Apple firmasının ürünleri ile ilgili en tutarlı bilgileri veren birkaç analistten birisi de Ming Chi Kuo.
Yayınladığı son yazı ise akıllı saat tutkunlarını biraz üzmüş gibi görünüyor.
Kuo’nun firmaya yakın kaynaklardan edindiği bilgiler, eylül ayında seri üretimine başlanacak olan iWatch’ın kasım ayı sonuna kadar ertelenebileceğini belirtmekte.
Bu durumun en büyük sebebi, saatin üzerinde çalışan donanım ve yazılım mühendislerinin daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyduğunu belirtmesi olarak gösteriliyor.
Ayrıca Kuo’ya göre bu yeni gelişme, 2014 yılı içerisinde daha az iWatch üretileceğinin bir kanıtı niteliğinde.
Hedeflenenden daha az iWatch üretileceği düşünüldüğünde üretimin 3 milyon civarlarında kalacağı tahmin ediliyor.
Saat, safir kaplı esnek AMOLED ekrana sahip olacak.
Ayrıca saatte yüksek su geçirmezlik standartları da bulunacak.
Eylül ayında yeni nesil iPhone telefonları satışa sunacak Apple’ın iWatch’ı da en geç Kasım sonunda satışa sunması bekleniyor.
Gün içinde Rusya’dan ülkemize ulaşan dedikodular birçok bilgisayar kullanıcısını heyecanlandırdı.
Rusya’dan sızan bilgilere göre Windows 9 bu yılın sonbaharında satışa sunulacak.
Ancak yazılım için bu sefer farklı bir dağıtım yolu uygulanacak.
Yeni sürümde kullanılması gereken lisans anahtarları, bilgisayar ve Microsoft Store ile senkronize olacak.
Daha önce kullandığınız lisans anahtarları ise artık geçerliliğini yitirecek.
Yeni dağıtım yöntemi Microsoft Store üzerinden çalışacak.
Kullanıcılar kendilerine ait lisans anahtarlarını(ESD-RETAİL formatlı) herhangi bir flash disk ile de bilgisayarlarına aktarabilecek.
Bu sızıntıya kadar, Microsoft’un tek hedefinin Windows 8.1 için güncelleme yayınlamak olduğu bilinse de artık sonbahar içerisinde büyük bir sürpriz beklenmekte.
2015 yılı itibarı ile Microsoft’un Windows 7 için verdiği desteği keseceğini hatırlatmakta da fayda var.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) ile Kıbrıs Rum Sanayi ve Ticaret Odası (CCCI), iki kesimdeki iş dünyası arasında diyalog, işbirliği ve uzlaşıya destek olma hedefiyle yeni bir çalışma başlattı.
“Örnek olmak” adlı proje, yaklaşık 10 ay önce Malta’da bir araya gelen 10 Kıbrıslı Türk ve 10 Kıbrıslı Rum iş insanının oluşturduğu Malta İş Liderleri Grubu’nun, iki taraf arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi çabalarına destek olunması için hazırlandı.
Malta İş Liderleri Grubu’na hizmet edecek bir genel sekreterlik oluşturulması, ortak bir pazar yeri belirlenmesi, Türkiye, Yunanistan, KKTC ve Kıbrıs Rum kesimi iş dünyaları arasında iş olanaklarının incelenmesi, ticari araçların dolaşımı, çapraz staj olanakları, toplumu bilgilendirme çalışmaları ve iki kesimden iş adamlarının Türkiye ve Yunanistan’a ziyaretler düzenleme planlanıyor.
İki kesim arasında mobil iletişim ve araç sigortaları da gündemde…
Pilidas: “Var olan teknik sorunların pek çoğunu çözdük. Şimdi ise nihai kararların alınmasını bekliyoruz”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) ile Kıbrıs Rum Sanayi ve Ticaret Odası (CCCI), iki kesimdeki iş dünyası arasında diyalog, işbirliği ve uzlaşıya destek olma hedefiyle yeni bir çalışma başlattı.
“Örnek olmak” ismindeki proje bugün Lefkoşa ara bölgedeki Chateau Status Restoran’da düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Proje yaklaşık 10 ay önce Malta’da bir araya gelen 10 Kıbrıslı Türk ve 10 Kıbrıslı Rum iş insanının oluşturduğu Malta İş Liderleri Grubu’nun, iki taraf arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi çabalarına destek olunması için hazırlandı.
İki oda tarafından yürütülecek proje, Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor. Proje kapsamında ara bölgede küçük bir pazar yeri kurulması ve işadamlarının Türkiye ve Yunanistan ziyaretleri, ticari araçların dolaşımı gibi konuları da içeriyor.
BUCCI: “DİYALOG, GÜVEN VE İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİRECEĞİNE İNANIYORUM”
Basın toplantısında ilk konuşmayı yapan Avrupa Komisyonu Kıbrıs Türk Masası Şefi Michaela Di Bucci “İki oda tarafından hayata geçirilen projenin, iki kesimdeki iş dünyaları arasında diyalog, güven ve işbirliğini geliştireceğine inanıyorum” dedi.
İki kesimden özelde ticaret kesimleri, geneldeyse sivil toplum örgütlerinin adada sürdürülebilir bir çözüm bulma çalışmalarına güçlü destek verdiğini, bu konuda iki taraftaki Ticaret Odalarının güzel bir emsal teşkil ettiğini kaydeden Bucci, adada bulunacak bir çözümün her iki kesimin ekonomisine yarar getireceğinin yapılan pek çok çalışmada görülebildiğini kaydetti.
Bucci, ”Yapılan çalışmalar Gayri Safi Milli Üretimin (bir ülkenin yıllık olarak ürettiği hizmet ve ürünlerin toplam değeri) iki kat büyüyeceğini gösteriyor” dedi.
Projenin Avrupa Komisyonu’nun Sivil Topluma Hibe Programı çerçevesinde finanse edildiğini kaydeden Di Bucci, program kapsamında yapılan yardımların 7 milyon Euro’ya yanaştığını belirtti.
Bucci, “Yapıcı işbirliği ve iletişim yönündeki çalışmaları ve kapsamlı çözüm için gerekli olan olumlu ortamın yaratılmasına katkılarından dolayı iki örgütü kutluyorum” dedi.
TOROS: “BAŞARILI İŞ BİRLİĞİNİN YENİ SONUCU”
KTTO Başkanı Fikri Toros, projenin iki odanın adada kapsamlı bir çözüme yardımcı olmak adına yürüttüğü başarılı iş birliğinin yeni bir sonucu olduğunu; projenin iki toplumun yakınlaşmasına yardımcı olmayı amaçladığını kaydetti.
Projede iki kesimden iş insanları arasındaki diyalog, güven ve uzlaşı kültürünün geliştirilmesinin hedeflendiğine işaret eden Toros, Malta İşadamları Grubu’nun oluşmasına yaptığı katkıdan dolayı Amerika Uluslararası Yardım Ajansı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı İşbirliği ve Güven İçin Hareket yetkilileri ile projeye katkıda bulunan tüm kesimlere teşekkürlerini iletti.
Barış ve refah içerisinde bir geleceğin mümkün olduğuna inandığını kaydeden Toros, “Kıbrıs konusu sadece siyasilerin eline bırakılmayacak kadar hassas ve çalışma gerektiren bir konudur.
İş dünyasının bu süreçte yer alması kaçınılmazdır” dedi.
PİLİDAS: “HEDEF ÜYE SAYISININ ARTIRILMASINA YARDIMCI OLMAK”
CCCI Başkanı Phidias Pilidas ise yapılan katkıların iki toplum arasında diyalog, güven, işbirliği ve barışın geliştirilmesi çalışmalarının sürdürülmesini sağladığını kaydetti.
Projenin yeni oluşturulan iki kesimden 10’ar iş adamının yer aldığı Malta İş Liderleri Grubu’nu desteklemek amacıyla iki oda tarafından yürütüleceğini kaydeden Pilidias, “Hedef, grubun organizasyon kapasitesinin geliştirilmesine, isminin duyurulmasına, saygınlık kazanmasına ve üye sayısının arttırılmasına yardımcı olmaktır” dedi.
İLK ZİYARET 14 EKİM’DE İSTANBUL’A
Proje kapsamındaki çalışmalarda amacın iki toplum arasında güveni ve işbirliğini arttırmak olduğunu kaydeden Pilidas, Malta İş Liderleri Grubu’na hizmet edecek bir genel sekreterlik oluşturulması, ortak bir pazar yeri belirlenmesi, Türkiye, Yunanistan, KKTC ve Kıbrıs Rum kesimi iş dünyaları arasında iş olanaklarının incelenmesi, ticari araçların dolaşımı, çapraz staj olanakları, toplumu bilgilendirme çalışmaları ve iki kesimden iş adamlarının Türkiye ve Yunanistan’a ziyaretler düzenlemenin planlandığını, ilk ziyaretin de 14 Ekim’de İstanbul’a gerçekleştirileceğini bildirdi.
“ADANIN YENİDEN BİRLEŞMESİNE YARDIMCI OLACAK”
Projenin ortak hedef olan adanın yeniden birleşmesine yardımcı olacağını ümit ettiğini kaydeden Pilidas, proje çerçevesinde öngörülen çalışmaların 2 yılda tamamlanacağını ve 250 bin Euro’ya mal olacağını belirtti
MOBİL İLETİŞİM. “SORUNLARIN PEK ÇOĞUNU ÇÖZDÜK”
KKTC ile Kıbrıs Rum kesiminde faaliyet gösteren mobil telefon operatörleri aboneleri arasında görüşmeleri mümkün kılmak için yapılan çalışmalarla ilgili soruya karşılık ise Pilidas, “Var olan teknik sorunların pek çoğunu çözdük… Şimdi ise nihai kararların alınmasını bekliyoruz” dedi.
“SİYASI KARAR GEREKİYOR”
Roaming antlaşması için her iki kesimdeki şirketlerin de sürece dahil olduğunu ifade eden Pilidas, “Ancak saklamaya gerek yok, günün sonunda siyasi kararların da alınması gerekiyor” dedi.
TOROS: “BENCE RUM YÖNETİMİ’NİN KODU KULLANILAMAZ”
Toplantı sonrası iki kesim arasında mobil iletişimle ilgili gazetecilerin ek sorularını yanıtlayan KTTO Başkanı Fikri Toros, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kullandığı 00357 uluslararası kod numarasıyla ilgili olarak, “Benim düşüncelerime göre, bu numaranın mevcut siyasi yapıda kullanılması mümkün değil” dedi.
“MÜZAKERELERİN GÜNDEMİNDE”
Toros, Kıbrıs Rum kesiminin kullanılmasını istediği 00357 uluslararası kod numarasının “müzakerelerin gündeminde” olduğunu ifade etti.
İki kesim arasındaki hukuksal yapıda farklılıkların bulunduğuna da dikkat çeken Toros, roaming antlaşmasının hangi hukuk çerçevesinde imzalanacağı da kesinlik kazanmadığını ifade etti.
Araç sigortaları ile ilgili soruya karşılık ise Toros, her iki odanın görevinin tarafları bir araya getirmek ve işbirliğine teşvik etmek olduğunu, bu yönde de sigorta şirketlerini bir araya getirmeye çalıştıklarını kaydetti.
Youtube milyonlarca kullanıcısı olan bir video sitesi.
Ancak bütün kullanıcılarını mutlu edebilen bir video sitesi olduğunu söylemek pek mümkün değil.
Birçok kullanıcı videoların takıldığı, yüksek kalitede izlenemediği, yavaş yüklendiği gibi konularda siteye kızgın.
Çoğu zaman site ile alakası olmayan bu sorunların ise artık bir çözümü bulunmakta.
Artık Youtube üzerinden video izlerken sorun yaşadığımızda karşımıza çıkan bir pop-up sayesinde, Google’ın sunduğu “Video Kalite Rapor” sayfasına giriş yapabileceğiz.
Bu sayfa üzerinden internetimizin bize sunduğu tüm nitelikleri görmek ve buna göre hareket etmek mümkün .
Bu hizmet sayesinde izlemek istediğimiz videoyu hangi çözünürlükte izleyebileceğimizi de öğrenebiliyoruz.
Artık bu tür sorunlar yüzünden suçlanmak istemeyen Google, yeni ürettiği Video Kalite Rapor uygulaması ile bir nebze dertlere derman olacak gibi gözüküyor.
Kuzey Koreli bir mimardan; maliyet ve fiziksel alan sınırlamasında bulunulmayan, fütüristik (çağının çok çok üstünde) ve yaratıcı bir proje geldi.
Görsellerin oldukça heyecan verdiği bir projeyi sizlerle paylaşacağım. İçerisinde uçan ve yüzen binalar, dağların arasındaki ince modern köprüler, orman manzarasının ortasında akarsuyun hemen yanıbaşında bulunan bir tren, akarsuların üzerindeki evler…
Koreli mimar bu yaratıcı projesiyle büyük kariyerler elde edecek.
Bu tasarımları görüntülediğinizde çok şaşıracaksınız.
Teknolojik esintileri çevreye uyarlayan bu eşsiz proje tasarımı, Venedik Mimarlık Bineali‘nde Ekimin son haftasından itibaren Kasıma kadar sergilenecek.
Koryo Turları isminde bir turizm şirketinin katılımcı sağlayacağı proje, izleyicilere büyük bir zevk verecek.
Haber detaylarına ulaşmak için cnn.com‘ u ziyaret edebilirsiniz.
Henüz piyasaya sürülmeyen, üretim aşamasında olan telefonlar hakkında bilgi edinebilmenin bazı yolları bulunmakta.
Bu yollardan birisi de Amerika odaklı FCC.
Açılımı Federal Muharebe Komisyonu olan kuruluşun internet sitesine bu kez sızan telefon ise 4.3 inç’lik bir ekrana sahip bir RM-1018.
Bütçe dostu olarak nam salan Lumia 520 telefonlarının ulaştığı başarıdan sonra, bu telefonları biraz daha geliştirerek piyasaya sürmek isteyen Nokia’nın piyasaya sürülmesi beklenen yeni telefonu ise Lumia 530.
Birçok web sitesi, sızan bu resimleri çoktan Lumia 530 olarak kabul etmiş gözüküyor.
FCC sitesinde yer alan diğer özellikler ise microSD kartı slotu, harici batarya, Wi-Fi, 3G, Bluetooth, ve GPS desteği olarak göze çarpıyor.
Nokia ve Windows Phone firmalarının imzalarını da taşıyan telefonun Lumia olduğuna kesin gözüyle bakılıyor.
Modelin Lumia 530 olup olmayacağını ise zaman gösterecek.
Dünya çapında pek çok firma, sonunda kişisel çıkarları bir kenara bırakarak bir amaç uğruna bir araya gelmeye karar verdi.
Aralarında Samsung, Dell, Intel, Broadcom ve Atmel’in de bulunduğu Open Interconnect Consortium isimli organizasyonun ise tek bir amacı bulunmakta.
Bu şirketler verimli bir çalışma ortaya koyabilirse, artık elektronik cihazlar birbirleri ile konuşabilecek.
Yani daha açık ifade edersek; örneğin, Samsung televizyonunuzu İntel akıllı telefonunuz ile kontrol edebileceksiniz.
Bu amacın ne kadar gerçeğe dönüşeceği ise şimdiden büyük bir merak konusu.
Daha önce farklı firmalar aracılığı ile uygulanmaya çalışılan birlikte hareket ederek bir şeyler ortaya koyma isteği, baktığımızda pratikte pek işe yaramamıştı.
Ancak bu firmaların bu güne kadar piyasaya sürdüğü cihazların niteliği düşünüldüğünde bu birliktelikten olumlu sonuçların çıkması bekleniyor.
Kim bilir, belki de bundan birkaç yıl sonra oturduğumuz yerden akıllı telefonlarımız ile buzdolabımızı, tabletlerimizi ya da laptoplarımızı kontrol eder, eskiden filmlerde görüp imrendiğimiz sahnelerin bizzat içerisinde yer alırız.