleştiren ve Oppo N1 modelinde Google tarafından onaylı bir şekilde yer alan CyanogenMod, 50 milyon doların üzerinde fon satın olarak kurumsal yapıda ne kadar kararlı olduğunu ispatlamıştı. Geliştirici ekip son olarak Android yazılım dünyasının, dikkat çeken isimlerinden biri olan (futbolda Messi ve Ronaldo ile eşdeğer ) AOKP ekibinin kurucu Roman Birg’i bünyesine kattı.

Konuya ilişkin resmi açıklama Roman Birg tarafından yapıldı. Ünlü geliştirici Twitter hesabından Cyanogen A.Ş‘ye katıldığını duyurdu. Birg yaptığı açıklamada ayrıca AOKP içerisinde yer almaya devam edeceğini, yazılımlara katkı sunmayı sürdüreceğini belirtti.

Böyle büyük beyinlerle çalışacak olan Cyanogen A.Ş’nin mobil dünyasına sunacağı katkılar ve yenilikler birçok kesim tarafından merakla bekleniyor.

OKI’den dünyada ilk dahili sunuculu yazıcısı

OKI Tıbbi Dijital Görüntüleme ve iletişim sektörüne özel olarak geliştirdiği dahili Dicom yazılımlı ürün serisini pazara sundu.

 

OKI’nin dahili DICOM sunuculu (Tıbbi Dijital Görüntüleme ve İletişim) yazılımlı yazıcı serisi, ek bir yazılım veya donanıma gerek kalmadan  medical baskıların uygun maliyet ile alınmasını sağlıyor. OKI, klasik film baskı teknolojisine dayalı mevcut DICOM çözümlerine oranla daha uygun maliyetli, daha hızlı daha esnek  baskı çözümleri sunan ilk şirket olma özelliğine sahip bulunuyor. DICOM, tıbbi görüntüleme, diğer ilgili bilgilerin aktarımı, baskı, depolama, dağıtımı için önemli uluslararası standart. OKI Dicom yazıcılarında DICOM V3.0 baskı sunucusu tamamen gömülü olduğundan ek bir yazılım ve cihaza (bilgisayar) gerek duyulmuyor.

 

OKI dahili sunuculu DICOM yazıcılar tıbbi sektör baskı uygulamalarında çok avantaj sunuyor. OKI’nin yeni ürün serisi “tak çalıştır” özelliği sayesinde sürücüye ihtiyaç olmaksızın kurulum kolaylığı sağlıyor; esnek yapıları tutarlı baskı kalitesi sayesinde tıbbi görüntüleme alanında başarıyla kullanılıyor. İletişim yolu olarak ağ arayüzünü kullanması sayesinde uzaktan yönetilebilme kolaylığı sunuyor.

 

OKI DICOM yazıcı kullanımı, çeşitli cihazlar arasında ortaya çıkan iletişim sorunları da ortadan kalkıyor. OKI güvencesi ile üretilen yazıcılar sağlamlığı ile dikkat çekiyor, mevcut tıbbi ekipmanları ile yüksek uyum içerisinde çalışıyor.

 

OKI, Röntgen, nükleer  tıp, tarama, ultrason görüntülerini kağıt baskısı olarak  alan, 4 farklı model sunuyor C610 DM ve C711 DM A4 yazıcılar, C831 DM, C910 DM  A3 seçenekleri sunuyor.

 

DICOM yazıcıların kağıda baskı alma özelliği çok avantaj sunuyor. Kağıt kullanımı röntgen film basımına kıyasla   daha uygun maliyet sağlıyor Kağıdın, çevre dostu araç olmasının yanında diğer hasta kayıtları arasında kolayca depolanabiliyor ve kolayca açıklayıcı notlar eklenebiliyor. Kağıt baskılar röntgenlerden farklı olarak ışığa karşı hassas değil, güneş ışığına maruz kaldığında aşınmaya uğramıyor.

Akıllı telefonlara yeni işletim sistemi (COS)

Android  ve iOS’a isyan bayrağı açan dev ülke, şimdi kendi işletim sistemini yapıyor!

 

Çin’den yeni mobil işletim sistemi: China OS!

 

Batıda gizlilik ve gözetlenme konusunda olup bitenlerden endişe duyan Çin, güvenlik odaklı mobil platformunu tanıttı. Chinese Academy of Sciences yardımıyla kurulan Liantong‘un geliştirdiği China OS, akıllı ceplerde, tabletlerde, TV kutularında ve diğer ev eşyalarında çalışabiliyor. Liantong, yaptığı açıklamada Çin’in MicrosoftGoogle,  Apple tarafından oluşturulan monopolden, onların bilinen güvenlik açıklarıdan uzak kalması gerektiğini söyledi.

 

Firma, Windows XP‘nin destek süresinin bitişini dile getirerek yabancı firmalara güvenmenin zor olduğuna değindi. Çin devlet daireleri dahil Windows XP‘nin kullanım oranı bihayli  yüksek. China OS, yapılan açıklamaya göre yüksek performanslı doğal uygulamaları, HTML5  isteğe bağlı Java Virtual Machine cihazlarını çalıştırabilen bir “tescilli” işletim sistemi olacak.

 

İşletim sistemi çıktığında 100 bin uygulamayı çalıştırabilir  halde olacak. Liatong, şu an Huawei, Lenovo gibi üreticilerle  mobil sağlayıcılarla China OS için bir eko sistem oluşturmak üzere ortaklık kurmaya çalışıyor. İşletim sisteminin HTC One, Butterfly üzerinde çalışan görüntüleri ise Engadget tarafından yayınlanmış bulunuyor.

Bu algoritma insan yardımı olmadan objeler algılanabiliyor

Bu algoritma insan yardımı olmadan objeler algılanabiliyor.

Teknoloji geliştikçe özellikle yapay zeka tarafında araştırmacılar daha fazla kazanım elde etmeye başlıyor. Brigham Young Üniversitesi bilimadamları tarafından geliştirilen yeni bir algoritma buna iyi bir örnek sayılabilir.

 

ECO olarak da adlandırılan algoritma, bilgisayarlara insan yardımı olmadan objeleri birbirinden ayırtedebilme yeteneği kazandırıyor. Araştırmacılar, bu algoritmanın bir çocuğun öğrenme sürecinden esinlendiğini belirtiyor.

 

Algoritma denemeleri 4 obje ile yapılıyor. Algoritma yüz, uçak, araba, motorsiklet şeklinde sunulan objeleri birbirinden ayırabiliyor ve aradaki farkları öğrenebiliyor. Örneğin bir uçak ile bir araba arasındaki fark yüzde 100 doğruluk oranı ile ifade edilebiliyor.

 

Bununla birlikte balık ailesindeki 4 farklı tür söz konusu olduğunda ECO yüzde 99.4 başarı oranı ile nesneleri birbirinden ayırmayı başarıyor. Bu oran bugüne kadar elde edilmiş en iyi oran olarak kabul ediliyor.

 

Araştırmacılar bu algoritmayı insansız hava araçlarının hayvan türlerini takip etmesi gibi farklı görevlerinde yardımcı olması için geliştiriyor. Ayrıca bir üründeki sızıntıların veya hataların fark edilmesi için de kullanılabilecek. Hepsinden öte bir binaya giren insanların algılanması, buzdolabında yiyeceklerin tanınması, yolculuk esnasında yoldaki nesnelerin tanınması gibi büyük bir potansiyel de mevcut.

Kaynak: slashgear

Samsung Galaxy S4 son güncellemesi yayınlandı müthiş özellikler

Galaxy S4 son güncellemesi yayınlandı.

Exynos işlemcili Galaxy S4 modeli  resmi Android 4.3 Jelly Bean güncellemesini yayınladı.

Galaxy S4 son güncellemesi ile dikkatleri çekti. Exynos işlemcili Galaxy S4 modeli resmi Android 4.3 Jelly Bean güncellemesini yayınladı.

Çip setli Samsung Galaxy S4 için resmi Android 4.3 Jelly Bean güncellemesi yayınlanmaya başladı. Snapdragon 600 çip setli Galaxy S4 için geçtiğimiz hafta yayınlanan güncelleme paketinin ardından Exynos  5 Octa çip setini kullanan Galaxy S4 versiyonu içinde güncelleme paketi hazır.  İlk Hindistan ve Endonezya için yayınlanacak olan güncelleme paketini diğer ülkeler takip edecek.
Güncelleme paketiyle birlikte  değişen özellikler arasında, OpenGL 3.0, Galaxy Gear, TRIM, ANT+ desteği,Samsung KNOX  implementasyonu, Samsung Wallet, geliştirilmiş RAM yönetimi, geliştirilmiş ekran yazılımı, geliştirilmiş TouchWiz arayüzü, Samsung  klavye,  Samsung web tarayıcısı, optimize edilen okuma modu ayarları, kamera yazılım güncellemesi paket içerinde yer alıyor. Samsung Galaxy S3, Android 4.3 Jelly Bean güncellemesinin  önümüzdeki ay yayınlanması planlanıyor.

Nest Labs’i 3.2 milyar dolar karşılığında Google satın aldı

 Yeni yılın ilk günlerini yaşarken belki de yılın en büyük satın alma olayı olarak tarihe geçecek bir gelişme gündeme geldi. Nest adlı akıllı termostat cihazı ile dikkat çeken Nest Labs, Google tarafından satın alındı.

Google, Nest termostatın arkasındaki şirket olan Nest Labs’i 3.2 milyar dolar karşılığında satın aldığını açıkladı. 2011 yılında piyasaya çıkışından bu yana ev otomasyon sistemleri arasında ön plana çıkan Nest, kullanım alışkanlıklarını öğrenme yeteneği sayesinde kullanıcıların ısınma ve soğutma sırasında tasarrufta bulunmasına ön ayak olduğu biliniyor.

Google’ın çatısı altında ayrı bir marka olarak varlığını sürdürmeye devam edecek olan Nest, faaliyetlerini mevcut CEO’su Tony Fadell’in liderliği altında yürütecek. Google’dan yapılan açıklamada Nest’in operasyonuna müdahale edilmeyeceğinin altı çizilirken, Nest cephesi de perakende mağazalarındaki varlığının devam edeceğini de açıkladı.

Google adına konuşan CEO Larry Page, Nest kurucuları Tony Fadell ve Matt Rogers’ın mükemmel bir ekip kurduklarını ve kendilerinin de bu ekibin Google bünyesine katılmasından ötürü büyük heyecan duyduklarını belirtti. Nest’in şimdiden muhteşem ürünlerin altına imza attığını ifade eden Page, Nest’in sunduğu deneyimi daha fazla ev ve ülkeye taşıyacakları için mutlu olduklarını sözlerine ekledi.

Nest CEO’su Tony Fadell da Google bünyesine katılmaktan ötürü çok mutlu olduklarını belirtti ve Google’ın desteğiyle Nest’in evlerdeki yaşamı kolaylaştırmak adına sade ve düşünceli cihazlar yapma konusunda çok daha iyi bir noktaya geleceğini dile getirdi. Nest’in diğer kurucusu ve mühendislikten sorumlu başkan yardımcısı Matt Rogers ise Google ile birlikte son derece havalı şeyler hazırlayacaklarını ifade etti.

Google’ın kullanıcıların enerji kullanımını izleyen EnergySense isimli bir termostat projesi üzerinde çalıştığına dair haberler geçtiğimiz aylarda gündeme gelmişti. Google’ın Nest’i satın almasının ardından bu projenin hangi yönde ilerleyeceği şu an için bilinmiyor. İki şirket arasındaki anlaşmanın ABD’de yetkili makamların onayının alınmasıyla birlikte önümüzdeki aylarda tamamlanması bekleniyor.

Microsoft Windows Phone 8 Güncellemesi 2014 Nisanda

Microsoft ile Windows Phone’lu akıllı telefon için görüşme halinde olduklarını açıkladı. Windows 8.1 için yeni bir güncelleme  Nisan ayında olacak.

 

Windows Phone akıllı telefon üreticisi Nokia‘nın tekelinde desek herhalde yanlış söylemiş olmayız. Microsoft ile yapmış oldukları işbirliği doğrultusunda Windows Phone pazarının tek hakimi olan Nokia Windows Phone platformunun pazar payını biraz arttırmış olsa da görünüşe göre, Microsoft için yeterli olmamış.

Nokia‘nın yanında Windows Phone‘lu akıllı telefon üretecek yeni  akıllı telefon üreticisi arayan Microsoft, son olarak  Sony ile konu hakkında konuşuyor. Bir süredir görüşmeler ile alakalı söylentiler ortalıkta dolaşıyordu ancak şimdiye kadar resmi bir açıklama gelmemişti. Beklenen resmi açıklama nihayet Sony Mobile Avrupa’nın başındaki isim olan Pierre Perron’dan geldi. Pierre Perron, Microsoft’ ile Windows Phone‘lu akıllı telefon hakkında görüştüklerini doğruladı.

Öte yandan görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkması dahilinde son dönemde Microsoft‘un desteğini  iyiden iyiye arttırdığı Windows Phone pazarı farklı boyuta geçebilir.

Artık Telefon İle Park Yapılabilecek

Mobil işletim sistemli otomobiller ile otomatik sürüşe sahip arabalar ve gece görüş sistemli Mercedes’ler… 2014 senesinin otomobiller için yeni bir çağ başlangıcı yapacaklar. Yeni çağın başlangıç taşlarından bir tanesi de olacak olan otomatik park etme sistemi hakkında.

Alman teknoloji devi Bosch, projeleri hakkında bilişim basınını aydınlattı. Gelecekte (duyumlara göre 2014’ün sonuna doğru) telefonlar üzerinden arabanızı park edebileceksiniz. Bosch tarafından geliştirilen bu yazılım, otomobil dünyasında büyük igli görmeye başladı.

 

Yazılımın haricinde yeni donanımlar geliştiren Bosch, tüm otomobil firmalarına sunacağı sensör sistemini de tanıttı.  Sistem, otomatik park etme uygulaması ile senkronize olarak çalışacak. Böylelikle park esnasında göremediğiniz kör noktalar sorununu ortadan kaldıracak. Aracınızı güven ile uzaktan kontrollü  park edebileceksiniz.

Bilgisayarımızdaki kötü amaçlı yazılımları nasıl anlarız

   Bilgisayarınızda casus yazılım varmı yokmu nasıl anlarız. Yazılımlar bazıları sisteme zarar verirken bazıları bilgilerimizi çalma yolunda kullanılır. İstemediğimiz bir durumdur,  Bilgisayarımıza zararlı yazılımların bulaştığını nasıl anlarız.

Internet Explorer’ın adres çubuğuna veya arama kutusuna bir terim yazıp arattığınızda normal arama motorunuz yerine hiç duymadığınız bir arama motorunun sonuçları gelir.

Anti-spyware yazılımınız yada diğer güvenli yazılımlarınız normal şekilde çalışmaz. Bazı dosyaların silinmiş olduğunu söyleyebilir yada güncelleme yapamayabilirler. Programları çalıştırdıktan kısa bir süre sonra kapanabilir yada kilitlenebilirler.

Sık Kullanılanlar listenize adını duymadığınız siteler otomatik olarak eklenir. nekadar  silerseniz silin o siteler yine Sık Kullanılanlarda yerini alır

Sisteminiz eskisinden fark edilir biçimde daha yavaş çalışır. Görev Yöneticisi’ni açtığınızda adı garip görünen bir işlemin işlemcinizin neredeyse yüzde 100′ünü kullandığını fark edersiniz.

İnternette hiçbir şey yapmıyor olsanız bile modeminizin veri ışığı sürekli yanıp sönmeye devam eder. Sistem tepsisindeki ağ simgesi de internetten veri indiriyormuşçasına yanar.

Tarayıcınıza bilerek yüklemediğiniz bir araç çubuğu eklenir. Kaldırmaya çalışırsanız kalkmaz ya da bir süre sonra kendi kendine yeniden yüklenir.

Tarayıcınız çalışmadığı zaman karşınıza aniden reklamlar çıkar. Reklamlar sizin aniden rezil edebilecek erotik reklamlar bile olabilir.

Tarayıcınızı açtığınızda istemediğiniz ve sizin tarafınızdan ayarlanmamış bir açılış sayfasıyla karşılaşırsınız. Değiştirseniz bile tarayıcınızı tekrar açtığınızda aynı sayfa geri gelir.

Windows Live Messenger’iniz aniden kilitlenir ve bir süre sonra arkadaşlarınız neden garip mesajlar gönderdiğinizi sormaya başlar.

Her şey normalmiş gibi görünebilir. Bazı casus yazılımlar ve Truva atları sisteminizde hiçbir iz bırakmamaya, verilerinizi gizliden gizliye toplamaya çalışabilirler..

NX ve Teamcenter

Makine tasarımında sektör firmayla devleşen yazılımlar: NX ve Teamcenter.

 

Dünyanın en iyi program ekiplerinden olan Siemens PLM tarafından geliştirilen NX ve Teamcenter yazılımları, dünya çapındaki firmaların Türkiye temsilciliğini Boğaziçi Yazılım distribütörlüğünde, makine mühendisliği tasarımında faaliyet gösteren firmaların ihtiyaçlarına göre şekillenerek, sektörle birlikte firmaları da devleştiriyor. Gıda makineleriyle sektörde ön plana çıkan Eti Makine bunlardan biri.

Türkiye’nin ilk tünel fırınını imal eden ve 1967 yılında Türkiye’de ilk kez otomatik üretim hattını hayata geçiren Eskişehir merkezli Eti Makine, gıda sektörüne makine ve ekipman sağlayan üretici firma.

 

Aynı zamanda 205 kişilik kadrosuyla sektörde büyük bir iş hacmi yaratabilen, son teknolojiyi Türkiye’ye getirerek kendi sektöründe marka olabilmeyi başarmış, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekli bir AR-GE merkezi.

1978 yılından bu yana hizmet veren firma, uzun yıllar makine tasarımlarını elle yürüttükten sonra, tasarımlarını bilgisayar ile yapmaya karar verdi. 17 yıldır makine tasarımlarında NX’i, 2007’den bu yana da Teamcenter’ı kullanan Eti Makine, daha hızlı üretim yapmak, hataları en aza indirgemek ve gelişen teknolojiye ayak uydurarak bilgisayarlı üretime geçmek için CAD ve NX CAE programı arayışlarına başladı. Piyasa araştırması sürecinde Boğaziçi Yazılım’ın da verdiği teknik destek nedeniyle, önce mühendislik anlamında son derece esnek ve dönemin iyi yazılımı olan NX‘i, daha sonra da ürün yönetimi amacıyla Teamcenter‘ı satın alma karar verdi.

NX’i Teamcenter üzerinden kullandığınızda, verilerin güncel olduğundan emin olabiliyorsunuz” diyen Eti Makine Mekanik Tasarım Proje Lideri Serdar Murat Demirel, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ürünler sayesinde, tek bir arayüz ile başka bir ortama ihtiyaç duymadan analiz yapabiliyor, bu analizleri tek bir yerde saklayabiliyoruz. Mühendislik hataları yok denecek kadar az çıkıyor. Yazılımların felaket kurtarma, kesintisiz çalışma, dokümantasyon yönetimi konusundaki avantajları, bizi zaman içinde çizim masalarından 3D sistemlere taşıdı; hesap yapma yöntemlerimizi geliştirdi,  ilave yedekleme gerekliliğini ortadan kaldırdı. Bir diğer önemli katkısı, tasarım, üretim departmanlarını aynı platformda buluşturup aynı dilden konuşmalarını sağlaması.”

NX CAE kullanımıyla tasarım, üretimde zamandan tasarruf.
NX yan araçlarının mühendislik araçları ile entegre ve sorunsuz çalışması nedeniyle, yazılımı tercih ettiklerini belirten Demirel, “Sistemde her şey birbirine bağlı, her şey bir arada. Genelde tasarım grubu olarak, gelen mühendislik problemlerinin çözümlerini Motion, Advanced Simulation, Response Simulaton gibi CAE araçları ile gerçekleştiriyoruz. Ürünlerin belli profillerdeki kaymaları, tut-koy işlemleri gibi adımlarda geçen süreler, ürünlerin dinamik analizleri gibi çözümlemeleri de yapabiliyoruz” diyor. Demirel’e göre Eti Makine,  tasarım ve üretim süreçlerinde zamandan tasarruf edebilmek son derece önemli: “NX CAE çözümleri sayesinde zamanı çok daha iyi değerlendirebilen,  zamana bağlı analiz kabiliyetini edinen mühendisler, aynı sürede çok daha fazla tasarım ortaya çıkarabiliyor,  iş verimliliğini en üst seviyede tutabiliyorlar. Daha önce çalışanların gözünden kaçma olasılığı yüksek olan ayrıntılar, NX CAE araçları ile daha belirgin hale geliyor.”

Demirel, “Önceden 10 kişilik ekibimizle aynı işleri yapmamıza rağmen birbirimizden haberimiz olmuyordu. Özellikle hazır parçalarda ciddi sıkıntılar yaşıyorduk. Bu nedenle NX’den sonra Teamcenter‘dan ve onun PDM-PLM fonksiyonlarının avantajlarından faydalanma yönünde karar aldık. Bu sayede ilk kez Eti Makine bünyesinde hazır parça kütüphanesi oluşturabildik. Cıvatasından, redüktörlü motoruna kadar geniş, yelpazede seçenek sunmaya başladık. Önce basit iş akışlarından başladık ve onay süreçlerini hayata geçirerek dijital ortama taşıdık. Veri güvenliğini de sağladıktan sonra her şey çorap söküğü gibi geldi” diyor.

10. yılında Siemens tarafından “Avrupa’nın başarılı partneri” seçilen Boğaziçi Yazılım’ın Genel Müdürü Özgür Şenel, makine tasarımında NX ve Teamcenter’ın sektörde ayrıcalıklı bir yere sahip olmasının nedenlerini şu şekilde değerlendiriyor: “Bilgisayar destekli tasarım, imalat, mühendislik uygulamaları alanında dünyanın önde gelen yazılımlarından NX  üst düzey tasarım değişikliklerini otomatik olarak diğer elemanlara yansıtan ve ürün yapısı bağlantıları, eleman arayüzleri, sahiplik, değişken kurallar, biçimler,  gereksinimleri koruma altına alan Teamcenter iki farklı ürün ailesidir. Etkin Ürün Ömrü Yönetimi’ndeki (PLM) ve Ürün Veri Yönetimi’ndeki (PDM) ölçülebilir avantajları, zaman içinde otomotiv, savunma, beyaz eşya, gemi, hızlı tüketim ürünleri, uçak, uzay sanayi gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirketleri büyüten, faaliyetlerini zenginleştiren ve tasarımlarını özgürleştiren bir özelliğe sahiptir. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda hem sektörü hem de firmaları devleştiren bu yazılımları, ihtiyaçlara göre şekillendirmeye devam edecek, hem güncel sürümlerinin hem, yenilikçi ürünlerin dağıtıcılığını sürdüreceğiz.”