Kategori: İnternet

İnternet güvenliği uzmanları Türk hükümetinin Twitter‘a erişimi engelleyerek “kaybedeceği bir savaşa” girdiğini söylüyor.

Çevrim içi güvenlik uzmanı Rik Ferguson, Türkiye‘deki kullanıcılar sanal özel şebekeleri (VPN), anonim internet tarayıcısı Tor ve kısa mesaj servislerini kullanarak Tweet atmaya devam ettiğini söylüyor.

VPN Hotspot Shield yasağın 24 saat ardından iPhone ve Android yazılımını kullanan akıllı telefonlardaki uygulamalarının indirilme oranlarında yüzde 33 bin artış olduğunu söylüyor.

Twitter yasağı hükümet ile ilgili yolsuzluk iddialarının dile getirilmesinden sonra başlatılmış ve iddialarla ilgili içerikler Twitter tarafından kaldırılmamıştı.

Twitter durumla ilgili bir açıklama yapmadı, ancak şirket kısa mesaj yoluyla nasıl Tweet atılabileceğine dair İngilizce ve Türkçe mesajlar yayımladı.

‘Tweetler üçe katlandı’

Yasağın ardından Türkiye‘den atılan Tweetlerin sayısının üçe katlandığı söyleniyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı internet sansürünü, “21.yüzyılda kitap yakmak gibi” diye tanımladı.

Bakanlığın resmi internet blogunda yazan Halkla İlişkiler ‘den sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Doug Frantz, “Türkiye‘nin fikirlerin serbest dolaşımından ve Twitter‘daki eleştirilerden korkacak bir şeyi yok. Vatandaşlarının sosyal medya araçlarına erişiminin engellenmesi girişimi geriye alınmalı” dedi.

Yasak önce alan adı ayarları (DNS) vasıtasıyla uygulandı. Kullanıcılar belli bir internet sitesinin adresini girdiklerinde yasakla ilgili mahkeme kararlarının olduğu sayfaya yönlendirildiler.

Trend Micro şirketinin Güvenlikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Rik Ferguson‘a göre, Twitter kullanıcıları yasağı aşmak için Google‘ın DNS hizmetini kullandı. Yani “Twitter.com” yazmak yerine, Twitter‘ın IP adresini, yani bir dizi rakam girdiler ve internet servis sağlayıcılarının bazı temel ayarlarını değiştirdiler.

Twitter’ın ‘içerik ikilemi’

 

Ferguson BBC’ye yaptığı açıklamada, “Hangi telefon rehberini kullanacağınızı seçmek gibi bir şey. Fişi tamamen çekmediğiniz sürece internet üzerinden iletişimi engellemek aşağı yukarı imkânsız” dedi.

—————————————————————————————————————–

Ancak şimdi ilgili IP adresleri ve Google‘ın DNS hizmeti de bloke edildi. Türkiye’de kullanıcılar giderek artan oranda bulundukları yerleri ifşa etmeden internete girebilmelerini sağlayan VPN ve anonim internet tarayıcısı Tor‘u kullanmaya başladı.

Ferguson‘a göre bunları yapmak kulağa geldiğinden daha kolay.

Ferguson, “VPN için biraz bilgi ve abonelik için para harcamak lazım. Tor ise zor bir tarayıcı olarak bilinir ama bu çok da doğru değil. Tek gereken tarayıcı paketini indirmek” dedi.

Ama Ferguson en nihayetinde Twitter‘ın faaliyet gösterdiği ülkelerin yasalarına uymak zorunda olduğunu da vurguladı.

Ferguson, “Hükümet Twitter‘la görüşmelerden umutlu ancak sosyal medya doğası gereği çok akışkan. Bir şey kaldırıldığında yerine başka bir şeyin çıkmayacağını kim söyleyebilir?” dedi.

Rik Ferguson‘a göre Twitter harekete geçmeye karar verdiği takdirde, sorunlu içeriği ne yapacağı konusunda bir ikilem yaşıyor.

Ferguson, “Bu içeriğe tamamen mi kaldıracaksınız, yoksa yasadışı olduğu ülkelerde erişime kapatacak mısınız? İçeriği tamamen kaldırırsanız bu yasalara uymaktan çok sansüre girer” şeklinde konuştu.

Muhabir: Zoe Kleinman

Kaynak: bbc.co.uk

TİB tarafından erişimi engellenen Youtube için Google‘dan açıklama geldi.

YouTube’un akşam saatlerinde Türkiye genelinde Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından erişime kapatılması’nın ardından Google‘dan ilk açıklama geldi.

Açıklamada YouTube‘un yasaklanmasıyla ilgili herhangi bir ibarenin bulunmaması ise dikkat çekti.

Google Inc. sözcüsü konuyla ilgili şu sözleri kaydetti: “Türkiye‘deki bazı kullanıcılarımızın YouTube‘a erişemediklerine dair raporlar alıyoruz. Bizim tarafımızda herhangi bir teknik sorun olmamakla birlikte konuyu araştırıyoruz.”

Suriye ilgili ses kaydının sızmasının ardından video paylaşım sitesi Youtube’a erişim yasağı getirildi.

Türkiye Twitter’a erişim engellemesi kararı konuşurken, Suriye ilgili tapelerin sızmasının ardından video paylaşım sitesi Youtube‘a da erişim yasağı getirildi.

KARAR TEBLİĞ EDİLDİ

Alınan karar az önce 3G internet erişimi sağlayan GSM operatörleri ile internet erişim hizmeti veren TTNET ve Superonline gibi ISP şirketlerine tebliğ edildi.

KARAR AŞAMA AŞAMA UYGULANACAK

Yasaklama kararı, gün içinde operatörler ve şirketler tarafından aşama aşama uygulamaya konacak.

Artık attığımız tweetlerimizi kaç kişi bakmış , öğrenebileceğiz .
En son haberlerde @ ve # işaretlerini kaldıracağı bunun yanın da da atılan tweetlererin ne kadar görüntülendiği (okunduğunu ) belirten rakam koyacağı söyleniyor .
Twitter yeni tasarım değişikliğine gidip , kendini yenilemeye gidiyor.
Kullanıcıları attıkları tweetlerin okunup okunmadığını bilebildikleri içinde , neyi yayınlayıp yayınlamayacaklarını bilebilecek ve belkide okunmayan tweelerin yerine beğenilen tweet’lerini atacaklar . Bunun ters tepen kısmı ise birçok takipçisinin onun tweet’lerinin okunmadığını anlayıp hayal kırıklığına uğraması . Bakalım Ne zaman yeni Twitter ortaya çıkaçak bekleyip beraberce göreceğiz .

2013 yılında Twitter’in kendisine gelen hesap bilgi taleplerini içeren, 1 Temmuz 31 Aralık 2013 tarihlerini kapsayan (Transparency Report) Şeffaflık Raporuna göre, hükümetlerden ve telif sahiplerinden gelen bilgi taleplerinde dikkat çekici bir artış.

Raporda Twitter‘a gelen talepler üç ana kategoride incelenmektedir:

Hükümetlerin ‘hesap bilgi talepleri‘ (Information requests); hükümetlerin içeriklere yönelik ‘kaldırma talepleri’ (Removal requests) ve Digital Millennium Copyright Act (DMCA) Telif kararları (Copyright notices).

2013’ün ikinci yarısında bir önceki döneme göre bu taleplerde toplam yüzde 22 artış gerçekleşmiştir. Hükümetlerden gelen bilgi taleplerinde ABD, toplam taleplerin yüde 59’una sahip ülke olarak ilk sırada yer almaktadır. Bunu tüm taleplerin yüzde 15’iyle Japonya ve yüzde 4’üyle Fransa ve İngiltere takip etmektedir. İncelenen toplam 1.410 talebin arasında Türkiye‘den gidenlerin sayısı yüzde 10’dan küçüktür.

Hükümet ve diğer yetkililerin, illegal olduğu gerekçesiyle içerik kaldırma taleplerinde ise bir önceki döneme göre beş kat artış olmuştur.

 

2013’ün ikinci yarısında, toplam 365 talebin 305’i Fransa‘dan gelmiştir. Bunu 14 taleple Rusya izlemektedir. Türkiye‘den giden toplam talep sayısı ise 2’dir.

Twitter‘ın yaygınlaşması ve paylaşımların artmasıyla birlikte telif hakları konusunda şirkete gelen taleplerin arttığı raporda göze çarpmaktadır.

Bir önceki döneme göre yüzde 16 oranında artan kaldırma kararları, toplam 12 bin 243 hesabı etkilemiştir. Bunun karşılığında 26 bin 506 tweet silinmiş ve 5 bin 847 tane medya içeriği kaldırılmıştır. Twitter‘ın raporuna göre taleplerin en sık geldiği ülke ABD‘dir.

Ülkelerin çok büyük kısmından 10’dan az kullanıcıya ait talep gelirken ABD’den gelen 948 hesap ile ilgili tam 679 talep, tüm taleplerin neredeyse yüzde 80’inin bu ülkeden geldiğini ortaya koymaktadır. Bu 679 talebin yüzde 75’inin karşılanmış olması da ilginç bir rakamı ortaya koymaktadır.

Almanya: Ekim 2013 tarihinde Twitter, Alman Hükümeti’nin talebi üzerine Neo-Nazi hesaplarını engellemiştir. Bu erişim engeli ile Twitter, ”country-withheld content’ kuralını da ilk defa uygulamış olmaktadır. Bu kural, söz konusu içeriğin Almanya -ya da içerik sınırlamasını talep eden ülke- sınırları içerisinde bloklandığını fakat dünyanın diğer her yerine erişimin açık olduğunu ifade etmektedir.

Fransa: Twitter, 19 Ekim 2012 Cuma günü Fransa’da yazılan ve yayılan Yahudi aleyhtarı ve ırkçı tweet’leri siteden kaldırmıştır. #UnBonJuif (#AGoodJew) hashtag’i ile etiketlenen tweet’ler Yahudi soykırımına ilişkin resimler içermektedir. Twitter, Fransa Yahudi Öğrenciler Birliği’nin (UEJF) konuyu mahkemeye taşıyacağını belirtmesinden sonra harekete geçmiş ve söz konusu içerikleri siteden kaldırılmıştır.

Hindistan: Ülkede, Assam eyaletinde Temmuz 2012 tarihinde başlayan Bodo kabilesi ve Müslümanlar arasındaki şiddet olayları nedeniyle, Hükümet tarafından ülke genelinde toplu mesajlar yasaklanmıştır. 50 milyondan fazla Facebook kullanıcısının olduğu Hindistan’da hükümet ayrıca Facebook ve Twitter gibi sosyal medya sitelerine provokatif söylemler içeren mesajlara önlem alması konusunda uyarısında bulunmuştur. Google, Facebook ve Twitter açıklama yaparak, Hint hükümeti ile ortak hareket ettiklerini duyurmuştur.

İngiltere: 2011 yılında çıkan ayaklanmalar sırasında İngiltere Başbakanı David Cameron, ayaklanmalar sırasında provakatif içeriklerin paylaşılmasına engellemek amacı ile Twitter‘a erişim yasağı getirebileceğini ifade etmiş, fakat olayların yatışması üzerine tedbir kararı alınmamıştır.

Bu sabah twitter‘e girmek isteyenler yine hüsran ile karşılaştılar. Google’nin DNS adresini kullananlar bu sabah twitter’e giremediler.

Kullanıcılar Twitter‘e girmenin Google DNS ve VPN gibi sistemler ile girmeye çalışıyorlar, Ama hala çok değişik yollar olduğunu kullanıcılar çözmeye başladı, tunneller burda devreye giriyor, Bu tunnellerin de çoğu engelli.

Şimdi denediğim bir Yöntem ile DNS değişmeden girmek mümkün oluyor, ve çok basit.

Yapmanız gereken olay çok basit, www.dtunnel.gen.tr Bu adrese giriyorsunuz ve aşağıda’ki resimde gördüğünüz kutucuk’a girmek istediğiniz site adresini yazınız örneğin twitter.com daha sonra yapacağınız tek şey SİTEYE GİR tuşuna basmak.

Bu seçenek şuanda açık ama ilerleyen günlerde veya saatlerde bu yöntemde kapanır’mı bilemeyiz, şimdilik en kolay yöntem bu gibi görünüyor.

Yandex inde DNS adreslerinde kullanıyorlar ama en basit yol bu olsa gerek diye düşünüyorum..

WhatsApp’ın kurucusu Jan Koum internet üzerinden mesajlaşma uygulamasında gizlilik politikalarının değiştirileceğine yönelik iddiaları reddetti.

 

Yayınlandığı mesajda WhatsApp‘ın Facebook tarafından 19 milyar dolara satın alınması sonrasında şirketin temel ilkelerinde değişik yapılmayacağı konusunda, kullanıcılara güvence vermeye çalışan Koum, “sizlerin gizliliğinize saygı, bizim genlerimize işlenmiş durumda” dedi.

Açıklama, internette gizlilik savunucularının, Facebook‘un gizlilik kurallarını ihlal eden kötü bir sicili olduğu gerekçesiyle satışa onay verecek Amerikan üst denetleme kuruluna şikayetçi olup satışın iptal edilmesi talebini izliyor.

Koum, açıklamasında, 1980’lerdeki kendi çocukluğundan örnek vererek, “Genç yaşlarda ABD’ye taşınmamızın bir nedeni, görüşmelerimizin KGB tarafından dinlendiğini bilerek özgürce konuşamamızdı” dedi.

Koum, Facebook tarafından satın alınan WhatsApp‘ın, kullanıcıların isimlerini, e-posta adreslerini ya da doğum günlerini sormamak gibi temel değerlerinde değişiklik yapmasına izin verilmeyeceğini söyledi. Koum, kullanıcıların verilerinin de reklam amaçlı kullanılmasına izin vermeyeceğini ekledi.

Gizlilik ilkesini savunan Elektronik Gizlilik Bilgi Merkezi ile Dijital Demokrasi Merkezi isimli iki örgüt, Facebook‘un, kullanıcıların kişisel verilerini reklam amaçlı kullandığına işaret ederek, WhatsApp‘ın da benzer bir iş modeli uygulayacağını belirtti. İki örgüt bu durumun aldatıcı ve adil olmayan bir ticari uygulama olacağı gerekçesiyle, Federal Ticaret Kurulu’nu soruşturma başlatmaya çağırdı.

Kurul, konu hakkında soruşturma açıp açmayacağına ilişkin henüz bir açıklama yapmadı.
WhatsApp’ın dünya çapında 450 milyon kullanıcısı bulunuyor bu uygulama özellikle kısa mesaj ücretlerinden kaçınmak isteyenler arasında popüler.

Şirket, üyelerinden aldığı yıllık 0,99 dolarlık ücret sayesinde para kazanıyor. Ancak uygulamanın bedava bir sürümü de bulunuyor.

Şirketin her gün bir milyon yeni kullanıcı edindiği belirtiliyor.

kaynak: bbc.co.uk/turkce

İnternetteki kişisel bilgilerinin takip edilmesi şirketleri harekete geçirdi.

 

Son aylarda internet kullanıcılarının kişisel bilgilerinin ve hareketlerinin devletler tarafından takip edilmesi şirketleri harekete geçirdi.

Google, yaptığı açıklama ile arama sonuçlarını dünya çapında şifrelemeye başladı.

Atılan adım özellikle Çin‘deki sansürü ve Amerika’nın Ulusal Güvenlik Teşkilatı NSA‘in takibini zorlaştıracağı düşünülüyor.

Çin‘deki bütün arama sonuçları Great Firewall of China adı verilen özel bir sistem yardımı ile sansürleniyor ve devletin karşı çıktığı içerikler yayınlanmıyor. Otomatik olarak yapılacak şifrelemenin bu sistemin işini zorlaştırması bekleniyor.

Google Yönetim Kurulu Başkanı Eric Schmidt, geçen yıl internette yapılan sansürlerle ilgili açıklama yapmış ve ‘önümüzdeki günlerde internet sansürünü engellemek için yeni bir fırsat bulabileceğimize inanıyorum’ demişti.

Yapılan düzenleme sadece sansürü değil aynı zamanda interneti takip eden NSA gibi devlet kurumlarını ya da bağımsız takip yapanların işini de zorlaştıracak.

Arama sonuçlarının şifrelenmesi konusunda sansür uygulayan ülkelerin nasıl tepki vereceği bilinmiyor. Ancak bu düzenlemenin ülkelerin Google aramalarını tamamen yasaklamasına neden olması da mümkün.

 Berlin, kendi internet alan adına sahip dünyada ilk şehir oluyor.

Berlin‘deki şirketler ve tüzel kişiler, 18 Mart  itibari ile, internet sitelerinin adreslerinde .berlin alan adını kullanabilecekler.

Uygulama, Berlin yerel yönetimi ile küresel internet sistemi’ni kontrol eden İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu ICANN arasında varılan anlaşmanın ardından yürürlüğe girecek.

Berlin‘in ardından aralarında Londra, Paris, New York, Johannesburg ve Nagoya‘nın da bulunduğu pek çok kentte de benzer uygulamalara gidilecek.

Londra için kullanılacak .london uzantısı Nisan ayında kullanıma gidilecek.
Bir başka büyük Avrupa kenti Viyana‘yı temsil eden .wien uzantısını taşıyan tek internet sitesi Mart ayı başından beri kullanımda. Ancak şirketlerin ve kişilerin bu alan adı için kayıt yaptırmalarına Temmuz ayından itibaren başlanacak.

Berlin‘in alan adını işletme hakkına sahip olan dotBerlin şirketinden Dirk Krischenowski “İnternet alan adları sadece .org ya da .com gibi kısaltmalar değil. Aynı zamanda bunlar tanımlayıcı ögeler” dedi ve bölgeye bağlı alan adı uzantılarının internetin kullanımında temel bir değişikliğe neden olacağını söyledi.

Berlin alan adı uzantısını kullanmak isteyenler yıllık 30-60 Euro ödemeleri gerekecek. Uygulamanın, 1 yılda, 500 bin Euro gelir getirmesi bekleniyor.