kktc noter adresleri

Noterler AYDIN BOYACI Gazımağusa KKTC 366 75 04
Noterler MEHMET BOZALANLAR Lefkoşa KKTC 227 47 75
Noterler MERAL ERENSOY METAY (Tasdik Memuru) 18,MUSTAFA ÇAĞATAY CADDESİ GİRNE Girne KKTC 03928160212 05338840060
Noterler Noter İskele İskele KKTC 0533 844 54 64
Noterler TURAN AVNİ Lefkoşa KKTC 227 57 59
Noterler Turhan Tomgüsehan 189/B K/oğlu Cad.Karaoğlanoğlu Lefkoşa KKTC 03928223083-05428529909

Hüseyin ŞİŞMAN                               Kurtuluş Caddesi No:26/3             Girne                05338333000- 03928152519

En çok aranan kelimeler: kıbrıs noter adresleri, kktc noter adresleri, kıbrıs noter ve tastik memur adresleri, kktc noter ve tastik memur adresleri, kktc noter adres ve telefonları, kıbrıs noter adres ve telefonları

KIBRIS TÜRK KOOPERATİF MERKEZ BANKASI LTD Şubeleri

KIBRIS TÜRK KOOPERATİF MERKEZ BANKASI LTD Şubeleri

müşterilerimize en iyi hizmeti vermek için çalışıyoruz.

 

Lefkoşa Merkez Şube

49 Mahmut Paşa Sok. Lefkoşa / Kıbrıs
Tel : +90 392 228 32 07
Tel : +90 392 227 24 35
Faks : +90 392 227 24 35

 

…………………………….

Lefkoşa Yenişehir Şubesi

Abdi İpekçi Cad. Yenişehir /Lefkoşa / Kıbrıs
Tel : +90 392 227 49 54
Faks : +90 392 228 38 31

 

……………………

Lefkoşa Taşkınköy Şubesi

Muharrem Çalay Sok. Taşkınköy / Lefkoşa
Tel : +90 392 225 23 16
Faks : +90 392 225 45 86

………………………………..

 

Lefkoşa Gönyeli Şubesi

Dr. Fazıl Küçük Cad. No:1 Gönyeli / Lefkoşa / Kıbrıs 
Tel : +90 392 223 51 85 
Faks : +90 392 223 59 81

……………………………..

Vadili Şubesi

Vadili / Lefkoşa / Kıbrıs
Tel : +90 392 227 76 91
Faks : +90 392 227 24 35

……………………………

 

        Ortaköy Şubesi

Kooperatif Merkez Bankası Süt Ürünleri Sanayii Kampusü Ortaköy / Lefkoşa / Kıbrıs
Tel : +90 0392 228 06 51
Faks : +90 392 228 06 53

…………………………………….

 

          Akdoğan Şubes

Atatürk Meydanı No:3 Akdoğan / Mağusa / Kıbrıs

Tel : +90 392 377 83 21
Tel : +90 392 377 83 23
Faks : +90 392 377 82 57

 

…………………………………………….

           Mağusa Suriçi Şubesi

54, İstiklal Cad. P.K 35 Mağusa / Kıbrıs
Tel : +90 392 366 83 64 
Tel : +90 392 366 83 65
Faks : +90 392 366 63 04

………………………………………

 

                  Mağusa Maraş Şubesi

Ziya Gökalp Cad. Ziya Gökalp Apt. Maraş /Mağusa / Kıbrıs
Tel : +90 392 367 02 30
Tel : +90 392 367 02 31
Faks : +90 392 367 02 33 

……………………………………

         Mağusa DAÜ Şubesi

Doğu Akdeniz Üniversitesi Mağusa / Kıbrıs
Tel : +90 392 365 36 82
Faks : +90 392 365 34 16

 

………………………………….

           Mağusa Sanayi Şubesi

Mağusa Sanayii Bölgesi
Tel : +90 392 365 6090
Tel : +90 392 365 6091
Tel : +90 392 365 6092

Faks : +90 392 365 6093

………………………………..

      Girne Şubesi

Ziya Rızkı Cad. Girne
Tel : +90 392 815 24 69
Faks : +90 392 815 37 70

 

…………………………………..

      Karaoğlanoğlu Şubesi

Karaoğlanoğlu Caddesi, Karaoğlanoğlu, Girne 
Tel : +90 392 822 4445 – 46
Faks :  +90 392 822 4447

 

……………………………….

       Karakum Şubesi

İskenderun Caddesi, Metform Plaza B Blok. Dükkan 1-2, Girne 
Tel : +90 392 816 10 70 
Faks :  +90 392 816 10 79

………………………………..

 

         Güzelyurt Şubesi

Şht. Raşit Osman Sok. No: 5 Guzelyurt / Kıbrıs
Tel : +90 392 714 21 97
Faks : +90 392 714 35 27

……………………………….

Gemikonağı Şubesi

Gemikonağı / Güzelyurt / Lefkoşa
Tel : +90 392 721 81 62
Faks : +90 392 721 81 65

 

………………………………….

        İskele Şubesi

Dr. Küçük Cad. İskele
Tel : +90 392 371 25 23
Faks : +90 392 371 20 95

………………………..

Geçitkale Şubesi

Geçitkale / İskele / Kıbrıs
Tel : +90 392 373 31 39
Faks : +90 392 373 31 39

……………………….

Yeni Erenköy

Yeni Erenköy
Tel : +90 392 374 50 67
Faks : +90 392 374 50 69

………………………………..

Dış Bankacılık Bölümü

49 Mahmut Paşa Sok. 2. Kat Lefkoşa / Kıbrıs
Tel : +90 392 228 32 07
Faks : +90 392 227 20 79

…………………………

Krediler Bölümü

Abdi İpekçi Cad. Yenişehir /Lefkoşa / Kıbrıs 
Tel : +90 392 227 41 77
Faks : +90 392 227 41 39

……………………………….

Sigorta Acentelik Bölümü

Abdi İpekçi Cad. Yenişehir /Lefkoşa / Kıbrıs 
Tel : +90 392 228 58 75
Faks : +90 392 227 92 08

……………………………………………..

Kart Merkezi

25, Atatürk Cad. Yenişehir /Lefkoşa / Kıbrıs 
Tel : +90 392 600 02 02
Faks : +90 392 227 12 06

 

Nakliyat ve Taşımacılık Şirketleri Kıbrıs

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Nakliyat ve Taşımacılık Şirketleri

kuzey kıbrıs bildiğiniz gibi akdenizin ortasında ada ülkesidir bu yüzden deniz taşımacılığı ve hava taşımacılığı haricinde başka bir yol yoktur burdaki firmalar, bu 2 yolu kullanarak taşımacılık hizmetlerini sunmaktadır

size uygun firmalar aşağıda listelenmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Nakliyat ve Taşımacılık Şirketleri Telefon
Ağaçbey Nakliyat (392) 3755804
Ağcabay Transport (392) 3669545
Ahmet Reis 0548 841 30 90
0533 840 30 90
Ali Çoban (392) 3832519
Altındağ Gümrükleme (392) 3666941
Arif Mercan (392) 2314726
Ayqün Nakliyat (392) 3661780
Ayşe Menteşoqulları (392) 3799636
Besim Özsezer (392) 2372158
Bilqehan Nakliyat (392) 2275268
Bilqin Nakliyat (392) 3651778
Bird Garden Tradinq (392) 2237223
Buldukmen Transport (392) 2271582
Cancuri Nakliyat (392) 3667450
Cengiz & Sons Agency (392) 3660511
Cengiz Tosun (392) 2233672
Çağrım Gümrükleme (392) 3663918
Çimen Dolmuşları (392) 8153144
Dilekler Ticaret (392) 7144567
Dörtgazi Nakliyat (392) 7142751
EHS (392)2256950
Emirali Oqur (392)3788527
Enver Buda (392)2253608
Ersal (392)3664152
Ersoy Alioğlu (392)3977537
Europe Middle East Line (392)2288350
Express Kargo (392)2285656
Fuat Topaloğlu (392)2289815
Gaderim Otobüs İşletmeleri (392)3713655
Gece Zekai Cemal işletmeleri (392)2275231
Girneliler Seyahat Ortaklığı (392)2281018
Güneyhan Nakliyat (392)8156578
Hastrans Ticaret (392)3666477
Hoca Transport (392)8158593
İhlas Kargo (392)2289018
İsmail Gürsoy (392)3788405
İsmail Sağır (392)3852142
İtimat Dolmuş (392)2324389
İzmir Deniz Nakliyatları Şirketi (392)3653855
Kani Doğu (392)3777025
Kombos Dolmuşları (392)8156249
Mahmut Tezkol (392)8213073
Mehmet Kerimoğlu (392)3766034
Muhammed Arslan (392)2357588
Muharremoğlu Minibüs ve Otobüs İşletmeleri (392)8152074
Mustafa Akay Refikoğlu (392)3665370
Mustafa Behaeddin İşletmeleri (392)2282314
Mustafa M. Göçmen (392)2235500
Mustafa Zeka Bayramoğlu (392)3712725
Mustafa Ziba (392)3733435
Muzaffer Muharremoğlu (392)8152051
Necmi Hoca Nakliyat (392)2285129
Olay Trans (392)3653430
Osman Gürsoy İşletmeleri (392)3788048
Öder Nakliyat (392)8211885
Özkıraç Ltd. (392)3650335
Öztürk Abiç (392)3788991
Pulat Zorlu (392)3652136
S. Göçmen Nakliyat (392)3664397
Saldam (392)7144554
Salih Mendeli (392)2254596
Şengün Nakliyat (392)8155143
Türkeş Cemiler (392)2392319
Ulusoy Otobüs (392)7288326
Urfa Trans (392)3666847
Yel Değirmeni (392)3662099
Yorulmaz Nakliyat (392)7144567
Yurt İçi Kargo (392)2286926
Yörükoğlu Nakliyat (392)3842705
Zekai Cemal İşletmeleri (392)3664397

En Çok Aranan Kelimeler
X Nakliyat ve Taşımacılık Şirketleri Kıbrıs X Nakliyat ve Taşımacılık X Taşımacılık Şirketleri Kıbrıs X Nakliyat X Nakliyat ve Taşımacılık Şirketleri X Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Nakliyat ve Taşımacılık Şirketleri

Magosa taksi durakları

   Magosa taksi durakları telefon numaraları
Arı Taxi   366 8387

……………………………..

Anıt Taksi Zafer Anıtı yanı, Gazimağusa  366 8529

……………………………………………………………………..

Barış Taxi Deniz Kapısı yanı, Suriçi, Gazimağusa  366 1114

…………………………………………………………………………………
Bayram Taxi 366 8989

………………………………….
Doğan Taxi  366 1177

………………………………….
Göçmen Taxi  366 2323

………………………………….
İstanbul Taxi  366 4464

………………………………….
İtimat Taksi   Zafer Anıtı yanı, Gazimağusa  366 6666

…………………………………………………………………………..
Karpaz Taxi zafer anıtı yanı gazi magosa  366 8400

………………………………………………………………………..
Raşit Cafer Taxi  366 7636

……………………………………..
Salamis Taxi  366 6200

…………………………………
Ufuk Taxi  366 6769

……………………………
Ümit Taxi  366 6641

…………………………..
Üniversite Taxi doğu akdeniz üniversitesi yanı  366 4769

……………………………………………………………………………….
Varan Taxi  366 7703

…………………………….

 

Not: yazmadığımız taksi durağı var ise bizim ile iletişim bölümünden mesaj çekebilirsiniz

20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı

Kibris Baris Harekati 20 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk Silahli Kuvvetleri‘nin Garanti AnIasmasi’nin III. maddesine istinaden gerçekIestirdigi askerî harekâtin adidir.

1571’de Osmanli yönetimi Kibris’ta yer aIdı. Daha önce Ada’da Venedikliler OsmanIı yönetimi Venedikliler’in elindeki mülkü Rum Ortodoks Kilisesi’ne aktardi. Kiliseye genis yetkiler verdi. Böylece Rum Kilisesi’ne ve toplumuna güç geldi. Giderek bu güç Türkiye’den gelip yerlesen Türkler’e karsi kullanilacakti. egemendiler.
1878’de Rusya karsisinda zor durumda kalan Osmanli Kibris’in yönetimini geçici olarak Ingiltere’ye verdi. Birinci Dünya Savasi’nda da Ingiltere Kibris’a el koydu. 1950’Ierin sonlarinda bagimsizlik hareketi basladi ve uluslararasi anlasmalara dayanan bir Türk-Rum Ortak Devleti kuruldu. Fakat Rumlar böyle bir Ortak Devlet’e razi olmadilar. Kibris’in tüm yönetimine kendileri el koyma yoluna gittiler: anlasmalari uluslararasi anIasmalari çigneyerek ve Anayasayi çigneyerek ve soykirimla Türkler’e saldirilarda bulunarak Rumlar 1963 yilinda Ortak Devlet’i yiktilar.

Zürih Antlaşması: (11 Subat 1959)

Madde 3: Bu Antlasma hükümlerinin herhangi birinin ihlali (çignenmesi) halinde Yunanistan Türkiye ve Ingiltere bu hükümlere saygiyi saglamak için gerekli girisimlerin yapilmasi ve önlemlerin alinmasi maksadiyla aralarinda danismalarda bulunmayi üstlenirler. Üç garantör devletten biri birlikte veya birbirlerine danisarak (isbirligi halinde) hareket etmek olanagi bulunmadigi taktirde bu antlasmanin olusturdugu durumu (state of affairs) münhasiran yeniden olusturmak gayesi ile hareket etmek hakkini korumaktadirlar.
Atina Yüksek Mahkemesi 21 Mart 1979 tarihinde aldigi kararla Türkiye’nin müdahalesinin Garanti Anlasmasi’nin IV. maddesine göre yasal oldugunu onaylamistir. Avrupa Konseyi de 29 Temmuz 1974 tarihinde almis oldugu 873 sayili karar ile Türk müdahalesinin yerinde oldugunu kabul etmistir.

Harekat Kodu: Ayşe Tatile Çıksın

5 Temmuz 1974′te Türkiye Yunanistan ve ingiltere dışişleri bakanIari I. Cenevre Konferansi çaIısmalarına başladı. 30 Temmuz’da sona eren konferansta Türk tarafinin istekleri dogrultusunda: ‘Ada’da bir güvenlik bölgesinin kurulmasi Rum ve YunanTürk bölgelerin derhal bosaltilmasi esir durumda olan asker ve sivillerin mübâdele edilmeleri veya serbest birakilmalari barisin saglanmasi ile birlikte anayasaya uygun bir hükûmetin yeniden kurulmasinin temini Kibris Cumhuriyeti’nde Kibris Türk Toplumu ile Kibris Rum Toplumu olmak üzere iki otonom isgalindeki idarenin mevcûdiyeti’ kabul ve ilan edildi.
Basbakan Bülent Ecevit adada geIismelerin kötüye gitmesi sebebi ile diplomatik görüsmeler yapmak üzere Londra’ya gitti. Ancak Ecevit’e ragmen Basbakan Yardimcisi Necmettin Erbakan Genel Kurmay Baskani’na Kibris Baris Harekatini baslatma emrini verdi. Erbakan’in plani adanin tamamini ele geçirdikten sonra masada topraklarin bir kismindan Kibris Türk Devleti’nin taninmasi karsiligi verilmesiydi.
Günün erken saatlerinde Türk Ordusunun Kara Deniz ve Hava Kuvvetleri Kibris’a havadan indirdirme ve denizden çikarma yapmaya basladi.Acil olarak toplanan TBMM Hükümete genel savas açma yetkisi verdi. 14 ilde sikiyönetim ilan edildi.
Bu karar Ingiltere ve Yunanistan Büyükelçilerine bildirildigi gibi Ankara’da bulunan ABD Disisleri Bakan Yardimcisi Sisco’ya da iletildi.Pakistan Afganistan ve IranTürkiye’ye yardim sözü verdi.Libya Devlet Baskani Kaddafi ihtiyaç duyulan tüm askerî mühimmatlarin kullanilabilecegini bildirdi.
Türk kuvvetleri 22 Temmuz’da Girne’yi ele geçirdi. Türk parasütçüleri Kibris’in baskenti Lefkosa’nin Türk kesimine indi. Yunan birliklerinin Ada’da garantör olarak bulunan Türk birligine saldirmasi ise çarpismalarin Ada geneline yayilmasina neden oldu. 22 Temmuz aksami Türkiye BM Güvenlik Konseyi’nin ateskes kararini kabul etti. Türk müdâhalesi sonucu Yunanistan’daki cunta idaresi ve Kibris Nikos Sampson Hükûmeti de yikilmistir.

II. Baris Harekati

Ancak 8 Agustos’ta II. Cenevre Konferansi’nin yapilmakta oldugu zamanda Türklerin ‘iyi niyet jesti’ olarak Limasol ve Larnaka civarinda bir miktar köyü bosaltmis olmalarina ragmenMillî Muhâfiz Alayi ve EOKA-B isgal ettikleri yerleri tahliye etmedikleri gibi ellerindeki esirleri de serbest birakmamislardir.
Türkiye Rum-Yunan hükümetleriyle anlasmanin mümkün olmadigi kararinr vararak 14 Agustos’ta baslayip 16 Agustos’ta sona eren üç günlük II. Baris Harekatini gerçekIestirdi. Harekat neticesinde bir taraftan Magosa’ya diger taraftan Lefke’ye varilarak Türk tarafinin sinirlari çizildi.

O tarihlerdeki gazete manşetleri

kktc otelleri

  kktc otelleri, adresleri ve telefon numaraları

SALAMİS BAY CONTİ RESORT HOTEL (5 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3788201-8 – +90 392 3788209
Gazi Magusa Mersin

ROCKS HOTEL (5 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8152238 – 8152379 – +90 392 8155712
102 Kordonboyu Cad Girne / Mersin 10

THE COLONY HOTEL (5 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8151518 – +90 392 8155988
Ecevit Ave. Girne Mersin 10

MERİT CRYSTAL COVE HOTEL (5 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8212345 Pbx – +90 392 8218774
Alsancak Girne / Mersin 10

KAYA ARTEMİS OTEL VE TATİL KÖYÜ (5 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: (392) 375 53 02 – (392) 375 53 04
BAFRA TURİZM Merkezİ İSKELE/K.K.T.C.

ACAPULCO BEACH CLUB & RESORT HOT (5 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8244110-11 – +90 392 8244455
Catalkoy Girne / Mersin 10

KYRENİA JASMİNE COURT (5 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8151450 (20 lines) – +90 392 8151488
Naci Talat Ave. P.O. Box 651 Girne / Mersin 10

BİLFER PALM BEACH HOTEL (5 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3662000 – +90 392 3662002
Deve Limanı Gazi Magusa Mersin

KYRENİA OSCAR RESORT HOTEL (4 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8154801 – 8152363 – +90 392 8153980
16 Hasan Esat Isik St. P.O. Box 195 Girne / Mersin

SALAMİS BAY CONTİ RESORT HOTEL (4 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3788201 – 3788208 – +90 392 3788209
Gazi Magusa Mersin

LA HOTEL & RESORT (4 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8218981 – +90 392 8218992
Maresal Fevzi Cakmak Cad Lapta Girne / Mersin 10

DOME HOTEL (4 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8152453 – 8152454 – +90 392 8152772
Kordonboyu Ave. P.O. Box 6 Girne / Mersin 10

DENİZKİZİ ROYAL HOTEL (4 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8212676 – 8212680 – +90 392 8212727
P.O. Box 230 Alsancak Girne / Mersin 10

RESORT DEDEMAN OLİVE TREE (4 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8244200-07 – +90 392 8244209
Catalkoy Girne / Mersin 10

CELEBRİTY HOTEL (4 Yıldızlı Otel) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8218751 – 8218752 – 8218753 – +90 392 8218761
Maresal Fevzi Cakmak Ave. P.O. Box 85 Lapta Girne

WHİTE PEARL HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8150429- 30 – +90 392 8160110
Old Harbour Girne Mersin 10

TOP SET HOTEL AND BUNGALOWS (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8222204 – 8223418 – +90 392 8222478
P.K. 623 Karaoglanoglu Girne / Mersin 10

THERESA HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3744266-67 – +90 392 3744009
Yeni Erenkoy Iskele / Mersin 10

THE DEE EUROPEAN HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3661222 – 3661010 – +90 392 3661032
Mustafa Kemal St. Gazi Magusa Mersin 10

PORTOFİNO HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3664392 – 3664393 – +90 392 3662949
Fevzi Cakmak Ave. No: 9 Gazi Magusa Mersin 10

PİA BELLA HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8155321-22-23 – +90 392 8155324
14 Iskendurun Caddesi Girne / Mersin 10

PARK HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3788213-17 – +90 392 3789111
Salamis Yolu Gazi Magusa Mersin 10

MOUNTAİN VİEW (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8223453 (3 lines) – +90 392 8223452
Adnan Damarland Cad.Karaoglanoglu Girne / Mersin 10

MANOLYA HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8218498-138-140-133 – +90 392 8218124
Maresal Fevzi Cakmak Cad Lapta Girne / Mersin 10

CLUB GUZELYALİ (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8252017-18-19 – +90 392 8252020
Karsiyaka Girne / Mersin 10

LEFKE GARDENS HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 7288223-8 – +90 392 7288222
Lefke Guzelyurt / Mersin 10

CLUB LAPETHOS (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8218961-4-669 – +90 392 8218966
Maresal Fevzi Cakmak Ave. P.O. Box 90 Lapta Girne / Mersin 10

HOTEL SEMPATİ (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8212770-1-2-3 – +90 392 8212774
24 Hurriyet Sok Lapta Girne / Mersin 10

DENİZKİZİ HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8218710 – 8218711 – +90 392 8218433
P.O. Box 230 Alsancak Girne / Mersin 10

BRİSTOL HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8156570 – 8156556 – +90 392 8157365
114 Ziya Rizki Cad Girne / Mersin 10

EXOTİC HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3712885-81 – 3713012 – +90 392 3713220
Bogaz Iskele / Mersin 10

COLONNADE CLUB HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8158980 – 8158981 – 8158982 – +90 392 8156413
Orhan Durusoy St. No: 11 Girne / Mersin 10

CİTY ROYAL HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 2287621-30-11 – +90 392 2287580
19 Kemal Asik Cad. Lefkosa Mersin 10

CHATEAU LAMBOUSA (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8218751-53 – +90 392 8218994
Maresal Fevzi Cakmak Cad Lapta Girne / Mersin 10

HOTEL BRİTİSH (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 815 2240 – +90 392 815 2742
Eftal Akca St. Yat Limani Girne Mersin 10

BOGAZ HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3712559 – +90 392 3712557
Bogaz Iskele. Mersin 10

MİMOZA BEACH HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3788219 – +90 392 3789077
Gazi Magusa Mersin 10

YENİ ANADOL HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8152319 – +90 392 8155262
121 Ziya Rizki St
girne / mersin 10

ALTUN TABYA HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3665363 – +90 392 3663404
Kizilkule Gazi Mersin 10

BLUE SEA HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 372 23 93 – +90 392 372 22 55
Dipkarpaz Mersin 10

DAGLİ HOTEL APT (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3788211 – +90 392 3788844
Salamis Gazi Mersin 10

GONYELİ KENT HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 2234954 – +90 392 2234956
Gonyeli Lefkoşa Mersin 10

GRAND AVRASYA HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8151172 – +90 392 8151174 – +90 392 8154989
Ecevit Ave. No.10 Girne Mersin 10

GUZELYURT HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 7143412-13 – +90 392 7145085
Bahcelievler Ave. Guzelyurt / Mersin 10

HARBOUR SCENE HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8156855-56 – +90 392 8156857
32 Canbulat Sok Girne / Mersin 10

KARPAZ VİEW HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 372 2234 – +90 392 372 2290
Dipkarpaz Iskele / Mersin 10

SEAVİEW HOLİDAY RESORT HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3712651 – +90 392 3713423
Bogaz İskele Mersin 10

SEMA HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 3661222 – +90 392 3661032
Mustafa Kemal Bulvari Mersin 10

SOCRATES HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 8151291 – 2 – +90 392 8151293
59 Ziya Rizki St.Girne / Mersin 10

SARAY HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 2283115 – 002 – +90 392 2284808
Ataturk Meydani PK 447 Lefkosa Mersin 10

SOLİ INN HOTEL (3 Yıldız veya altı) Kıbrıs Otelleri
Otel Tel: +90 392 727 7341-727 7348 – +90 392 727 7399
Ecevit Caddesi Gemikonagi Lefke / Mersin 10

En Çok Aranan Kelimeler:
kıbrıs pansiyonları
kıbrıs haritası
kıbrıs otelleri iş ilanları
kıbrıs otelleri lefkoşa
kıbrıs otelleri fiyatları
kıbrıs otelleri fiyatları
kıbrıs otelleri girne
kktc otel rehberi
kktc tatil köyü

kıbrıs da vitray sanatı

Ufuk Vitray kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Telefon Numaramız : 0533 865 09 20 GAZİ MAĞUSA

Daha detaylı bilgiler için bizimle irtibata geçiniz

Telefon Numaramız : 0533 865 09 20   GAZİ MAĞUSA

En Çok Aranan Kelimeler:

Kurşunlu vitray, papatyaişi, el sanatları vitray, el sanatları, vitray dekorasyon, cam vitray yapımı, dekoratif cam vitray, kumlama vitray, kumlama, kristalli vitray, kapı modelleri vitray, kumlama vitray kıbrıs, kumlama vitray kktc, papatyaişi vitray kıbrıs, el sanatları vitray kıbrıs, el sanatları vitray kktc, vitray dekorasyon kıbrıs, vitray dekorasyon kktc, cam vitray yapımı kıbrıs, cam vitray yapımı kktc, dekoratif cam vitray kıbrıs, dekoratif cam vitray kktc, kumlama vitray kıbrıs, kumlama vitray kktc, kristalli vitray kıbrıs, kristalli vitray kktc, kapı modeller vitray kıbrıs, kapı modelleri vitray kktc

Kıbrıs Sürücü Kursları

OKULUNU EKLETMEK İSTEYENLER BİZİM İLE İRTİBATA GEÇEBİLİRLER

 

 

 

 

 

 

REY ŞOFÖR OKULU

Telefon
0392 815 07 08
Telefon 2
0533 860 59 85
………………………………

ÖZBEK ŞOFÖR OKULU

Telefon
0392 815 1036
Telefon 2
0533 886 0222
0542 872 0222
………………………………..

KANDAZ ŞOFÖR OKULU

İL: Lefkoşa
Adres: Terminal karşısı – İlim 1 Dersanesi altı Bardak İş Hanı
Telefon:  0542 852 65 71
……………………………….

Ergüneş şoför Okulu

Kısa Firma Tanıtım
Erguneş
İL: Girne
Adres: Yeni terminal halimocaoglu sok d.1 kktc Girne, 1234
Telefon: 0542 851 31 72-0533 889 77 43
Telefon 2: 0392 81 57 919
Yetkili Kişi: Yahya Ergor
Faks: 0392 8160 599
Website: www.ergunessurucukursu.com
E-posta: Ergunessurucukursu@hotmail.com
Kuruluş Yılı: 1998
Olanaklar: Her türlü ehliyet sınıfı alınır
……………………………………….

D&B TİLKİ ŞOFÖR OKULU

Kısa Firma Tanıtım
KKTC İLK KURULAN ŞOFÖR OKULU
İL: Lefkoşa
Adres : lefoşa
Telefon: 227 16 12- 18
Telefon 2: 0542 855 83 13
Yetkili Kişi: barış TİLKİ
Faks: 227 43 26
E-posta: baris.tilki@hotmail.com
Hizmetler:
HERŞEYDEN ÖNCE BİZİM OFİS KÜLTÜRÜMÜZ, EĞİTİM SİSTEMİMİZ, ÇALIŞANLARIMIZIN GÜVENLİĞİ VE GÜLER YÜZLÜLÜĞÜ DOĞRULTUSUNDA DÜZENLENMİŞTİR. BAY VE BAYAN EĞİMENLERİMİZ MEVCUT. KLİMALI OTOMATİK VE VİTESLİ ARAÇLARIMIZ İLE LEFKOŞA, AKDOĞAN, GÜZELYURT BÖLGESİNDE HİZMET YAPAN EN ESKİ ŞOFÖR OKULU ÜNVANINA SAHİBİZ.
Ürünler
MOTOR, KAMYON, TRAKTÖR, TAKSİ, MİNİBÜS ARAÇLARIMIZ MEVCUT
Referanslar
ÜSTÜN KALİTEDE VE NİTELİKLİ PROJELER ÜRETEBİLEN FİRMALAR SAYILIDIR. TİLKİ VŞOFÖR OKULU BUNLARDAN BİRİDİR VE BU SAYEDE HİZMETLERİMİZİN DAİMİ OLDUĞUNA İNANIYORUZ.
Kuruluş Yılı: 1955
………………………………….

CİHAN SOFÖR OKULU

İL: Lefkoşa
Adres: Mustafa Yerlioğlu Sok. No: 27 Kermiya (Sürüş ehliyetleri yanı)
Telefon: (0392) 229 30 09
Telefon 2: (0533) 834 34 23 – ( 0542) 873 28 58
Cihan Şoför Okulu otobüs, araba, kamyon, motorsiklet ve iş makineleri ehliyeti almak isteyenlere profösyenel bay ve bayan eğitmenleriyle hizmet vermektedir.
……………………………………..

BAYSAL ŞOFÖR OKULU

İL: Lefkoşa
Adres: Marmara Spor Kulübü yanı
Telefon: 227 13 50
…………………………………..
Kıbrıs’ta ehliyet almak için gerekli prosedürler şunlardır.1- Eğer KKTC vatandaşı değilseniz oturma izni yada çalışma izni
2- Sürücü kurslarından birisine gitmek ve yaklaşık 1500 TL ye kayıt yaptırmak
3- Cuma günü yapılacak olan ön sınava girersiniz, bu sınavı geçerseniz asıl sınava girmek için hak kazanmış oluyorsunuz.
4- Sağlık kontrolü
5- Asıl sınav, arabaya binersiniz bir ileri bir geri yaparsınız, 5 dk kullanmanız yeterli olmaktadır.KKTC de ehliyet almak TR ye göre oldukça kolaydır, motor ve ilk yardım gibi değişik sınavlara tabi kalmıyorsunuz. İşlemlerin başlaması ve bitmesi yaklaşık 3 ayı bulmaktadır. Başarılar

Kıbrıs ın Tarihi Yerleri

girne-kapisi
Girne Kapısı

Eski Lefkoşa şehrini çevreleyen surların üzerinde bulunan 3 kapıdan biri de kuzeydeki Girne Kapısı’dır. Burası kentin en önemli giriş çıkış noktalarından biriydi. Mimar Proveditore Francesco Barbaro’nun adından esinlenerek ” DelProveditore Kapısı” olarak da bilinen kapıyı, Türkler 1821’de tamir ederek üzerine kubbeli bir oda eklemişlerdir. Kapı üzerindeki kitabede Kur’an-ı Kerim’den ayetler bulunmaktadır. Kapının kuzeye bakan tarafına 1820’de II. Mahmut’un turası yerleştirilmiştir. İngilizler tarafından Napolyon’a karşı Akka’yı savunmak üzere getirilen, kapının önünde bulunan toplar, daha sonra Türklerin eline geçmiştir.

Selimiye Camii (St. Sophia Katedrali)


Selimiye-Camii

Bedesten
Katedral, Kıbrıs’taki en büyük, en görkemli ibadethane ve en önemli Gotik mimari eser olarak kabul edilmektedir. Daha önce aynı yerde bulunan Hagia Sophia adlı bir Bizans kilisesinin üzerine kurulduğu söylenmektedir. Latin Başpiskoposu Eustorge de Montaigu tarafından 1208 yılında yapımına başlanmış ve 1326 yılında katedral kutsanarak ibadete açılmıştır. Kıbrıs’ın en önemli kilisesi olduğundan, Luzinyan krallarının taç giyme törenleri burada yapılmaktaydı. Yapı, 1373 yılında Cenevizliler, 1426 yılında Memlükler tarafından yağmalanmış ve birkaç depremde zarar görmüştür. 1491 yılındaki yer sarsıntıları sonucu, Katedralin doğu bölümü yıkılmış ve Venedikliler tarafından onarılırken, eski bir Lüzinyan kralının (2. Hugh ) mezarı ortaya çıkmıştır. Bozulmamış durumda olan cesedin başında altın bir taç, üzerinde de altından eşya ve belgeler bulunmuştur. Fransız mimar ve ustaları tarafından inşa edilen katedral Orta Çağ Fransız mimarisinin çok güzel bir örneğidir. Katedral, anıtsal bir kapıyla başlar. Kapının üzerindeki taş oyma pencereler, eşsiz bir Gotik sanatı örneğidir. Girişin iki yanında bitirilememiş olan çan kulelerinin üzerine, Osmanlılar tarafından cami minareleri oturtulmuştur. Katedralin içi, üç koridor ile altı yan bölmeden oluşmuştur. İçinde küçük ibadethaneler vardır. Bunlardan kuzeydeki St. Nicholas’a (Noel Baba), güneydekiler Meryem Ana ve St. Thomas Aquinas’a adanmıştır. Caminin kadınlar bölümü olarak bilinen kısmı eskiden hazine dairesi olarak kullanılmıştır. St. Sophia’nın içinde, birçok Luzinyan soylusu ve kralları gömülüdür. Bunların mermer mezar taşları hala döşeme kaplamasının bir bölümünü oluşturur. Bu taşlar hasır ve kilim altında kaldıkları ve cami içinde ayakkabı giyilmediğinden üzerlerindeki yazı ve resimler bozulmadan kalmıştır.

Bina 12.yy’da bir Bizans kilisesi olarak yapılmıştır. (St. Nicholas Kilisesi). Daha sonra Lüzinyanlar tarafından yapılan bazı Gotik eklemelerle genişletilmiştir. Venedik döneminde ise yeni değişikliklerden sonra Yunan Ortodoks Metropolisine verilen bina, farklı mimari tarzlarla hibrid bir dokuya sahiptir. Osmanlılar döneminde daha çok tekstil ürünlerin satıldığı bir çarşı ve depo işlevi görmüştür. Kuzey kapısı üzerindeki taş işçiliği St. Sophia Katedralinin kapısınınkine benzer.

Taş Eserler Müzesi (Lapidary Müzesi)

Selimiye Camii’nin doğusunda bulunan Taş Eserler Müzesi (Lapidary Müzesi), 15. yy’da inşa edilmiş Venedik tarzı bir yapıdır. Orta çağlardan bugüne değin bir çok taş eser (armalar, mermer eserler, lahit ve sütunlar) örneklerini barındırmaktadır. Giriş kapısının karşısında görkemli taş işlemeli pencere, eskiden Sarayönü meydanında olup İngiliz döneminde yıktırılan Lüzinyan sarayından getirilmiştir. En göze çarpan eserler olarak Dampierre ailesine ait lahit ve 13. yy’da Kıbrıs Mareşali olan Adam of Antioch’a ait mezartaşı sayılabilir. Ayrıca mermerden bir St. Mark Aslanı da avluda bulunan eserler arasındadır.

Venedik Sütunu (Atatürk Meydanı)

Atatürk Meydanı’ndaki Venedik Sütunu (Dikilitaş) Venedikliler tarafından 1550’de dikilmiştir. Eskiden üzerinde St. Mark aslanı bulunuyordu. Osmanlılar sütunu kaldırarak Sarayönü Camisinin avlusuna koymuşlardır. İngilizler 1915 yılında, 6 m yüksekliğindeki sütunu şimdiki yerine yerleştirmişlerdir. Tek kurşuni renkte bir granit olan sütunun, Salamis’teki bir mabetten getirildiği sanılmaktadır. Sütunun alt tarafında 6 İtalyan ailesinin armaları bulunmaktadır. Sütunun üzerindeki bakır küre sonradan ilave edilmiştir. Atatürk Meydanının batısındaki binalar (Devlet Daireleri) 1900’lerin ilk yıllarında İngiliz Koloni devrinde inşa edildiklerinden özel bir görünüme sahiptirler. Binaların doğuya bakan yönünde bir çeşme vardır. Ayrıca Kraliçe Elizabet’in 1953 yılında tahta çıkması nedeniyle inşa edilen bir platform bulunmaktadır. Üzerinde İngiltere’nin arması bulunan bu platformdan, İngiliz valisi, Kraliçe’nin tahta çıktığını ilan etmiştir.

Lefkoşa Surları
lefkosa-surları
Türklerin Kıbrıs’ı almak üzere olduğu dönemde Venedikliler, Lefkoşa şehrini savunabilmek için, kentin çevresindeki eski Lüzinyan surlarının yerine 1567 yılında yeni surlar yapmaya başladılar. Surların planını Guilio Savorgnano adlı ünlü Venedikli bir mühendis çizmiştir. Daire şeklinde 3 mil çevresi olan bu surların üzerinde, her biri birer kale sayılabilecek 11 burç ve toplam 3 kapı bulunmaktadır. Surlar, dışı taşla örülmüş kalın toprak duvarlardı. Surlarda bulunan kapıların adları, kuzeyde “Porta Del Proveditore – Girne Kapısı-” doğuda “Porta Guiliana- Magosa kapısı” ve batıda “Porta Domenico – Baf Kapısı” dır. Venedikliler surları yapabilmek için 3 millik çevrenin dışında bulunan evleri, sarayları, manastır ve kiliseleri yıkıp taşlarını surların yapımında kullanmışlardır. Surların yapımında Frenk soylularının ve diğer katkısı olan kişilerin adları da (Rochas, Loredano, Barbaro gibi) burçlara verilmiştir. Venedikliler Lefkoşa kenti surlarını bitirmeden Osmanlılar tarafından yenilgiye uğratılmışlardır.

kumarcılar hanı Kumarcılar Hanı

17. yy. sonunda yapılmış olan bir Osmanlı yapısıdır. Giriş kapısındaki işlemeli Gotik kemerin biçimi ve oranlarının yapıdaki diğer kemer ve Osmanlı mimari üslubuna aykırı olması nedeniyle daha önceden var olan bir yapıya – muhtemelen bir manastır – ait olabileceği düşünülmektedir. Yapı dörtgen bir plan üzerine inşa edilmiş olup, iki katlıdır; camisi yoktur. Yolcular üst katlardaki odalarda kalır, alt kattaki odalarsa hayvanlarının konaklaması ve eşyaları için depo amaçlı kullanılırdı.

Lefkosa_Kumarcilar-Hani Büyük Han

Tarih ve mimari değerler bakımından Lefkoşa’daki Türk eserlerinin başında Büyük Han gelmektedir. 1572 yılında adanın ilk Osmanlı Valisi Beylerbeyi Muzaffer Paşa tarafından yaptırıldığı kabul edilmektedir. Yapı dörtgen bir plan üzerine, iki katlı inşa edilmiş olup, geniş bir avlunun çevresinde sıralanan odalar kemerli ve kubbeli bir sundurmaya açılmaktadır. Büyük Han’ın çeşitli yapılardan ve yerlerden alınmış taşlardan yapıldığı bellidir. Aynı şekilde avlunun ortasındaki mermer sütunlar üzerine yapılmış mescidi tutan sütunların da başka bir yapıdan alınmış olunması muhtemeldir. Altı köşeli, konik başlıklı taş bacalarla, bu kubbeli küçük mescit, Hanın Türk tarzı mimarisini tamamlayan önemli unsurlardır. Hanın zemin katındaki odalar dükkan, depo ve ofis olarak kullanılmıştır. Üst kattaki sekizgen bacalı birer şömineleri olan odalar ise yatak odalarıdır. Anadolu’da sık rastlanan benzerleri gibi olmasına rağmen, bir farklılığı da mevcuttur. Bu tip han ve kervansaraylar genellikle tek bir ana kapıya sahip olmalarına rağmen, Büyük Han’ın bir girişi daha bulunmaktadır.

Derviş Paşa Konağı (Etnoğrafya Müzesi)

19. yy.’da yapılmış bu iki katlı konağın sahibi Kıbrıs’ta ilk Türkçe gazetelerden olan “Zaman” gazetesini yayınlayan Derviş Paşa’dır. Konak, Lefkoşa surlar içinde tarihi çevre dokusunu en yoğun biçimde koruyan Arap Ahmet Mahallesinde bulunmaktadır. İki giriş kapısı olan konağın esas giriş kapısı üzerinde hicri 1219 (miladi 1807) tarihi okunmaktadır. Konak iki katlı olup, alt katı taştan, üst katı ise kerpiçten inşa edilmiştir. Sonradan ilave edildiği belli olan baş odanın süslemeli tavanında miladi 1869 tarihi okunmaktadır. Konak “L” planlı olup, geniş bir iç avlusu vardır. Alt kat odaları iç bahçeyi çevreleyen revaklı galerilere açılmaktadır. Üst kata avludaki haznenin üzerine oturan ahşap bir merdivenle çıkılmakta ve odalar kapalı bir sofaya açılmaktadır. 1978 – 1988 yılları arasında yapılan restorasyon çalışmaları sonucunda, konağın kütüphane, kültür merkezi veya Eski Eserler ve Müzeler Dairesi olarak düzenlenmesi uygun görülmüştür. Bir bölümü baş oda, gelin odası, yatak odası, yemek odası ve tezgah odası olarak düzenlenen konağın bir bölümünde de günlük yaşantıda kullanılan eşyalar sergilenmektedir. Teşhir ve tanzimi “müze – ev” olarak tamamlanan konak 21 Mart 1988 tarihinde Etnografya Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.

Büyük Hamam

Günümüzde de çalışır durumda olan Büyük Hamam eski bir Latin kilisesinin kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. İşlemeli Gotik tarzı kemer kapısından ve taş duvarlarından da Luzinyan yapısı olduğu belli olan bu yapının adı “St. George of the Latins” kilisesiydi. Yapının bir özelliği de bina zemininin yoldan 2 – 3 metre kadar aşağıda kalmış olmasıdır.

Sultan Mahmut Kütüphanesi

1829 yılında Sultan II. Mahmut tarafından inşa ettirilmiş olan yapı, Selimiye Camiin doğu kapısı yanında bulunmaktadır. Bina, kubbeli büyükçe bir odayla, yine kubbeli ve kemerli bir sundurmadan oluşmaktadır. Arap Ahmet Camii gibi klasik Osmanlı Cami ve Medrese mimarisinin bir örneğidir. Kütüphanede 1700 kadar kitap bulunmakta, bunların arasında el yazması Kur’an-ı Kerim ve değerli Arapça, Türkçe ve Farsça kitaplar yer almaktadır.

Mevlevi Tekkesi

17. yüzyıl başlarında yapılmıştır. Fetihten sonra adaya gelen Türklerin çoğu Konyalı olduğundan Mevlana’nın hayat tarzını kabul ettirmek istemişler ve Lefkoşa’da bu tekkeyi kurmuşlardır. Zamanla ölen Mevlevi ilerigelenleri arka odalara gömülerek türbe haline getirilmiştir. Tekke şu an müze olarak kullanılmakta, Mevlevi giyisileri, müzik aletleri ve etnografik malzemeler sergilenmektedir.

Haydarpaşa Camii (St. Catherine Kilisesi)

St Sophia’dan sonra en dikkate değer Lüzinyan yapısı St. Catherine Kilisesi -şimdiki Haydar Paşa Camii’dir.- Tarihçi Sir Harry Luke tarafından Kıbrıs’ın en zarif ve mükemmel Gotik binası olarak tanımlanmaktadır. St. Catherine Kilisesi 14. yy. da inşa edilmiş olup, Osmanlıların adaya hakimiyetlerinden sonra cami haline getirilmiştir. Binanın yukarı doğru daralan ayaklarının arasına uzun ve dar Gotik pencereler yerleştirilmiştir. Pencerelerin üst kısımları alçıdan geometrik desenlerle süslüdür. Kilisenin üç girişi vardır; Gotik stilde yapılmış olan güney kapısının ince taş işçiliği ve kapı sövesinin üzerinde Lüzinyan armalarının kabartmaları göze çarpmaktadır. Batı kapısı daha büyük olup, aynı mimariye sahiptir; sövesi gül ve ejderha motifleriyle süslüdür. Kuzey girişi daha sadedir, burası dirsekler üzerinde elinde balık tutan çıplak bir kadın figürü ve ejderha türü kabartmalarla süslüdür. Kilisenin içinde bir koro yeri, törenlere ait eşyaların saklandığı bir oda, hazine ve küçük bir vaftiz havuzu bulunmaktadır

Arap Ahmet Camii

Lefkoşa’daki Türk yapısı camiler içinde en dikkate değer olanı Arap Ahmet Camii’dir. 1845 yılında inşa edilen cami, diğer bir çok cami gibi eski bir Latin kilisesinin yerine yapılmıştır. Caminin döşemesini oluşturan mermerler arasında Lüzinyan ve Venedik dönemlerinden kalma 25 kadar yazılı ve resimli mezar taşı bulunmaktadır. Cami, Kıbrıs’ın fethinde Türk ordusunun generallerinden olan Arap Ahmet Paşa’nın adını taşımaktadır. Klasik Türk Cami mimarisinin güzel bir örneğini oluşturur. Kemerli bir sundurması ve 6 metre çapında bir kubbesi vardır. İçinde eski Türk mezarları olan bahçesi günümüze dek korunabilmiştir. Şadırvanı, selvileri ve eski mezarları ile Lefkoşa şehrinin özel bir köşesidir. Camideki mezarlar arasında, 1832 yılında Lefkoşada doğmuş olup, Osmanlı Devleti hizmetinde 4 kez Sadrazamlığa (Başbakanlık) dek yükselmiş olan Kamil Paşa’nın da mezarı vardır.Kamil Paşa 1913 yılında Lefkoşa’da ölmüş ve caminin avlusuna gömülmüştür. 1926 – 1931 yıllarında Kıbrıs Valisi olan Sir Ronald Storrs, Kamil Paşa’nın mezarını 1927 yılında yaptırıp, üzerine Türkçe ve İngilizce bir kitabe koydurmuştur.

Yeni Cami

Lefkoşa’da kiliseden çevrilen camiler arasında yer almaktadır. Yeni Cami, geniş ana mekanı, cemaat yeri revakları ile dikkati çekmektedir. Minare, ana yapıdan ayrı olup, etrafında bir takım yapı izleri taşımaktadır. Muhtemelen, minare etrafındaki esas cami yapısı bir sebeple yıkılmış ve yakında bulunan şimdiki binadan faydalanılmıştır. Yapıya bağlı türbe binaları ve mezarlar dikkati çekmektedir.

Turunçlu Camii

Yazıtında, 1825 yılında Kıbrıs Valisi Seyit Mehmet Ağa tarafından yaptırıldığı belirtilmektedir. Dört kemer üzerine oturan ahşap bir tavanı vardır. Kuzey tarafındaki işlemeli başlıkları olan ahşap sütunların üzerine oturmuş galerisi kadınlara aittir.

İplik Pazarı Camii

19. yy.’da yapılmış olup, adını Osmanlılar döneminde burada kurulu olan bir pamuk pazarından almıştır. Örme taş külahlı minaresinin aynı noktada kendinden önce var olan bir camiye ait olduğu sanılmaktadır.

Saray Önü Camii

Lefkoşa kentinin en merkezi yerinde bulunmaktadır. Eski bir Latin kilisesiyken camiye çevrilip, 1890’lar itibariyle harap bir vaziyette bulunduğundan, Ali Paşa tarafından 1902 yılında yeniden yaptırılmıştır. Arap tesiri bulunan caminin çok değerli bir ahşap tavanı vardır. 1962 yılında şadırvanı yıktırılırken, üzerinde Yunanca yazılar bulunan kapaklı bir mermer lahid ( sarcophagus ) ortaya çıkmıştır. Bu tarihi eserin harf stilinden ve gövdesindeki kocaman bir haçtan, Bizans dönemine ait olduğu anlaşılmaktadır. Günümüzde Evlendirme Dairesi olarak kullanılmaktadır.

GİRNE

Girne Kalesi

Kale 7.yy’da, Arap akınlarına karşı kentin korunması için yapılmıştır. Lüzinyanlar döneminde, Kantara kalesi gibi önemli bir yer olmuştur. Bu dönemde kale bazı yapısal değişikliklere de uğramıştır. Bu restorasyon çalışmalar 1373 yılındaki Cenevizliler kuşatması ile ara bulmuş, daha sonra yeniden devam etmiştir. Kale yapılırken o dönemin savunma taktikleri zırhlı şövalye ve okçulara göre düşünüldüğünden, 1489′dan sonra kaleyi kontrole alan Venedikliler, Osmanlı topçu saldırılarını gözönüne alarak yeniden inşaya girişmişlerdir. Kuzeybatı ve güneydoğu kulelerini ekleyerek, önlemler almaya çalışmalarına rağmen, Lefkoşa’daki Osmanlı zaferinden sonra kaleyi direniş göstermeden 1570 yılında Osmanlılara teslim etmişlerdir. Kaleye giriş bir hendek üzerinden olmaktadır. 1400′lü yıllara kadar bu hendek içi su dolu olarak kullanılmıştır. İç kapının tonozunda bulunan üç aslanlı Lüzinyan amblemi başka bir yapıdan buraya getirilmiştir. Kalenin içinde 1100′lü yıllarda yapıldığı sanılan bir Bizans kilisesi (St. George Kilisesi) yer almaktadır. 1570 yılında Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethi sırasında şehit düşen Osmanlı Amirali Cezayirli Sadık Paşa’nın lahiti de kalede bulunmaktadır. Kalenin diğer bölümlerini Kuzeybatı, Güneybatı ve Güneydoğu Venedik kuleleri, Lüzinyan dönemi Bekçi odası, Lüzinyan dönemine ait büyük salon, çeşitli zindan ve ambar amaçlı kullanılmış olan odalar, Bizans dönemine ait kule, Venedik Savunma platformu, sarnıç, Venedik dönemine ait cephanelik ve top mazgalı ve Batık Gemi Müzesi oluşturur. Kalede yakın dönemde, Eski Eserler Dairesi tarafından yapılan çalışmalarla çeşitli tarihsel tipleme ve mekan canlandırmaları ile adeta bir Açık Hava Müzesi atmosferi yaratılmaya çalışılmaktadır.

Anthipanitis Kilisesi

Eski bir manastırın önemli bir bölümüdür. Mimari tarzı Kıbrıs’ta fazla rastlanmayan bir tiptedir. Kubbe bir sekizgen üzerindeki yuvarlak sütunlar üzerine oturtulmuştur. Beşikkemerli ve giriş kolu 15. yy’da eklenen, Gotik tarzdaki taş işçiliğinin güzel örneklerindendir. Binadaki fresklerden günümüze dek gelenlerin bir kısmı orijinal, bazıları 15. yy’a aittir. Orijinal fresklerde Başmelek Cebrail ile Mihail’in arasında göğsünde çocuk olan Meryem figürü de yer almaktadır. Bazı fresklerde Cebrail figürü ve St. Anthony ve vaftiz sahnesi, St. Eudoksia ile St. Paul figürleri de bulunmaktadır. Kubbedeki tahtın hazırlanması ile ilgili 15. yy’a ait figürde, İsa meleklerle çevrilmiş bir madalyonun ortasında, bir yanında Meryem, bir yanında vaftizci Yahya olduğu durumda resmedilmişlerdir. Ayrıca on iki havari ve peygamberler sahnede bulunmaktadırlar.

Batık Gemi Müzesi

Girne Kalesi’nde bulunan Batık Gemi Müzesi’nde sergilenen gemi, bugüne dek ele geçen en eski gemi olarak bilinmektedir. Akdeniz’de İskender’in ölümünden sonra kurulan Hellenistik krallıklar dönemine aittir. İlk olarak 1965 yılında bir sünger avcısı tarafından suyun üç metre derinliğindeyken farkedilmiş ve Pennsylvania Üniversitesi araştırmacıları tarafından çıkarılmıştır. Batıktaki badem kalıntılarına yapılan testler M.Ö. 288, kerestesine yapılan testler ise M.Ö. 389 yılını göstermektedir. Bu da geminin battığı zaman yaklaşık seksen yıllık olduğunu gösterir. Geminin 15 metre uzunluğundaki gövdesi Halep çamından yapılmıştır. Akdeniz ağaç kurdundan korunması için de kabuk koruyucu bir madde ile kaplanmıştır. Gemide bulunan 400 civarındaki anforanın Rodos’tan yüklendiği sanılmaktadır. Bunun yanısıra İstanköy işi 29 adet bozalt değirmen taşıyla da karşılaşılmıştır. Teknenin adaya yönelmeden önce Akdeniz ve Ege kıyılarında alışveriş yaptığı, tekne mürettabatının ana besin kaynağının badem olduğu bulunan kalıntılardan anlaşılmaktadır. Gemide insan iskletine ise rastlanmamıştır.

Halk Sanatları Müzesi

Girne Limanı’nda bulunan 18. yy’a ait bir Kıbrıs evi günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Giriş katında zeytinyağı mengeneleri, karasaban, tezgah, küp ve döven gibi hasatla ilgili tarım araçları bulunmaktadır. Üst kat ise geleneksel el sanatı örneklerine ayrılmıştır. Bunlar arasında tığ işleri, yatak ve masa örtüleri, yün çorap, oymalı sandıklar, gelinlikler ve dolaplar yer alır.

İkon Müzesi

Eski Arkhangelos Kilisesi, Girne ve çevresinde toplanan ikonların sergilendiği bir ikon müzesi olarak kullanılmaktadır. Kilisenin Çan kulesi, 1860 yılında inşa edilmiş olan kiliseye yirmi beş yıl sonra ilave edilmiş olup, bu çan kulesi Girne şehrinin hemen her yerinden görülmektedir.

St. Hilarion Kalesi

Buffavento ve Kantara kaleleri gibi adanın Arap saldırılarına karşı korunması için yapılan kalelerden biridir. Kalenin adı Hilarion adlı bir azizden gelmektedir. Buraya 10.yy’da bir manastır ve kilise de inşa ettirilmiştir. Kalenin adına ilk kez 1191′li yıllardaki kayıtlarda rastlanmaktadır. Bir dönem canlı ve stratejik bir önemi olmasına rağmen, daha sonraları Lüzinyan soylularının yazlık ve dinlenme yeri işlevini görmüştür. Özellikle ateşli silahların icadı ve kıyı şeritlerinin savunmasının önem kazanması ile birlikte, Kantara ve Buffavento kaleleri gibi önemini ve işlevini yitirmiştir. Kalede üç ayrı bölüm bulunmaktadır. Ana girişi koruyan savunma yeri Bizanslılar tarafından 11.yy’da güçlendirilmiştir. Aşağı bölüm atlar ve askerler için kullanılmaktaydı. Daha üstteki bölümde, kral sarayı, mutfak, kilise yer almaktadır. Bu bölümde su deposu da bulunmaktadır. Yukarı Kalenin girişinde bir Lüzinyan Kapısı vardır. İki zirvenin ortasında avlu bulunmaktadır. Soylular doğu bölümünde ikamet ederler, mutfak ve diğer gündelik odalar ise batı bölümünde yer alırdı. Kraliyet konutunun ikinci katında bulunan Kraliçe Penceresi’nden (gotik tarzda oyulmuş bir pencere) çevrenin panoraması doyumsuzdur. Zirvede ise Prens John kulesi bulunmaktadır.

Bellapais Manastırı

Gotik sanatın eşsiz örneklerinden biri olan manastır, Beşparmak dağlarının eteklerinde kurulmuştur. Fransızca “Abbaye de la Paix” yani “Barış Manastırı” sözcüklerinden bugünkü adı doğmuştur. Manastırın ilk sakinleri 1187 yılında Kudüs’ten göç eden Augustinian mezhebi rahipleridir. İlk manastır binasının yapımı 1198 – 1205 yılları arasındadır. Bugün görünen yapının büyük bir kısmı Fransa Kralı III. Hugh tarafından (1267 – 1284) inşa ettirilmiştir. Avlunun etrafını çeviren revaklar ve yemekhane ise Kral IV. Hugh döneminde (1324- 1359) yapılmıştır. Kıbrıs Osmanlılar tarafından alındıktan sonra manastır, Yunan Ortodoks Kilisesine verilmiştir. Avlunun yanındaki kilise manastırın en iyi durumdaki kısmıdır. Ön yüzdeki İtalyan freskleri 15. yy’da yapılmışlardır. Avludaki iki mermer lahit bir dönemler rahipler tarafından lavabo gibi kullanılmıştır. Lahitlerin arkasındaki kapıda, Kudüs, Lüzinyan ve Kıbrıs krallıklarının armaları asılıdır. Manastırın yemekhanesi de Gotik sanatın eşsiz örneklerindendir. Orta avlunun doğusunda rahiplerin iş odaları ve meclis odaları yer almaktadır. Meclis odasının ortasındaki sütunun ise erken dönem Bizans kilisesine ait olduğu düşünülmektedir. Rahiplerin yatakhaneleri ile hazine odası üst katta yer almaktadır.

Buffavento Kalesi

Girne dağlarında 950 metre yüksekliğe kurulmuş olup, St. Hilarion ve Kantara kaleleri ile birlikte Arap saldırılarına karşı oluşturulmuş olan savunma hattının bir parçasıdır. Lüzinyanların döneminde (1192 – 1489) kale hapishane olarak kullanılmıştır; adı da “Aslan Şatosu” olarak geçmektedir. Venedik döneminde, adanın savunması için kıyı şehrindeki kaleler önem kazandığından, Buffavento kalesi ihmal edilmiştir. Kale, Aşağı ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümden oluşmuştur. Aşağı Kale’nin kemerli bir girişi vardır. Girişin karşısındaki odalarda erzak saklanır ve bir kısmı da yatakhane olarak kullanılırdı. Odalar altında bir de su sarnıcı bulunmaktadır. Yukarı Kale’nin kapı ve oda kemerlerindeki, kırmızı tuğla işçilik Bizans tarzındadır. Burada bulunan kiliseden geride az bir kalıntı vardır. Buffavento’nun kelime anlamı “Rüzgara Boyun Eğmeyen”dir . Kaleden bakıldığında Trodos dağları ve Lefkoşa’nın tüm güzelliği gözler önündedir.

Lambousa

Lambousa’nın ilk yerleşenlerinin M.Ö. 13. yy’da Yunanistan’dan geldikleri, daha sonraları bölgenin M.Ö. 8. yy’da Fenikelilerin yönetimine girdiği bilinmektedir. Roma ve Bizans döneminde parlak bir hayat seviyesi söz konusudur. Kentte tiyatro ve gimnazium gibi sivil mimari örnekleri de inşa edilmiştir. Bu refah dönemi M.S. 7. yy’daki Arap akınlarıyla son bulmuştur. Surlar, kaya mezarları ve balık havuzları önemli kalıntılardır. Balık havuzları Roma döneminde oyulmuş olup, temiz suyun girip, sıcak ve kirli suyun çıkması için kanalları mevcuttur. Lambousa’ya ait bulgular 1900′lü yıllarda başlayan iki aşamalı kazılarla bulunmuş olup, çok sayıda tabak, kaşık gibi değerli eşyalar içermekte, fakat ne yazık ki günümüzde çoğu, New York, Londra gibi yabancı ülke şehirlerinin müzelerinde sergilenmektedir. Bu hazinelerin Arap korsanlarının akımı sırasında toprağa gömüldükleri düşünülmektedir. Çoğu eser İmparatorluk damgasını taşıdığından 627 – 630′lu yıllar arasında yapıldıkları anlaşılmaktadır.

Hz. Ömer Tekkesi

7. yy’da Emevi Halifesi Muaviye dönemindeki Arap akınları sırasında şehit düşen Ömer adındaki komutan ve arkadaşlarının mezarları yer almaktadır. Türbe ve mescit binası Osmanlılar tarafından yapılmıştır.

Sourp Magar Manastırı

İlk olarak M.S.1000 yıllarında bir Koptik manastır olarak kurulmuş ve İskenderiye’li aziz St. Makarios’a adanmıştır. Meryem Manastırı olarak da anılmaktadır. 15. yy. başında Ermeni Kilisesi’ne geçen manastır, zamanla Ermeni hacılarının Kudüs’e giderlerken geçiş noktası – ikinci bir hac noktası- işlevini görmüştür. 1974 yılına kadar bu işlevi sürmüştür. Lefkoşa’da yaşayan Ermeni toplumu tarafından yazlık olarak da kullanılmaktaydı. Şu andaki kalıntılar 19. yy’a aittir. Ayrıca duvarlarında Ermenice bir yazıt da bulunmuştur.

Vrysi (Çatalköy)

Neolitik döneme ait bir yerleşim yeridir. Buradaki yerleşimin M.Ö. 4000-3000 yılları arasında Anadolu’nun Kilikya bölgesinden gelenler tarafından gerçekleştirildiği yapılan kazılardan anlaşılmaktadır. Kazılar o dönemdeki ekonominin tarıma dayandığını göstermektedir. Toprak kapların el yapımı olduğu anlaşılmaktadır. Evler birbirlerine dar dehlizlerle bağlıdır. Duvarlar taş ve balçıktan yapılmış olup, iç yüzeyleri balçıkla sıvanmıştır; damlar ise kamıştan yapılmış olup, çamur ve balçıkla örtülmüştür. Yerlerde ise sazdan örtülmüş hasırlar kullanılmıştır. M.Ö. 3000 yıllarındaki bir depremden sonra Vrysi halkı buradan ayrılarak başka bir yere göçmüşlerdir.

Karmi Nekropolu

Karmi köyü yakınlarındaki arkeolojik kazılar sonucu Orta Tunç çağına ait oda şeklinde mezarlar ortaya çıkarılmıştır. Bu mezarlardan birinin koridorundaki insan figürü, adada yapılan araştırmalarda bulunan en eski insan figürü olarak kabul edilmektedir. Figür bereket tanrıçasını simgeler. Mezarlarda ölü armağanları olarak mavi fayans boncuklara rastlanmış, Girit’ten gelmiş Minos uygarlığına ait kaplar da bulunmuştur. Bu nesnelerin Lapithos’daki gemilerde çalışan gemicilere ait olabilecekleri düşünülmektedir. Bu veriler adada Tunç Çağı döneminde, çevre ülkelerle varolan ticari ilişkilerin de göstergesidir.

Lapta

Arap akınlarının sıklığı nedeniyle Lambousa sakinleri yerleşim yerlerini dağın yamacına taşıyarak bugünkü Lapta’yı kurarlar. Lapta’daki yerleşim Lüzinyanlar döneminde daha da gelişmiştir. Bölgede yapılan kazılar, Lapta’nın dışında bir Kalkolitik dönem yerleşiminin ve Demir Çağı’na ait oda mezarlarının ipuçlarını vermektedir.

Kirsokava

Denize doğru uzanan bu kayalık burun Romalılar döneminde mezarlık ve sonradan da taş ocağı olarak kullanılmıştır. Bizans döneminde bazı Hıristiyanlar Roma mezarlarının ve bu taş oyuklarının arasına yerleşmişlerdir. Aya Mavra Kilisesi de bu türden bir eski Roma kaya mezarı içinde yer almaktadır. Duvarlarında havan ile tavanda da Miraç sahnesini gösteren freskler vardır.

MAĞUSA

Othello Kalesi

Kale, 14. yy’da Lüzinyanlar tarafından inşa edilmiştir. Mağusa kentinin ana girişlerinden biri olarak kullanılmaktadır. Etrafı derin bir hendekle çevrilidir. Kale girişi üzerinde asılı olan St.Mark aslanı kabartmasının altında kaleyi yeniden biçimlendiren kaptan Nicolo Foscari’nin adı ve 1492 tarihi görülmektedir. Kale’nin yapısında kuleler ve topçu bataryalarıyla biten koridorlar bulunmaktadır. Ayrıca bir yemekhane ve Lüzinyanlardan kalma bir yatakhane vardır. Kale avlusunda bir kısmı Osmanlılara, bir kısmı İspanyollara ait toplar, demir gülleler ve taş gülleler de bulunmaktadır. Kalenin bugünkü adı, İngiliz döneminde kullanılmaya başlanmıştır. Sheakespeare’in ünlü trajedyasının bir bölümü Kıbrıs’ta bir liman kentinde geçmektedir. Oyunun kahramanı Othello, Faslı (Moor) biri olarak tanıtılır. Yazarın, dönemin valisi Christophora Moro’nun adının yanılsamasına kapıldığı düşünülmektedir.

Lala Mustafa Paşa Camii (St. Nicholas Katedrali)

Lüzinyanlar döneminde, 1298 – 1312 yılları arasında yapılmış olan yapı, tüm Akdeniz dünyasının en güzel Gotik yapılarındandır. Lüzinyan kralları, önce Lefkoşa’da St. Sophia Katedrali’nde Kıbrıs Kralı, sonra da Mağusa’da St. Nicholas Katedrali’nde Kudüs Kralı olarak taç giyerlerdi. 1571 yılında cami haline getirilene dek, bu törenler yapılagelmiştir. Katedralin Batı cephesi mimarisi Fransa’daki Reims Katedralinden etkilenmiştir. Gotik tarzda işlemeli eşsiz bir penceresi bulunmaktadır. 16. yy. Venedik galerisi avluda yer almakta ve günümüzde şadırvan olarak kullanılmaktadır. Girişteki yuvarlak pencerelerin üzerinde bir Venedik arması görülmektedir. Bazı hayvan figürleriyle süslü kabartmanın Salamis’teki bir tapınaktan geldiği sanılmaktadır. Katedralin apsiti, çoğu Kıbrıs kiliselerinde olduğu gibi, Doğu üslubunda, üç bölmelidir. Yukarıdaki pencereler iyi korunmuş olup, batı cephesinde ve yanda iki şapel bulunmaktadır. Yapının önünde bulunan tarihi cümbez ağacı adanın kuzeyinde çok az bulunmakta olan tropik bir incir türüdür.

Venedik Sarayı (Proveditore Sarayı)

Lüzinyanların 13. yy’da yapmış olduğu saray kalıntıları üzerine Venediklilerin yaptığı krallık sarayıdır. Halen ayakta kalan cephe, 16. yy da yapılmış ve buradaki sütunlar Salamis harabelerinden getirilmiştir. Ortada bulunan kemerin üzerinde Venedikli yönetici Giovanni Renier’e ait bir arma bulunmaktadır.

Namık Kemal Zindanı

Venedik Sarayı avlusunda bulunan bu zindan iki katlı olup, kesme taştan yapılmıştır. Namık Kemal “Vatan Yahut Silistre” adlı oyunun sahnelenmesi sonucunda 1873′de sürüldüğü Kıbrıs’ta, bu binada 38 ay kalmıştır. Tek mekandan oluşan alt katın, Venedik Sarayı avlusuna açılan bir kapısı ve demir parmaklıklı bir penceresi mevcuttur. Üst kısma dik taşlı bir merdivenle çıkılmakta, iki penceresi olan bu odada Namık Kemal ile ilgili belgeler sergilenmektedir.

St. Francis Kilisesi

1300 yıllarında Franciscan tarikatına bağlı keşişler tarafından kurulan manastırın bir bölümüdür. Del Proveditore Sarayı’nın yanında yer almaktadır. Yapı, Kıbrıs Kralı II. Henry’nin yardımıyla yapılmıştır. Üç bölümlü bir nef ve bunun sonundaki çok güzel bir koro kısmından oluşmaktadır.

Greek St. George Kilisesi

Mimarisinde Bizans ve Gotik karışımı özellikler olan Kilise Ortodoks topluluğuna ait olup, 15. yy’da yapılmıştır. Kilise yan nefleri olan bir orta neften oluşmakta ve üçlü bir apsidle bitmektedir. Tavan Gotik tonozlara sahiptir. Binanın yapısından bir piskoposluk kilisesi olduğu anlaşılmaktadır. Üst kısmı, 1571 yılındaki Osmanlı kuşatması esnasında yıkılmış olup, duvarda gülle izlerine rastlanmaktadır.

İkiz Kiliseler (Templar ve Hospitaler Kilisesi)

14. yy’da inşa edilmiş olan iki kiliseden büyük olan Templar şövalyelerine aittir. Templar şövalyeliği 1313 yılında Papa tarafından kaldırılınca kilise bitişikteki binaya sahip olan Hospitaler şövalyelerine kalmıştır. Günümüzde restore edilerek Kıbrıs Sanat Derneği olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Mağusa Surları

1489 yılına dek Mağusa şehrini çevreleyen Lüzinyan surları, çok yüksek olmalarına karşın, ince bir yapıya sahiptiler. Ardından Kıbrıs’ı ele geçiren Venedikliler, özellikle Osmanlılara karşı önlem almak üzere, surları ateşli silahlara karşı sağlamlaştırmak amacıyla 1550’li yıllarda Venedik’ten uzman getirerek yeniden elden geçirmişlerdir. Özellikle deniz tarafındaki surlar, Martinengo Tabyası ve Kara Kapısı bu dönemde inşa edilmiştir. Ayrıca surun şehir dışındaki kısmına 46 m genişliğinde hendek açılarak içerisi su ile doldurulmuştur. İri kesme taştan inşa edilen 3 km uzunluğundaki bu surların yüksekliği 18 m, genişliği bazı yerlerde 9 m kadardır. Duvarlarda, burçlar, kapılar, rampalar, mangallar, cephanelik, depo ve ahırlar bulunmaktadır. Surlardaki kuleler şöyle anılmaktadır: – Arsenal (Canbulat) – Mare (Deniz Kapısı Burcu) – Castella (Othello Kulesi) – Signonia (Halkalı mazgal) – Diamete (Karpaz Tabya) – Mozzo (Şehit Tabya) – Martinengo (Tophane) – Pulacazaro – Moratto – Diocare – Ravelin (Kara Kapısı, Akkule) – Santa Napa (Altın Burcu) – Andurizzi (Su Burcu) – Campo Santa (Halkalı Tabya) Ayrıca bir iç kale olarak Othello binası ve orjinal iki giriş kapısı olarak Kara Kapısı (Ravelin) ve Deniz Kapısı (Porta del Mare) yer almaktadır. Mağusa’nın Osmanlılar tarafından fethi sırasında harap olan surlar, fetih sonrası Osmanlılarca onarılmıştır.

Kara Kapısı (Ravelin)

Mağusa şehrine girişi sağlayan orjinal iki şehir kapısından biridir. Orjinal ismi “Yarım Ay Şeklinde Tabya” anlamındaki Ravelin’dir. Kara Kapısı, surların Othello Kalesinden sonra en eski kısmıdır. Bugünkü köprü ile giriş yeni olup, eskiden kule yanındaki bir top yuvasının içinden geçilmekteydi. Orjinal kapı bugünkü girişin solunda, iner – kalkar bir köprüye sahiptir. Şehre bakan kısmında kemerli bir geçit yer alır. Bu geçitin her iki yanında duvar freskleri, armalar ve küçük bir de kilise bulunmaktadır. Burada yapılan kazılar sonucunda geçitler, top yuvaları ile ilginç bölme ve galeriler açığa çıkarılmıştır. Kemerli geçidin şehre bakan tarafında Venedikliler zamanında zindan olarak kullanılan yeraltı odaları bulunmaktadır.

Tophane (Martinengo Tabyası)

1550 – 1559 yılları arasında Venedikli mimar Giovanni Sammichele tarafından inşa edilmiştir. Üçgen şeklinde bir plana sahip olup, askeri mimarinin güzel örneklerindendir. Tonozlu bölmeler içinde barut dumanının çıkmasına ve havalandırmaya yarayan bacalarla, duvarlarında barut fıçıları ile top güllelerini koymaya yarayan küçük hücreler bulunmaktadır. Osmanlılara karşı Kıbrıs’a takviye olarak gönderilen Venedik kuvvetlerine komuta eden Martinengo, yolda ölünce, Mağusa’ya getirilir. Venedikliler çok sevilen komutanın hatırasına, bu tabyaya onun adını verirler.

Deniz Kapısı (Porta Del Mare)

Mağusa’ya girişi sağlayan orijinal şehir kapılarından biridir. Çok güzel bir mimari yapıya sahip olup iyi korunmuş durumdadır. 1496 yılında Venedikli Nicolo Prioli tarafından inşa ettirilmiştir. Demirle kaplı ahşap kapı, Türkler zamanından, demir parmaklıklı kapı ise Venedikliler zamanından kalmadır. Kapının üst kısmında, mermer üzerine işlenmiş Venedik Cumhuriyeti’nin amblemi kanatlı aslan, Nicolo Prioli’nin adı ve arması, 1496 tarihi görülmektedir. Mermerin Salamis’ten getirildiği sanılmaktadır.

Canbulat Türbesi (Arsenal Tabyası)

Kilis Sancak Beyi olan Canbulat Beyin, Kıbrıs’ın fethine karar verildiğinde, hazırlanan kuvvetler arasına dahil edilmesi önerilir. Lefkoşa’nın Osmanlılarca fethinde üstün yararları görüldüğünden, 1570’te Mağusa’yı kuşatan Osmanlı ordusunda, İskender Paşa ve Deniz Paşa ile birlikte görevlendirilir. Orjinal adı Arsenal tabyası olan mevkide şehit düştüğü inancıyla türbesi buradaki tabyanın altında bulunmaktadır. Zamanla yıpranan bina 1968 yılında yeniden inşa edilerek ön kısmı da bir müzeye dönüştürülmüştür. Halen müzede etnografik ve arkeolojik eserler sergilenmektedir.

Kertikli Hamam

Şehrin kuzeyinde kalan bir Osmanlı devri yapısıdır. Bu hamam kubbeleriyle ilgi çekmektedir. Yapı, üzeri kubbe ile örtülü altı odadan, odaların arkasında tonozla örtülü bir su deposundan ve soyunmalık olduğuna inanılan üst örtüsü yıkık kısımlardan oluşmaktadır.

Salamis Antik Kenti

Şehir Bronz Çağı sonlarında başlayan göçler sırasında, Anadolu’dan gelen kavimler ve bunlara Yunanistan’dan gelerek Kilikya’da katılan Akalar tarafından kurulmuştur . Truva kahramanlarından ve Salamis adası kralı Telamon’un oğlu Tefkros . şehrin kurucusu olarak bilinmektedir. M.Ö. 707 yılında gerçekleşen Asur hakimiyetinden sonra M.Ö. 560 yılında bastırılan sikkelerden, Salamis kralı Evelthon’un adanın idaresini ele geçirdiği anlaşılmaktadır. M.Ö. 499 yılında Atinalı Kimon’un Kıbrıs’taki Pers hakimiyetine son vermek için düzenlediği sefer başarısızlıkla son bulmuş ve Kimon’un ölümü üzerine Atinalılar, Kıbrıs’ı alma girişiminden vazgeçmişlerdir. Bundan sonra Fenikeli idareciler başa geçer, fakat ticaret ve diğer konularda gerileme başlar. M.Ö. 411 yılında Tefkros ailesinin üyelerinden Evagoras, Salamis krallığını ele geçirir. Tüm adayı hakimiyeti altına almak isteyince Salamis şehri Persler tarafından kuşatılır ve Evagoras Pers Krallığına vergi ödemek zorunda bırakılır. Bu durum İskender devrine dek sürer. İskender döneminde Salamis kralı olan Pyntagoras, İskender’e askeri yardımlarda bulunduğundan kendisine Tamusus şehri verilerek ödüllendirilir. İskender’in ölümü sonrasında Salamis sürekli el değiştirir. M.Ö. 294 yılında zor şartlar altında Kıbrıs’ı alan Ptoleme Krallığı idaresi sırasında ada huzura kavuşur ve bu tarihten itibaren Salamis baş şehir olma niteliğini kazanır. Kentin bu parlak dönemi Roma egemenliği süresince de devam eder. Günümüzdeki kalıntıların çoğu Roma dönemine aittir. Roma idaresi altında şehrin bir halk meclisi, bir senato ve ihtiyar meclisi bulunmaktadır. M.S. 76 ve 77 yıllarındaki depremler ve M.S.116 yılındaki Yahudi isyanları ile şehir epeyce tahrip olur. Daha sonra ada Antakya vilayetine bağlanır ve Salamis limanı, Suriye gemilerince ilk uğrak limanı olduğundan, şehirde bir ferahlama görülür. M.S. 232 ve 342 yıllarındaki depremler yazık ki şehre yine büyük zararlar verir. Bundan sonra Bizans İmparatoru Konstantinus şehri küçük bir planda inşa ettirerek, Konstantinus adını verir. Şehir Kıbrıs’ın baş şehri olarak Baf’ın yerini alır. Daha sonra şehir M.S. 647 yılındaki Arap akınları ve yer sarsıntıları nedeniyle terkedilerek, bugünkü Mağusa şehrini oluşturan bölgeye halk göç etmek durumunda kalır.

Mimari Kalıntıları : SUR VE LİMANLAR

Şehrin kuzey, güney ve batı kesimlerinde yer alan surların yanısıra, şehir merkezini çevreleyen ikinci bir surun varlığı da tespit edilmiştir.Şehrin merkezini çevreleyen surların, M.S.7 yy.’daki Arap akınlarına karşı inşa edilmiş olabileceği düşünülebilir. Şehrin güney – doğusunda Salamis şehrinin en eski limanı yer almaktadır.Bu limanın kuzey ve güneyi suni dalgakıranlar ile korunmaktadır. Geç Roma devrinde kullanılan ikinci limanı ise şehrin kuzeyindedir. Bu iki limanın dışında Demetius tarafından kullanılmış olan üçüncü bir limandan da bahsedilmektedir.

Gimnazium : SPOR ALANI

Güney girişindeki döşeme üzerindeki yazıttan anlaşıldığı üzere, şehrin kuzeyinde şimdiki Roma Gimnaziumunun bulunduğu yerde Helenistik devre tarihlenen bir Gimnazium mevcuttur. Doğu revağında da burasının bir zamanlar bahçe olarak kullanıldığını gösteren bir yazıt bulunmaktadır. Yer sarsıntıları sonucu yıkımlar olması nedeniyle Gimnazium Augustus döneminde tamir ettirilmiş ve bir de doğu revağı eklenmiştir. Dört tarafı kronit başlıklı sütunlu revaklarla çevrili alanın kuzey ve güney uçlarına ilave edilen birer yüzme havuzunun etrafında heykeller yer almaktadır. Günümüzde kuzey yüzme havuzunun etrafında bulunan heykeller M.S 2. yy’a aittir. M.S. 332 ve 342 yıllarındaki depremlerle yeniden yıkılan Gimnazium, Erken Bizans devrinde Konstatinus tarafından Salamis hamamları olarak yeniden inşa edilir.

TİYATRO

Gimnazium’un güneyinde yer alan yapı muhtemelen Augustus döneminde inşa edilmiştir. M.S. 4. yy’daki yer sarsıntıları ile yıkılan tiyatronun taşları hamamların inşasında yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Tiyatro, sahne binası, orkestra ve oturma yerlerini içerir. Kapasitesi 15 bin seyirciye karşılık düşer. Sahne binası oyuncular tarafından soyunma-giyinme yeri ve fon işlevi göstermektedir. Freskler, heykel ve sütunlarla süslü bu görkemli yapının günümüze dek sadece temelleri gelebilmiştir. Orta kısmındaki orkestranın ortasında Dionysos’a adanmış bir sunak ve Marcus Avurelius Commedus ile Caesar Contanstinus ve Caesar Maksimianus’a adanmış yazılı iki altlık vardır. Oturma yerleri 50′den fazla sıra ihtiva etmesine karşın, bir kısmı günümüze dek gelebilmiştir. Orta kısımdaki boşluk şeref locasıdır. Oturma yerlerinin bir kısmı yeniden restore edilerek inşa edilmiştir.

ROMA VİLLASI

Tiyatronun güneyinde yer almaktadır.Bir zamanlar iki katlı olan bu yapı, sütunlu bir giriş , bir iç avlu , geniş bir oturma odasından meydana gelmiştir. Öteki odalar avlunun iki yanında yer alır. Kazı sırasında burada, merkezi bir figürün etrafını çevreleyen, hayvan tasvirleri ile bezenmiş mozaik döşemeli bir platform tesbit edilmiştir.

BİZANS SU SARNICI

Roma villasının güney doğusunda yer alan huni biçimli bu sarnıç, üç bölmeden oluşur. Bir bölmede M.S. 6. yy’a ait duvar resimleri ve yazılar bulunmuştur. Şu anda harap vaziyetteki ana pano, kuş, balık ve su bitkilerinden oluşan su sahnesi ve İsa başı bulunan bir madalyon ile süslüdür.

KOMPANAPETRA BAZİLİKASI

Bazilika 4.yy’da inşa edilmiştir. Çevresi sütunlarla sarılı, su kuyusu olan bir avlu ve orta ve yan kısımlardan oluşur. Orta bölümde piskoposun kürsüsü ve rahip yerleri bulunur. Apsitin arkasında hamamı da olduğu anlaşılan bir kalıntı grubu daha vardır. Odalardan birinin oldukça göz alıcı bir yer döşemesi mozaik vardır.

AYA EPİPHANİOS BAZİLİKASI

Kıbrıs’ın bilinen en büyük bazilikası olan bu yapı geçmişte Salamis’in Metropolitan kilisesidir. Piskopos Epiphanios’un görev süresinde yapıldığı (368 – 403) bilinmektedir. Epiphanios’un mermerden yapılmış mezarı burada bulunmaktadır. Bazilika ondörtlü iki sütun dizisi ile 3 ayrı bölüme ayrılmıştır. Apsitte piskopos ve rahiplerin oturduğu sıralar yer alır. Bu bölümün iki yanındaki odalar rahiplerin cübbelerini giymeleri ve ayin sırasında kullanılan eşyaların saklanması için kullanılmaktadır. Vaftiz odasının döşeme seviyesinin altındaki ısıtma sistemi, kış aylarında vaftiz için sıcak su kullanıldığını göstermektedir. Kalıntılar, 7. yy’daki Arap istilasının ardından, güney tarafında ikinci bir küçük kilisenin inşa edildiğini gösterir.

SU DEPOSU – VOUTA

M.S. 627-640 yılları arasında (Bizans Dönemi) tarihlenen bu bölümde, kanallarla Kythrea’dan (Değirmenlik) gelen su burada biriktirilmektedir. Bugün halen su kemerlerinin kalıntıları göze çarpmaktadır. Tavanı taşıyan ayakların uzun duvarlardan çıkan iri dirseklerle desteklenmiş olduğu görülmektedir.

AGORA (Taş Forum / Pazar Yeri)

Bu yapı su deposunun güneyindedir. Ortadaki boş alan ve bunun çevresindeki dükkanlardan oluşan bu mekanın Salamis’in hem toplantı hem de alışveriş merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Augustus döneminde restore edildiği ele geçen bir Latince kitabeden anlaşılmaktadır. Agoranın iki yanındaki sütunlu revaklar güneş ve yağmurdan koruma vazifesi görüyorlardı. Bunlardan sadece biri ayaktadır.

ZEUS TAPINAĞI

Salamis şehrinin ana tapınağı olabileceğine inanılan bu yapının az bir kısmı günümüze dek gelebilmiştir. Agora’nın güney ucunda bulunan tapınağa, basamaklarla ulaşılmaktadır. Yapılan kazılarda ele geçen bir kitabede mabedin Augustus’un karısı Livia şerefine Zeus Olympios’a ithaf edilmiş olduğu belirtilmektedir.

Kral Mezarları

Yaklaşık olarak 4 mil karelik bir alanda bulunan Salamis Nekropol’u, Enkomi’den Salamis ormanının batı ucu ve St. Barnabas Manastırına dek uzanır. Açığa çıkarılan mezarlar arasında görülen bir kısım mezarlar yapısal biçimler ve zengin buluntularından dolayı Kral mezarları diye adlandırılmıştır. Başlıca mimari özellikleri, mezar odası önünde yer alan geniş, uzun ve meyilli alanlardır. Burada cenaze arabasını çeken atlar ölünün şerefine kurban edilip, yağ, şarap veya bal dolu küpler burada sıralanmaktadır. Araştırmalar mezarların M.Ö. 8. yy’da yapıldıklarını ve M.S. 4. yy’a değin kullanıldıklarını gösterir. Özellikle 47, 50 ve 79 nolu kral mezarlarında zengin buluntulara rastlanmıştır. Bunlardan 50 nolu mezar, St. Catherine’e adanan küçük bir kilise olarak da kullanılmaktadır. Hıristiyanlık dinini benimseyen St. Catherine’in Salamis yöneticisi dayısı tarafından buraya hapsedildiğine inanıldığından, St. Catherine Hapishanesi olarak da anılmaktadır. Yapılan kazılarda, mezarların içinde çeşitli çanak, çömlek, tunç ve fil dişi nesneler ve kurban edilmiş atların iskeletlerine rastlanmıştır.

Nikokreon Anıtı

Salamis Nekropolu dahilinde yer alan bu anıtın Salamis’in son kralı Nikokreon adına inşa edilmiş olabileceği düşünülmektedir. Kaynaklara göre son kral Nikokreon, Ptolemeos’a teslim olmaktansa intihar etmiş, karısı da ailesini öldürüp, sarayı yaktıktan sonra intihar etmiştir. Kademeli basamaklarla çıkılan platformun ortasında bir ocak ve bunun içinde o döneme ait demir çubuk, taş ve topraktan heykeller bulunmuştur. Bulunan bu az pişmiş topraktan yapılmış heykeller, geç devre ait Klasik Yunan heykel sanatı özelliklerini taşımaktadırlar.

St. Barnabas Manastırı

Salamis’te doğmuş Yahudi bir ailenin oğlu olan, St. Barnabas, Kudüs’te eğitim gördükten sonra Kıbrıs’a döner ve Hıristiyanlığı yaymak için M.S.45 yılında St. Paul ile çalışmaya başlar. Bu faaliyetlerden dolayı vatandaşları tarafından öldürülüp, cesedi denize atılmak üzere bir bataklığa saklanır. St. Barnabas’ın öğrencileri olayları izleyip, cesedi Salamis’in batısında bir yeraltı mağarasına gömerler ve göğsüne de St.Mathews’un yaptığı incilin kopyasını koyarlar. Cesedin yeri bilinmediğinden uzun yıllar gizli kalır. 432 yıl sonra piskopos Anthemios, mezarı rüyasında gördüğünü söyleyerek, açılmasını ister. Mezar açıldığında St. Mathews incili dolayısıyla, St. Barnabas teşhis edilmiş olur. Bu keşif sonrasında Piskopos, İstanbul’a giderek İmparator Zeno’yu bilgilendirir ve Kıbrıs kilisesinin özerkliğini kazanır. İmparator, gömütün bulunduğu yerde bir manastır inşası için yeterince bağışta bulunur. Manastır M.S. 477’de inşa edilir. Manastır bir kilise, avlu ve avlunun üç yanında bir zamanlar papazların yaşadığı odalardan meydana gelmiştir.

St. Barnabas İkon ve Arkeoloji Müzesi

St. Barnabas kilisesinde çoğunluğu 18. yy’dan kalma zengin bir ikon koleksiyonu bulunmaktadır. Manastırın avlusunda bulunan bazalt değirmen Enkomi yerleşim bölgesinden, diğer sütun ve taşlar ise Salamis’ten gelmiştir. Papazların yaşamlarını sürdürdüğü odalar ise restore edilerek bir Arkeoloji müzesi haline getirilmiştir. Müzede Kıbrıs’ın Neolitik Döneminden Roma Dönemine dek geniş bir çizgideki tarihsel sürece ait çeşitli eserleri görebilmek mümkündür. Ayrıca tunç ve mermer eserler de müzede sergilenmektedir.

Enkomi (Alasia)

Günümüzdeki Enkomi (Tuzla) köyü yakınlarında yer alan ve Alasia diye de bilinen antik Enkomi şehri M.Ö. 2000’li yıllara tarihlendirilmektedir. Yapılan kazılarda, şehrin ilk dönemlerde Mısır etkisinde kaldığı, sonraları Miken etki alanına girdiği anlaşılmaktadır. Surlarla çevrili olan bu yerleşim yerinde ölüler, evlerinin tabanına hediyeleri ile birlikte gömülmektedirler. Şehre ızgara planının uygulandığı ve ilk kez yazının da burada ortaya çıktığı belirlenmiştir. Kült heykeli olarak görülen ve kuvvetli bir Hitit etkisi taşıyan tunçtan yapılma “Boynuzlu Tanrı Heykeli” de bu bölgede bulunmuştur. Ayrıca şehirde çok sayıda tunçtan yapılmış eserler ve bakır işleme atölyelerini işaretleyen bakır artıkları bulunmuştur. Eskiden bir liman şehri olan Enkomi’nin yanından geçen Pedios (Kanlıdere) nehrinin, şehrin limanını alüvyonlar ile doldurması, depremlerin olumsuz etkileri ve Akaların 12. yy.’dan sonra sürekli tehdit etmeleri sonucu bölge terkedilerek bir daha kullanılmamıştır.

Kantara Kalesi

Girne Dağları üzerindeki üç kaleden en doğudaki, yaklaşık 700 metre yükseklikteki Kantara kalesi, Mesarya ovasını ve Karpaz yarımadasına girişi kontrol edebilecek durumdadır. St. Hilarion ve Buffavento kaleleri gibi Arap akınlarının sonrasında Bizanslılar tarafından inşa edildiği tahmin edilse de , yazılı kaynaklarda ilk kez Aslan Yürekli Richard’ın Kıbrıs’ı ele geçirdiği 1191 yılında kaleden söz edilmektedir. Sahtekarlıkla kendini Kıbrıs kralı ilan eden Isaac Comnenus, Richard’ın emrine giren eski Filistin kralı Guy De Lusignan’a yenilince bu kaleye sığınır. Kaçmaya çalışırken yakalanıp, Karpaz bölgesinde esir edilir. Kalenin adı Lüzinyan ve Venedik devirlerinde duyulmaktadır. Bu devirlerde bir çok savaşa sahne olmuştur. Kale, Cenevizlilerin 1373’te Lefkoşa ve Mağusa’yı işgal etmelerine rağmen, Kral I.Peter taraftarlarının elinde kalmıştır. Kıbrıs Kralı I. Peter’in kardeşi Prens John’un, Cenevizlilerin elinde tutsak iken kaçarak kaleye sığındığı bilinir. Kale 1391 yılında, Kral James tarafından surlarla çevrilir. Venediklilerin adayı ele geçirmesinden sonra, denizden uzak diğer kaleler gibi bu kale de askerden arındırılarak eski önemini yitirir. Kalede savunma yeri, asker odaları, su sarnıcı, tonozlu odalar, işaret kulesi gibi bölümler bulunur.

Sinan Paşa Camii (St. Peter & St. Paul Kilisesi)

Bu binanın 1360 yılında Suriyeli bir tüccar olan Simone Nostrano tarafından yaptırıldığı duvarındaki bir yazıda belirtilmesine rağmen, kiliseyi Simon adlı bir Nestoryen Hristiyanın yaptırdığı bilindiğinden yazıyla ilgili yanlış bir bilginin sözkonusu olduğu düşünülmektedir. 1571 yılındaki bombardımana rağmen, sağlam yapısı ile ayakta kalabilmiştir. Eşsiz bir taş işçiliğine sahip kuzeydeki girişin başka bir yerden getirildiği düşünülmektedir. Binanın içi oldukça sade olup, tavanı düz başlıklı sütunlara oturtulmuştur. Osmanlılar, adadaki hakimiyetleri döneminde binayı cami olarak kullanmaya başlamışlardır.

Nestoryen Kilisesi

Bu kilise, 1339 yılında Suriyeli bir tüccar tarafından Mağusa’da yaşayan Suriyeliler için yaptırılmış bir kilisedir. Kilisede deve resimleri ve Nestoryenlerin dini törenlerinde kullandıkları dil olan Süryanice yazılar vardır. Çan kulesi ve yan bölümler sonradan eklenmiştir. Giriş çok sade olup, üzerinde güzel bir gül pencere bulunmaktadır. Teraslı tavan süslü dirseklerle desteklenmiştir.

Latin St. George Kilisesi

13. yy. sonlarında inşa edilmiş, Gotik üslubun güzel örneklerindendir. Salamis yıkıntılarından getirilen malzemelerin kullanıldığı, mimarisinde Paris’teki St. Chapelle kilisesinden esinlenildiği düşünülmektedir. Beş bölümlü bir nefi olup, bir koro yeri de bulunmaktadır. Günümüze kadar ulaşan, bu koro yeri ve kuzey duvarıdır. Geniş ve uzun pencereleri bir zamanlar Gotik oymalarla süslüydü. Kilisenin şehrin surlarının yapımından önce inşa edildiği, sur özelliği taşıyan yapısından anlaşılmaktadır.

GÜZELYURT

St. Mamas Manastırı

St. Mamas, 12. yy’da yaşamış Hıristiyan bir azizdir. Adada onun adına adanmış 14 kilise olduğu söylenmektedir. St. Mamas manastırı 18. yy. ‘dan kalmadır. Giriş ve sütunları Bizans kilisesinden kalıntıların üzerine Lüzinyanlar tarafından inşa edilmiştir. St. Mamas’ın mezarının başından beri aynı yerde olduğu sanılmaktadır. İkonastasisinin mermer alt kısmı Venedik kalkanlarıyla bezelidir. Ağaçtan yapılmış boyalı üst kısmı 16. yy oymacılık sanatının örneklerindendir.

LEFKE

Soli Harabeleri

Araştırmalarda, M.Ö. 700 yıllarına kadar uzanan bulgular ele geçmiştir. Şehrin uzunca bir süre limanı ve yakınındaki bakır madenleri nedeniyle önemli pozisyonunu korumayı başardığı anlaşılmaktadır. M.Ö. 498′de adadaki diğer krallıklarla birlikte Soli de Kıbrıs’ın yöneticisi olan Perslere başkaldırmış ve yenilmiştir. Bundan sonra şehrin daha iyi kontrolünün sağlanması için Pers taraftarı kral Doxandros of Marion tarafından sehrin yanına Vouni Sarayı yaptırılmıştır. Soli parlak dönemini Roma döneminde yaşamıştır. 7. yy’daki Arap akınları ise kentin sonu olmuştur. Araştırmalarda, Helenistik döneme ait altın ve gümüş takılar, M.Ö.1.yy’da yapılmış mermer bir Aphrodite heykeli, M.Ö.2.yy’a ait, Amazonlarla savaşı gösteren bir kabartma ele geçmiştir. Ayrıca, Helenistik döneme ait, agoraya açılan sütunlu caddenin ve agoradaki mermer bir anıtsal çeşmenin de kalıntıları ortaya çıkmıştır. Tatlı su kaynakları, verimli topraklar, liman, bakır yatakları, bol miktardaki odun rezervi Soli’nin burada kurulan ilk yerleşme olmayabileceğini göstermektedir ve arkeolojik kazılarda da M.Ö. 11. yy da yapılan bir yerleşmenin izlerine rastlanmıştır. Soli Bazilikası: Bazilikanın 4. yy’ın 2. yarısında yapıldığı, Kıbrıs’ta inşa edilen ilk kiliselerden olduğu bilinmektedir. 5. ve 6. yy’da genişletilmesine rağmen, 7. yy’daki Arap akını ile tahrip olmuştur. Üç kapılı bir girişi bulunmakta olan kilisenin, dört yanı sütunlarla çevrili ve çeşmeli bir avlusu vardır. Avlunun ardından üç kapılı başka bir giriş ile kiliseye girilmektedir. İçerde iki sıra halinde dizilmiş on ikişer sütun bulunmaktadır. Döşemesinde bulunan, genellikle geometrik ve hayvan figürü olan mozaiklerin büyük bir kısmı günümüze dek ulaşmıştır. Hıristiyan dünyasında Soli, St. Mark’ın St. Auxibius tarafından vaftiz edildiği yer olarak kabul edilmiştir. Soli Roma Tiyatrosu: Tiyatro, eskiden aynı yerde olan bir Yunan tiyatrosunun yerine, M.S.2. yy ile 3.yy arasındaki dönemde, bir tepenin denize bakan yamacında yapılmıştır. Seyircilerin oturacağı yarım daire şeklindeki bölüm tepenin kayalık kısmına oyulmuştur. Bu bölüm ile ortadaki koro yeri kireç taşından yapılma alçak bir duvarla ayrılmakta olup, koro yeri ve oturma yerlerine geçiş yanlardaki geçitlerle sağlanır.Gerçek kapasitesi 4000 kişi olan tiyatronun, sahne binası iki katlıdır. Bu bölüm mermer ve heykellerle süslüdür. Tiyatronun batısındaki bir tepe üzerinde Aphrodite’e adanmış bir tapınağın izlerine rastlanmıştır.

Vouni Sarayı

Marion kentinin Pers sempatizanı olan kralı Doxandros of Marion tarafından, civardaki Yunan taraftarı yerleşim birimlerinin (Soli Kenti) kontrolu için 5.yy’da yaptırılmıştır. Saray’da 137 adet oda bulunmaktadır. Bunlar idari bölümleri, yatak odalarını, erzak depolarını, hamam ve çalışma odalarını kapsar. M.Ö. 449 yılında bölgedeki Pers egemenliği yerini Yunan egemenliğine bırakınca, Saray işlevini yitirmiştir. Saray toplam yetmiş yıllık bir dönemde ayakta kalmış, daha sonra M.Ö. 380 yılında Soli halkı tarafından yakılmış ve bir daha yenilenememiştir. Sarayın su gereksinimi için kayalara oyulmuş sarnıçlarda biriken yağmur suları kullanılmaktadır. Erzakların depolandığı bazı odalarda içlerine anforaların oturduğu çukurlar göze çarpmaktadır. Hamamlar, sıcak hamam türünün eski örneklerindendir. Yapılan kazılarda, pişmiş topraktan yapılmış ve sarayın ortadan kalktığı yangında siyahlaşmış testi içinde “Vouni Hazinesi” olarak adlandırılan eşyalar bulunmuştur. Bunlar arasında altın ve gümüş bilezikler, işlemeli gümüş kupalar, Marion, Kition, Lapithos ve Paphos kentlerinin damgalarını taşıyan yüzlerce madeni para bulunmaktadır. Vouni’den görülen Petra tou Limniti adasında arkeologlar Neolitik dönem öncesi yerleşim izlerine rastlamışlardır. Sarayın güneyinde M.Ö. 5. yy’ın sonlarında yapılmış olan bir Athena tapınağının izleri bulunmuştur. İki avlusu ve etrafı çevrili kutsal bir alanın bulunduğu tapınakta, içlerine heykellerin oturtulduğu çukurlar da bellidir. Vouni kalıntılarının bölümleri, giriş, kraliyet odaları, sütunlu avlu, mutfak avlusu, sarnıç, erzak depoları, hamamlar, oturma odaları, iş yerleridir.