Bu teknolojiyi sevdim ama birde diş doktorumuza sms atsa bu hastanızın dişleri çürüyor yada ağız bakımı yapmıyor ve doktordan bir randevu gelse bize , gördüğüm kadarıyla çoğu insanımız ne diş fırçalıyor ne de doktora gidip bakım yaptırıyor ,hem tembeliz hemde doktordan korkuyoruz . Bu habere belki ilginizi çeker.
Diş fırçalamak çoğumuz için her gün aynı hareketleri tekrarladığımız bir görev halini almış durumda. Ancak refleks halini alan fırçalama tekniğinin yarar ve zararları zaman zaman birbirine karışabiliyor. Fransa merkezli bir firma olan Kolibree, hayatımızdaki akıllı ürün ailesine diş fırçasını da ekleyerek önemli bir eksiği kapatmayı amaçlıyor.
Tasarım olarak geleneksel elektrikli diş fırçalarından farksız görünen akıllı fırça, içerisinde yer alan Bluetooth ve sensör teknolojileriyle farklılaşıyor. Fırçaya özel geliştirilen akıllı telefon uygulaması, fırçada yer alan sensörler aracılığıyla kullanıcının diş fırçalama süresini, ağız içinde daha çok ve daha az fırçalanan bölgeleri, ne sıklıkla dişlerin fırçalandığı gibi ölçümleri gerçekleştirerek kullanıcısına bildiriyor. Her fırçalamadan sonra ölçümler yüzdeye dönüştürülüyor ve kullanıcıya ne kadar iyi ya da kötü diş fırçaladığı yüzdeyle belirtiliyor. Yeterince fırçalanamayan bölümlere ilişkin de uyarı veren uygulama aracılığıyla kullanıcılar daha sağlıklı dişler için önemli ip uçları elde edebiliyor.
Uygulama aynı zamanda çocuklara diş fırçalamayı özendirmek amacıyla oyun da içeriyor. Çocukların diş fırçalama seviyesine göre şekillenen oyunda ne kadar iyi diş fırçalanırsa o kadar başarılı olunuyor. CES 2014′de görücüye çıkacak olan diş fırçasının fiyatı 99-200 dolar arasında değişiyor. Firma, bu yaz bir Kickstarter kampanyası başlatarak daha fazla destek toplamayı planlıyor.
Kategori: Genel
Bu bölümümüzde ise karışık teknoloji konular bulunmaktadır teknolojiye dair ne varsa.
Facebook’un veritabanına girdi 76 bin TL cebine attı
Facebook’ta bir açığı keşfeden Brezilyalı mühendis 33 bin 500 dolarlık para ödülünün sahibi oldu.
Facebook’un 2011 yılından bu yana uyguladığı Facebook Bug Bounty programı, Facebook bünyesinde olası açıkları keşfedenlere para ödülü veriyor.
Bu bağlamda Brezilya’da yaşayan mühendis Reginaldo Silva bulduğu bir açık sayesinde Facebook‘un web sunucusu üzerindeki dosyalara ulaşmayı başardı. Ardından Facebook’a söz konusu açıkla ilgili detaylı bir rapor hazırlayıp kasım ayında gönderen Silva’nın bu girişimine Facebook da kayıtsız kalmadı.
Silva’ya bulduğu açık nedeniyle 33 bin 500 dolar ödül vermeyi uygun gören Facebook açığa neden olan XML sistemindeki açığı da kapattıklarını duyurdu.
Silva, Facebook‘un bu programı çerçevesinde bugüne kadar verilen en büyük ödülün sahibi olurken, son olarak İngiliz uzman Jack Whitton bulduğu güvenlik açığı sebebiyle şirketten 20 bin dolar ödül almıştı.
hurriyet
2013’ün en kötü şifre listesi yayınlandı
2013’ün en kötü şifre listesi yayınlandı.
geçtiğimiz sene kasım ayında yayımlanan listede ve önceki listelerde değişen bir durum olmadı yine kullanıcılarımız aynı şifreleri kullanmaya ve yeni kullanıcılar da aynı şifre (kolay yol) yolunu tercih ettiler
Son olarak SplashData, geçtiğimiz sene en çok tercih edilen kötü şifrelerin listesini yayımladı. İlk sırada, Adobe kullanıcılarının en çok tercih edilen 123456 var.
————————————————————————————————————————————–
liste aşağıda olduğu gibidir
1. 123456
2. şifre
3. 12345678
4. qwerty
5. abc123
6. 123456789
7. 111111
8. 1234567
9. iloveyou
10. adobe123
11. 123123
12. yönetim
13. 1234567890
14. letmein
15. photoshop
16. 1234
17. maymun
18. gölge
19. güneş
20. 12345
21. password1
22. prenses
23. azerty
24. trustno1
25. 000000
Uzaktan kumandalı dev traktör 7250
Çifçilerde artık lüks ve teknolojiden faydalanabilecek,teknoloji ve üretim artıkça insanlar daha hızlı üretim daha az risk ve daha konforlu bir üretim yapmak istiyor. Cihan haber aldığımız bilgiye göre,
Türkiye’de yeşil traktörler olarak bilinen John Deere firmasının geliştirdiği bir traktör.
Tarım makinaları artık uzaktan kumanda sistemi ile çalışabilecek. Uydu alıcı sinyallerle çalışan bu tarım makinaları şoför hatalarına da artık “dur” diyor. Herhangi bir arıza verdiğinde, problemi mesajla bildiren bu akıllı traktörler, neredeyse her şeyi yaparak sahibine iş bırakmıyor. Şimdilik direksiyonu devre dışı bırakan bu akıllı traktörler, daha sonra da her şeyi uzaktan kumandaya bırakmaya hazırlanıyor.
Traktör ve biçerdöver gibi tarım makinalarında, uydu alıcısı sinyalleri ile çalışan otomatik kontrollü tarım makinalarıyla birlikte, traktörde ya da biçerdöver kullanan operatörler direksiyona dokunmadan tarlanın her tarafına ekim yapabiliyor. Ekimin yanı sıra traktördeki bilgisayarlı sistem ile tarlada ekip biçilecek alan uydu sinyalleri tarafından belirleniyor. Ekim yapılacak alan saptanıyor ve sıfır hata ile tüm işlemler gerçekleştiriliyor.
John Deere Türkiye Pazarlama Müdürü Mete Has, geliştirdikleri otomatik dümenleme sisteminin uydudan aldığı sinyallerle sürücünün ve traktörün konumunu belirlediğini ifade etti. Has, “Örneğin, mısır ekimi yapıyorsunuz veya bir sürüm yapıyorsunuz. Bunda direksiyona dokunmaksızın şoförün aynı şekilde hatasız bir şekilde tarlada dümdüz ekim dikim ve ilaçlama yapabilmesini sağlıyor. Onun dışında, arkasına taktığı ekipmanın ayalarını da tek bir ekrandan takip etme olanağına da sahip oluyorsunuz.” şeklinde konuştu.
Has, “Operatör ne kadar deneyimli olunursa olun bir operatörün yüzde 10 oranında hata yapmasının mümkün olduğu ortaya çıkmıştır. Örneğin üst üste bindirdiği iki kere aynı yeri sürdüğü ve ya hiç sürmeden boş geçtiği yerlerin yüzde 10 gibi bir alan kapladığını düşünürseniz 10 bin dönüm arazisi olan bir adamın, bin dönümde bu hatayı yapması söz konusudur ki bu da çok büyük bir rakam.” diyerek akıllı traktörlerin kullanıcısına sağladığı faydaları dile getirdi.
Mete Has, “Şu an dünyada izobas denilen bir sistem var. İzobas sistemini bir kablo ile traktör bağladığınızda, bir flash belleği bilgisayara takar gibi taktığınızda bilgisayarın nasıl flash bellekteki bilgileri gördüğünü düşünürseniz aynısını traktöre bağladığınız zaman bir kablo vasıtası ile onun bütün ayarlarını markası modeli ve onun ayar ekranını görebiliyorsunuz.” dedi.
Has, “İlaçlama olsun gübreleme olsun mibzerle ekim olsun, otomatik traktörden aldığı komutlar ve uydudan aldığı sinyalleri otomatik olarak ekipmana sağlayan sistemlerdir. Fazla ilaçlama ve fazla ekim yapma gibi hataları sıfıra indiriyorsunuz. Boş geçilmiş, işlenmemiş alanları da ortadan kaldırıyorsunuz.” bilgisini verdi.
Has şöyle devam etti: “Uzaktan servis kontrolü sistemlerinin takılı olduğu makinelerde bu sayede traktörün herhangi bir yerinde hata, arıza filtresinde tıkanma olduğunda şoför bunu anlamadan otomatik olarak anında merkeze bayiye isterlerse sahibine SMS olarak haber veriyor. Hatanın ne zaman ve ne olduğu belirleyip bilgilendiriyor.”
Bir buzdolabı size spam e-posta gönderebiliyor
Yen nesil tüketim eletronik eşyalarımız artık internet bağlandığı için dış tehditlere ne kadar açığız.
Normal şartlarda bir buzdolabından beklentilerimiz çok da büyük değildir. İçerisindeki yiyecek ve içecekleri bozulmadan koruması, soğutması, çok fazla enerji harcamaması bir de mümkünse buzlanma yapmaması yeterli. En azından yakın zamana kadar öyleydi.
Fakat artık buzdolaplarının ve çok sayıda ev eşyasının kablosuz ağlara bağlanmak gibi yetenekleri var. Durum böyleyken ev eşyalarının hacker saldırılarına karşı bir güvenliğe sahip olması da bu listeye eklendi…
Proofpoint araştırmacıları hackerların 100 bin farklı cihazı zombiye dönüştürerek, kendi botnet ağlarına kattıklarını gösteren yeni bir rapor yayınladılar. Rapora göre spam ve zararlı yazılım dağıtmak için kullanılan bu 100 bin cihazın içerisinde router’lar, akıllı TV’ler ve bir de buzdolabı bulunuyor.
Evet, bu sabah gelen kutunuza düşen Viagra reklamı bir buzdolabı tarafından gönderilmiş olabilir…
Olağan şüpheliler: Akıllı TV ve buzdolabı
26 Aralık 2013 ve 6 Ocak 2014 tarihleri arasında 750 bin zararlı yazılım içeren e-postanın gönderilmesi ile sonuçlanan bu olay, akıllı cihazların saldırganlar tarafından bu çaptaki bilinen ilk kullanımı gibi görünüyor.
Hacker’lar internete bağlı ev araçlarını toplu e-posta göndermişler ama bu yapılabilecek tek şey değil. Art niyetli kişilerin bu cihazları DDoS saldırıları düzenlemekten, Bitcoin madenciliğine kadar pek çok farklı amaçla kullanmaları mümkün.
Nesnelerin interneti (Internet of Things) kavramı her ne kadar önümüzdeki dönemde önemi daha da artacak bir konu olsa da, eninde sonunda güvenliğin bir sorun olarak ortaya çıkacağı zaten tahmin ediliyordu. Belki şu an için dünya çapında çok az kişinin evinde internete bağlı bir buzdolabı var ama bu durumun değişmesi kaçınılmaz. Aynı kısa zaman önceye kadar evlerdeki akıllı TV’lerinin sayısı çok daha azken artık daha sık görmeye başladığımız akıllı eşyalar piyasada boy atmaya ve alınmaya başlandı…
Dolayısıyla bu konulardaki bazı önlemlerin bugünden alınması artık kaçınılmaz hale gelmeye başladı. Bunda ilk görev bu tarz cihazların üreticilerine ve bu cihazların işletim sistemlerini geliştirenlere düşüyor. Ama yarın öbür gün akıllı klimanızın dünya çapındaki dev bir hacker saldırısının parçası olmasını istemeyen kullanıcıların da bu konuda bilinçli olmasında fayda var…
Kalp ritmini ölçen yatak
CES 2014 den bir görüntü daha . CES de snoozing kalitesini artırmayı hedefleyen bir sesle aktive eden x12 Mashable yatağı tanıttı.
Bu seçkin yatak piyasalarda satışa Şubat ayında çıkacak, ancak bir ana yatak için$ 7,999.99$ fiyata satılacak.
Yatakta uyurken bir izleme cihazı ile ihtiyacınıza göre ayarlanıp sağ yatağa izleme oluşturur.
Bu yıl Birkaç komutları ile, sertlik, yükseklik ayarlamak ya da bir masaj yapıyor.Ürün diğer uyku-izleme aracı, izci bulunan teknolojisi ile entegre edilmiş ve yatağa doğrudan bağlı. Uyurken, o nefesizin oranı, hareket ve kalp hızına ilişkin verileri toplar ve beraberindeki iOS app Bluetooth üzerinden bu bilgileri gönderir. Kullanıcılar aynı zamanda bir Android tarayıcısı üzerinden web tabanlı dashboard (masaüstü)erişebilirsiniz. App puanları gece uyku kalitesi ve gelecekte bu sayıyı artırmak için nasıl önerilerde bulunur size.Eşinizin uyku alışkanlıklarını izler, bu nedenle sizinde birbirinize olan etkisini inceleyebilirsiniz. Yatak arkadaşınızda horlama varsa, yavaşça gürültüyü azaltmak için başını yükseltecek ve horlamasını kontrol edeceksiniz.Ayrıca favori konumda ile, ayrıca savurma ve dönüm neden olabilir basınç noktalarını azaltır içine morph yatak programlayabilirsiniz. Kullanıcılar, egzersiz, kafein alımı ve TV kullanımı gibi uyku etkiler rutinleri, izlemek ve belirlemek için uygulaması içinde dergi özelliğini kullanmak için teşvik edilir. Ayrıca, daha sağlıklı uyku için taktik ve öneriler önerir.
Türk icadı Pulse Wallet CES 2014’e damgayı vurdu
CES 2014’e damgayı vuran Türk icadı Pulse Wallet.
İngilizcesi ‘wearable‘ olan ve Türkçeye ‘giyilebilir‘ olarak çevrilen ve vücudumuzda taşıdığımız ürünler olarak adlandırılan bu kategorinin CES’teki yıldızlarından biri de “Pulse Wallet” oldu. Kısaca bu ürünü nabızda, damarlarımızda taşıdığımız cüzdan olarak tanımlanıyor.
CES 2014‘ün CEO’su Gary Shapiro bile kendi Twitter hesabından Pulse Wallet‘ın nasıl çalıştığına ilişkin bir makalenin linkini paylaştı.
Shapiro “Kendinizi cüzdan olarak kullandığınız yeni bir kartsız ödeme sistemi” diyerek Huffington Post‘un “Kredi kartını evde unuttuysanız damarlarınızı kullanın” başlıklı haberini takipçilerine aktardı.
Pulse Wallet‘ın mucidi ise 8 yaşında ailesiyle ABD’ye göç etmiş bugün 25 yaşında olan bir Türk genci Mehmet Sarıçiçek
————————————————————————————————————————–
MEHMET AMERİKA’DA MATT OLARAK TANINIYOR
Konya’dan kalkıp ABD’nin New Jersey eyaletine yerleşen Mehmet, ailesiyle birlikte uzun yıllar restoran ve süpermarketlerde çalışmış. Bugün ailesi, ağırlıklı olarak Türkiye’den ithal ettikleri gıda ürünlerini satan bir market işletiyor. Amerika’da Mehmet isminin zor söylenmesinden dolayı kendisine “Matt” ismini seçmiş.
Penn State Üniversitesi’nde “Siber Güvenlik ve Kriptoloji” okuduktan sonra Silikon Vadisi‘nde ödeme sistemleri üzerine çalışan Revel Systems şirketinde işe girmiş. Burada da biometrik ödeme sisteminin şef mühendisliğini yapmış. Pulse Wallet‘ın doğuşu aslında bu tecrübeye dayanıyor. “Küçüklükten beri ailemle birlikte çalışıyorum. Ödeme sistemleri konusunda kullanıcı, işletmeci tarafından ne tür ihtiyaçların olduğunu, sistemin nasıl çalıştığını biliyorum. Bunu bir adım öteye taşıyacak bir fikir Pulse Wallet. Bu ürünü yaparken ilk önce parmak iziyle başladık. Sonra damara yöneldik. Şimdi de avuç içi damarıyla kendi patentimiz olarak ödeme sistemi geliştirdik” diyor, Mehmet.
Liseden sınıf arkadaşı Aimann Rashid ile birlikte geliştirmiş sistemi. Aimann da 24 yaşında, Arap asıllı bir genç. Mehmet’ten tek farkı onun ABD’de doğmuş olması.
Damar kopyalanır mı?
Milliyet‘ten Şükrü Andaç’ın haberine göre Pulse Wallet teknolojisi nin ödeme sistemleri tarafında örnek uygulamaları şu sıralar Japonya ve Brezilya’da ATM makineleri üzerinde kullanılıyor. Kızılötesi kameralar, kart sahibinin elini okutmasının ardından damar yoluyla bilgilerini sistemde karşılaştırarak ATM makinesin da şifre yerine bu yolun kullanılmasına aracılık ediyor. Bu yöntem kart şifresinin çalınması, kopyalanmasından daha güvenli olarak gösteriliyor. Bu arada hatırlatalım Pulse Wallet‘ın içerisinde Japon Fujitsu’nun Palm Secure gibi uluslararası standartlardaki altyapı sistemi var.
PULSE WALLET NASIL ÇALIŞIYOR
Yarım saniyede ‘ödeme‘ tamam!
Pulse Wallet temelde üç parça donanımdan oluşuyor: Bir tablet bilgisayar, bir kredi kartı okuyucusu ve bir avuçiçi damar okuyucusu.
Sıklıkla ziyaret ettiğiniz kafe, restoran, market gibi yerlerde kullanılabilecek sistemde öncelikli olarak kullandığınız bir kredi kartını, avuçiçi damarlarınızla entegre ediyorsunuz sistemde. Bu bir seferlik işlem. Daha sonra aynı yere gidip alışveriş yaptığınızda yapmanız gereken tek şey avuç içinizi ödeme cihazına yerleştirmek. Sistem avucunuz ile ilişkilendirilmiş kredi kartınızdan gerekli miktarı tahsil ediyor.
Elektrikli yerli otomobil 2017 de geliyor
Eskişehir’de bir firma, 15 üniversiteden 30’dan fazla akademisyenle yürütülen çalışma kapsamında, Türkiye’nin ilk elektrikli yerli otomobilini 2017’de piyasaya sürmeyi hedefliyor.
ESKİŞEHİR – Deniz Açık
BEGLER AŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Ar-Ge Projeleri Sorumlusu Melih Yıldız, yaptığı açıklamada, TÜBİTAK tarafından yapılan elektrikli otomobil çağrısı üzerine Mayıs 2013’te firmalarını kurduklarını belirtti.
TÜBİTAK çağrısına spor ile aile tipi olmak üzere iki ürünle hazırlık yaptıklarına işaret eden Yıldız, “Çalışmada 15 farklı üniversiteden 30’dan fazla akademisyenle çalışıyoruz. Bataryasından motoruna, aydınlatma sisteminden iç döşemesine kadar birlikte çalıştığımız 11 farklı iş ortağımız var” dedi.
Otomobilin tam şarjla 160 kilometre yol kat edebildiğini vurgulayan Yıldız, akademisyenlerle gerçekleştirilen çalışmalar sayesinde araç ağırlığında devrim niteliğinde çözümleri pazara sunacaklarını kaydetti.
Tamamen yerli bir otomobil yapmayı hedeflediklerini ancak hammaddeler nedeniyle bunu yüzde 100 sağlamanın mümkün olmadığını anlatan Yıldız, şöyle konuştu:
“Otomobilimizde yerlilik oranımız yüzde 88’in üzerinde. Ülkemizde batarya hammaddesi lityum üretimimiz yok. Bunu yurtdışından alıyoruz. Bataryanın üretimini yerli olarak geliştireceğiz. Bazı elektronik devre elemanları gibi yurtdışından almak dışında alternatifi olmayan bileşenler var. Bu aracın üzerindeki tasarımın ve ana bileşenlerin tamamı yerli olacak. Aracın tüm elektrik donanımı tamamen yerli tasarım. Aracın motoru, tamamen özgün olacak. Tüm yürür aksamı, burada tasarladık. Sanayi-akademi işbirliğini sağlıyoruz. Aracın klima dahil tüm konfor aksamları yerli. Devrim otomobilinden çok fazla çizim kullandık. Biz de Eskişehirli’yiz biz de olabildiğince tümü yerli ilk seri üretim elektrikli otomobil olmaya adayız. İnşallah kaderimiz Devrim’den farklı olacak. ”
Yıldız, ulusal kaynaklarla geliştirilen ürünü uluslararası pazara çıkaracaklarını otomobilin 2017 yılı başından itibaren yollarda olacağını sözlerine ekledi.
AA
Apple ailelere geri ödemeyi kabul etti
Ebeveynlerin şikayetleri üzerine açılan dava sonucunda Apple, anne, babalara toplam 32,5 milyon dolar geri ödeme yapmayı kabul ettiğini açıkladı.
Apple uygulamalarını indirdikten sonra anne, babasının haberi olmadan seviye atlama gibi paralı hizmetleri kullanan çocuklar, ay sonunda eve gelen kabarık faturadan ne kadar sorumlu? Bunun yanısıra, Amerikan Federal Ticaret Komisyonu ile vardığı mahkeme dışı sulh sözleşmesi uyarınca Apple şirketi uygulamalarını faturalandırma yöntemini değiştirmeyi kabul etti.
Apple, uygulama içi ödemeleri işleme sokmadan önce müşterinin onayının alındığından emin olunacağını taahhüt ediyor. Şirket, Federal Ticaret Komisyonu ile anlaşmaya varmayı tercih ederek, mahkemelerde sürecek uzun bir hukuk kavgasını engellemiş olduğunu açıkladı. Federal Ticaret Komisyonu Başkanı Edith Ramirez ise, Apple‘ın adaletsiz faturalandırma sisteminden zarar gören tüketiciler adına bir zafer kazandıklarını söylüyor.
On binlerce şikayet
Anne, babaların çocukları için bir uygulamayı indirdikten sonra çocukların bu uygulama içinde büyüklerine haber vermeden satın aldığı ek özelliklerin ”binlerce şikayete” yol açtığı bildiriliyor. Şikayetçi ebeveynlerden biri, kızının kimseye haber vermeden tek bir uygulama içinde 2600 dolar harcadığını söylüyor.
Apple şirketi, çocuklara yönelik bir oyunda uygulama içi ödeme yapmış 28 milyon müşteriye e-posta yollayarak durumu anlattıklarını söylüyor. Şirket, çocuklarının kendi istekleri dışında ödeme yaptığını belirten 37 bin şikayetçi müşterinin paralarını geri alacağını vadetti. Amerikan Federal Ticaret Komisyonu ile varılan bu mahkeme dışı sulh sözleşmesi, sadece Apple‘ın ABD’deki uygulama dükkanını ilgilendiriyor.
49 inclik LG tv ödüle doymadı
LİFE GOOD
LG, Las Vegas’ta düzenlenen ve 10 Ocak’ta sona eren CES 2014’te tanıttığı cihazlar ile 35 farklı ödüle layık görüldü.
LG, en popüler ödüllerin sahibi oldu. Bu ödüllerle kalitesini ve yenilikçi görüşünü kanıtlayan LG, ayrıca teknolojisiyle de kendinden bahsettirdi. Bakalım LG hangi ödülleri, hangi cihazlarıyla elde etmiş.
Şirket, en popüler ödüller olan Stuff, Popular Mechanics, Popular Science, Mashable,TechRadar, Ubergizmo, HD Guru ve TechnoBuffalo G Flex kavisli akıllı telefon, SoundPlate ses sistemi, ultra PC, ev sinema sistemi, 49 inç ULTRA HD LED TV, 105 inç ULTRA HD LED TV, LifebandTouch, webOS Smart TV platform, 47 inç transparan LCD ekran, Chromebase hepsi birarada PC ürünleriyle ödüllere layık görüldü.
“Asıl hedefimiz insanların hayat kalitesini olumlu yönde etkileyecek ürünler yaratmak” diyen LG Electronics Global Satış ve Pazarlama Sorumlusu Wayne Park sözlerine şöyle devam etti: “Bu yıl aldığımız ödüller inovasyona yönelik verdiğimiz taahhüdün kanıtı olmakla birlikte marka kimliğimizi destekliyor. LG ile yapabileceklerinin sınırı yok.”