Büyük çoğunlukla evde kablosuz bağlantı kullanarak internete giriyoruz. Peki Wireless hattınıza şifre koyma veya şüphelendiğinizi şifrenizi değiştirmeyi biliyormusunuz?
Not: Piyasada kullanılan hemen hemen tüm modemlerin ayarları aynıdır. Sadece menüler biraz farklılık gösterir. Bu yüzden buradaki mantığı anlamanız yeterlidir.
Şifre değiştirme işlemini yapmadan önce modeminizin ip adresini öğrenmelisiniz.
Bunun için Başlat – Çalıştıra tıklayın “cmd” yazıp entera basın.
Çıkan siyah ekranda “ipconfig” yazıp enter’a basın.
Aşağıda resimde gösterdiğim ekranın benzeri karşınızda olacak. Beyaz okla gösterdiğim “Varsayılan ağ geçidi” yazan yerin karşısındaki numara “192.168.1.1″ modeminizin ip adresidir.
Modem ip
……………………………………………………………………………………………………………………………..
İp adresimizi öğrendik şimdi modemimizin kontrol paneline girelim.
Bunun için web tarayıcınızın adres kısmına 192.168.1.1 yazıp enter’a basalım. Burada şunu tekrar belirteyim sizin modeminizin ip adresi 10.0.0.1 yada 192.168.2.1 vs. olabilir. Bu dikkat edin.
Tarayıcımıza modemimizin ip adresini yazıp enterledığıiızda şifre ekranı gelecek(Aşağıda resimde göründüğü gibi). Modemizin kullanıcı adı ve şifre bölümlerini doldurup giriş yapınız.
Şifrenizi bilmiyorsanız Modemlere ait Default Şifreler
………………………………………………………………………………………………………………………………….
Şifre bilgilerini girip giriş yaptığımızda modeminizin kontrol paneline girmiş olacaksınız. Modem kontrol panellerinin dizaynları genelde aynıdır. Ana menü sol tarafta oluyor. Bazı modemlerde ana menü yukarda oluyor. Ama dediğim gibi tüm modemlerin panelleri hemen hemen aynıdır.
Şimdi menüden Kablosuz oradan da Güvenlik sekmesine gelip kablosuz ağa şifre veriyorum.
WPA Paylaşımlı Şifre yazan yerin karşısına şifremi yazıp Kaydet diyorum ve ağımı şifrelemiş oluyorum.
…………………………………………………………………………………………………………………………………
Eğer amacımız modemin giriş ekranındaki “Default” şifreyi değiştirmek ise onu da şöyle yapıyoruz.
Geniş bir ekranda net bir görüntü imkanı sunan telefon kamerası ile de fotoğraf tutkularına hitap edecek cinsten.
Zira Lenovo Vibe Z2 Pro‘da çift LED flaş ve OIS optik görüntü sabitleyici donanıma sahip ve 16 MP’lik çözünürlük sunan bir kamera bulunuyor.
Bu doğrultuda fotoğraf tutkunları için ideal bir telefon ile karşı karşıya olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Cihaz gücünü oldukça sağlam bir işlemciden alıyor.
2,5 GHz hızında dört çekirdekli Qualcomm Snapdragon 801 yonga setinin güç vereceği telefon bu anlamda kolay kolay skıntı çıkarmayacak bir donanıma sahip.
Bunların yanında telefon pil kapasitesi olarak da iyi bir performans sergiliyor.
Zira cihaz 4000 mAh’lık pil kapasitesi ile karşımıza çıkıyor.
Bütün bu donanımsal özellikler NFC çipi, çift sim kartı ve 4G LTE desteği de oldukça iyi bir şekilde güçlendiriliyor.
Bu telefonun ise Türkiye veya diğer Avrupa ülkelerinde satışa çıkıp çıkmayacağı ise maalesef henüz bilinmiyor.
Bakalım ilerleyen dönemde bu yüksek teknolojiye sahip telefon pazarımıza giriş yapacak mı?
Lenovo tarafından yayınlanan resmi tanıtım videosunu buradan izleyebilirsiniz;
Bundan 3-4 ay önce henüz HD teknolojisine bile alışamamış durumda iken karşımızda 4K teknolojisini buluverdik.
Toshiba nisan ayı içerisinde dünyanın ilk 4K teknolojisine sahip olma özelliğini taşıyan yeni dizüstü bilgisayarını piyasaya sürdü.
Peki nedir 4K teknolojisi?
4K teknolojisini kabaca anlatmak gerekirse, HD çözünürlüğün 4 katı netliğe sahip bir görüntüden bahsetmemiz yanlış olmaz.
Biz ise bugün Ces 2014 fuarında biz teknoloji tutkunlarına tanıtılan Toshiba‘nın 4K teknolojisine sahip dizüstü bilgisayarı Satellite P55t‘yi detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Laptop tasarım olarak incelendiğinde Toshiba firmasından beklendiği gibi iyi bir görünüm sağlıyor.
Metalik bir renk ile şık bir görüntü veren laptop bu anlamda sınıfı geçiyor.
Bilindiği gibi modern dünyada artık dizüstü bilgisayarlarından dış görünümüne büyük bir önem veriliyor.
Bilgisayarın tasarımına biraz daha yakından baktığımız vakit klavye tuşlarının tasarım ile ne kadar büyük bir uyum içerisinde olduğunu görebiliyoruz.
Gerçekten de tuşlar bile en ince ayrıntısına kadar düşünülerek tasarlanmış ve bilgisayarın doğasını bozmayacak biçimde kibar bir şekilde yerleştirilmiş.
Şık tasarımı ile incelememizde sınıfı geçmeyi başaran Toshiba Satellite P55t‘in biraz da teknik ve donanımsal özelliklerine bakalım.
Cihazın dünyanın ilk 4K teknolojisine sahip bilgisayarı olduğunu belirtmiştik.
Bu doğrultuda ekran bir kullanıcının bekleyebileceği her şeye karşılık verebiliyor.
15.6 inç’lik dokunmatik ekranın çözünürlüğü ise sektörde rakiplerinden çok ayrı bir konuma gelmesini sağlıyor.
Zira ekran 3840×2160 piksel çözünürlük ile kullanıcılarının karşısına çıkıyor.
Ekran anlamında zaten günümüzün en iyi teknolojisine sahip olan bilgisayar, ekranın altındaki sistem parçaları ile de göz kamaştırıyor.
Gücünü aldığı donanım parçaları bakımından oldukça iyi durumda olan ve çağımızın bilgisayar teknolojsi anlamında en iyi ürünlerinden birisi olan Toshiba Satellite P55t, bu anlamda da fark yaratmayı başarıyor.
Toshiba Satellite P55t‘de Windows 8.1 işletim sistemi bulunuyor.
Güncel bir cihaz olan Toshiba Satellite P55t, gücünü İntel core i7 işlemciden alıyor.
Bu anlamda bilgisayarın işletim olarak karşınıza bir sorun ile gelmesi oldukça küçük bir ihtimal olarak göze çarpıyor.
Güçlü ekran arkasında bulunan 2GB amd Radeon R9 M265X ekran kartı ile bir hayli destekleniyor.
Bu anlamda Toshiba‘nın bilgisayarın her parçasını maksimum performansı sağlamak için yerleştirdiğini düşünmek yanlış olmaz.
Bilgisayarın bellek gücüne değinmeden geçmek olmaz.
Zira tablette 1 TB’lık dahili depolama alanı bulunuyor.
Bu dahili depolama alanın herhangi bir iş bilgisayarı ya da herhangi bir oyun bilgisayarı için rahatlıkla yeteceğini söylememiz yanlış olmaz.
Ayrıca Toshiba Satellite P55t 16 GB’lık RAM desteği ile de gücüne güç katıyor.
Tasarım anlamında zaten bir Toshiba geleneği olarak şık bir görünüm sergileyen cihaz, donanım olarak da ne kadar güçlü olduğunu açık bir şekilde belli ediyor.
1499$ etiket fiyatı ile satılan bilgisayarın fiyatını tam anlamıyla doldurabildiğini ve ödediğiniz paranın hakkını vereceğini belirtmekte de yarar var.
Hepimizin bilgisayarında küçük de olsa büyük de olsa bir antivirüs yazılımı yüklüdür, değil mi?
İnternet gibi her türlü zararlı yazılımın rahatlıkla bilgisayarlara girebildiği bir ortamın varlığı düşünüldüğünde bu tarz antivirüs yazılımlarının kullanılması zorunluluk haline gelmektedir.
Bu doğrultuda tabii ki antivirüs yazılımı kullanmanızı öneriyorum.
Ancak teknolojinin gelişmesi ile beraber koruma amaçlı yazılımlar da gelişmiş ve bir değişime maruz kalmıştır.
Bu gelişmenin ve değişimin sonucunda internet security adı altında antivirüs programlarından çok daha işlevsel yazılımlar ortaya çıkmıştır.
İnternet security programlarını üreten birçok firma bulunmaktadır.
Bu firmalara örnek olarak ESET, Kaspersky, Comodo verilebilir.
ESET Smart Security ve Kaspersky İnternet Security ücretli koruma yazılımlarıdır.
Ancak daha önceki “ESET Smart Security Güncel Key (Videolu anlatım) ” isimli yazımdan ESET Smart Security güncel keyleri elde edebilir ve program ile ilgili videolu anlatımıma ulaşabilirsiniz.
Kaspersky ile ilgili de aynı şartlar geçerli.
Programı indirdikten sonra deneme sürümünü kullanabilir veya lisansı satın alabilirsiniz.
Ancak bunun için de internette keyler mevcut.
Ben ESET‘i kullanmanızı tavsiye ediyorum ancak Kaspersky İnternet Security de oldukça yüksek bir popüleriteye sahip.
İki firma da yıllardır bilgisayar koruması yazılımları üretiyor ve işlerinde uzman.
Ancak eğer keyler ile uğraşmak istemiyor veya ücret ödemek istemiyorsanız Comodo İnternet Security programını da tercih edebilirsiniz.
Aşağıda programları indirmek için gerekli linkler verilmiştir.
Java, Sun Microsystems mühendislerinden JamesGosling tarafından açık kodlu, nesneye yönelik, yüksek verime sahip, işlevsel bir dildir.
Yani Java, bir programlama dilidir ve kesinlikle sadece tarayıcılarda eklenti olarak çalışan Javascript ile karıştırılmamalıdır.
Zira Javascript web sayfaları yaratmak için kullanılırken Java‘nın görevi ise daha farklıdır.
Java; oyun oynamanıza, fotoğraflar yüklemenize, çevrimiçi sohbet etmenize ve sanal ortamda eğlenceli olarak nitelenen ne varsa yapmanıza imkan sağlamaktadır.
Bunun yanında Java ile sanal turlar düzenleyebilir, çevrimiçi eğitim ve çevrimiçi bankacılık gibi hizmetleri kullanma şansı yakalayabilirsiniz.
Yani kısacası Java uygulamanız yoksa birçok uygulama, oyun ve web sitesi çalışmayacak, çalışsa bile düzgün görüntülenmeyecektir.
Birçok bilgisayarcı sattığı bilgisayarlara Java’yı yükler.
Ancak eğer daha önce Java‘nın güncellenme vaktinin geldiği ile ilgili bildirim almadıysanız, Java bilgisayarınızda yüklü değil demektir.
Zira, Java güncellemelerinden otomatik olarak kullanıcılarını haberdar etmektedir.
Bu sayede internet hizmetiniz her zaman kaliteli olmaktadır.
Ben de eğer hala yüklemediyseniz Java‘yı indirip yüklemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
Bugün mobil cihazların bazılarında bile Javaeklentisi yüklüdür.
Ancak bazı mobil cihazlar Java eklentisini desteklememektedir.
iPad ve Android tabletler, iPhone ve Android telefonlar, bazı oyun konsolları (Nintendo, Wii), iPod’larJava eklentisini desteklemeyen mobil cihazlara örnek olarak verilebilir.
Ayrıca istemediğiniz takdirde Java‘yı devre dışı bırakmak da mümkündür.
Bilgisayarlardaki verilerin ve şifrelerin korunması bilgisayar güvenliğinin düzeyine bağlıdır. Bir bilgisayarda güvenliğin sağlanması için öncelikle üç farklı programa ihtiyaç vardır.
Bunlardan en önemlisi internet saldırılarına karşı bilgisayarınızı koruyacakolan Internet Security programlarıdır.
Sonuncusu ise kalıntı dosyaların sistem belleğine verdiği zararları önlemek için kullanılan register temizleme programlarıdır.
Bu programların bilgisayarınızda bulunması durumunda sisteminiz olması gereken en güvenli halini alır.
Kesin çözüm sağlayan en güvenilir programları sizlerle paylaşacağız.
Internetten gelen virüs, yazılım saldırısı, kimlik hırsızlığı ve her türlü saldırı için önereceğimiz ilk program Karpersky Internet Security‘dir. Android, IOS, Mac ve Windowsla uyumludur. Buraya tıklayarak satın alabilirsiniz. kaspersky.com
Eğer ücretsiz bir Internet Security programı arıyorsanız Comodo Internet Security’yi tercih edebilirsiniz. Kullanıcıları tarafından en iyi güvenlik duvarına sahip olduğuna dair yorumlar yapılmakta. Buradan indirebilirsiniz.
Antivirüs programı olarak yine size güvenle kullandığım Karpersky‘yi tavsiye edebilirim. Yalnız hız konusunda bazen kasmalar yaşanabiliyor.
Ücretsiz olarak ta memnun kalınan bir antivirüs programı olan Avast‘ı önerebilirim. Avast.com‘dan ücretsiz indirebilirsiniz.
Temizlik programı olarak size CCleaner‘ı öneriyorum. Çoğu kişi bunu kullanmakta ve gayet memnun.
Tüm bunları sağladıktan sonra gelelim şifre olayına. Bilgisayar güvenliği için şifre seçimi ve korunumu çok önemlidir.
Güvenli Şifre Belirleme
Şifre oluştururken tahmini zor veriler belirlemeliyiz. Güvenli bir şifre en az 8 karakterden oluşmalı, rakam, harf ve özel karakterlerin hepsini içermelidir. Örn: t!k96__ty
Harflerin arasına serpiştirdiğiniz özel karakterler güvenliğinizi artıracaktır.
Şifremizi belirledikten sonra güvenli olup olmadığını passwordmeter.com‘dan test edebiliriz.
Bilgisayar artık yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası.
Durum böyleyken bilgisayar ile ilgili her detayı bilmek modern insanın en önemli ihtiyaçlarından birisi haline geliyor.
Bu yazımızla sizlere bilgisayar ile ilgili bilmeniz gereken her şeyi anlatmaya çalışacağız.
BİLGİSAYARIN TARİHİ
Bilgisayar başlangıçta hesaplama işlerimizi kolaylaştıran aletlere verilen isimdi.
Ancak günümüzde teknolojinin geldiği nokta sayesinde geçmişteki o cihazlara bilgisayar dememiz pek mümkün değil.
Zira ilk bilgisayar örneklerini abaküsler olarak bile sayabiliriz.
Orta Çağ sonunda Avrupalı mühendisler tarafından bir dizi hesaplama işlemini aynı anda gerçekleştirebilen aletler geliştirilmiş ve bu aletlere de bilgisayar adı verilmiştir.
Ancak bu aletlerin günümüz bilgisayarları ile hiçbir benzerliği bulunmamaktadır.
Bilgisayarlarımızın bu halini almasında başlangıç noktası olarak görülen tarih ise 1837 yılıdır.
Çünkü 1837 yılında Charles Babbage adını analitik makine koyduğu ilk tam anlamıyla yazılımlanabilir bilgisayarı tasarladı.
Ancak parasal nedenler yüzünden bu cihazı geliştiremedi.
20. yüzyılın ilk yarısına geldiğimizde hala bizim kullandığımız bilgisayarların düzeyine ulaşılamamıştı.
Ancak 1941 yılında ilk modern bilgisayar olarak gösterilen Z3 üretildi.
Konrad Zuse’nin ürettiği Z makineleri serisinin bir üyesi olan Z3, 1998 yılında ilk bilgisayar unvanını almıştır.
Z3’ten sonra benzer imkanlara sahip birçok bilgisayar üretilmiştir.
Bunlar sırası ile
Atanasoff-Berry Bilgisayarı (1941)
Colossus bilgisayarı (1944)
Harvard Mark I
ENIAC (1946)
Bu saydığım bilgisayarlar arasında en mühimi ABD ordusu tarafından geliştirilen ENIAC’tır.
Zira ENIAC, onluk sayı tabanına dayalı olup ilk genel kullanım amaçlı elektronik bilgisayar unvanını taşımaktadır.
ENIAC’tan sonra da bilgisiyar gelişimini tüm hızı ile sürdürdü ve 1980 yılına gelindiğinde Avrupa’da bilgisayar artık bir çamaşır makinesi gibi günlük hayatın vazgeçilmezi haline geldi.
Yine aynı dönemde artık kişisel bilgisayarlar popülerlik kazandı ve 1990’dan sonra internetin de icadı ile bilgisayar bugünkü işlevine evrilmiş oldu.
Türkiye’ye ilk bilgisayar 1960 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü aracılığı ile gelmiştir.
BİLGİSAYAR PARÇALARI ve ÖZELLİKLERİ
Anakart Nedir
Bilgisayarın beyni olarak nitelendirilebilir.
Bütün donanımların bağlandığı ve yönetildiği yerdir.
Bilgisayarın temel devre kartıdır.
Bünyesinde ekran ve ses kartlarının, modem ve ağ kartlarının takılabileceği soketler bulunmaktadır.
Anakart arızaları, bir bilgisayarın bütün parçalarına zarar verebilmektedir.
Bu yüzden anakart arızalarında oldukça dikkatli davranılması gerekmektedir.
Anakart ile ilgili daha detaylı bilgi ve anakart arızaları ile ilgili resimli anlatımlara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.