Kalkınma BAkanlığı bünyesinde Dokuz Eylül ÜNüversitesi ,Türkiye’nin kendi kaynaklarından eletronik malzeme üretme merkezi ile uygulama merkezinin yaptığı patentler dikkat çekiyor.
Isı yayan nanokompozit film ile tekstil maddeleri üzerine ısınma teknolojisinin geliştirilmesi projesiyle ısınma alanında çığır açtılar.
Haber dePortatif sauna ve ısıya dayanıklı halı ve bataniye de ürettiklerini belirtti.Tekstilde de ürünlerde de bu teknoloji uygulanacak.Bu sayede ısınmadaki enerji tasarrufu olacak ve gündelik kullanımda kullanabileceğiz.Kış aylarında elektrik parasından çokça tasarruf edileceği belirtiliyor. Bu haberin tamamını okumak için buraya tıklayın.
Kategori: bilim ve teknik
Teknoloji ve Bilim Haberleri, Haber. Türkiye ve Dünya’dan en güncel teknoloji ve bilim haberleri
Türkiyede misinadan yapay kas üretildi
Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özer Göktepe, misinadan yapay kas ürettiklerini bildirdi.
TEKİRDAĞ
AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir süre önce ziyaret ettikleri Teksas Üniversitesi‘nde yapay kasla ilgili araştırma yapan ekiple ortak bir çalışma yaptıklarını belirtti.
Teksas Üniversitesi‘nin konuya ilişkin önemli çalışmalar yaptığını anlatan Göktepe, “Ziyaretimizde laboratuvarda bir dikiş ipliği gördük. Bu ipliği karbon nano tüp ile kaplayarak deneme yaptık. Bu malzemeye çok küçük bir elektrik akımı verdiğimizde, aynen nano tüp iplikten yapılan kas gibi hareket ettiğini tespit ettik. İşte bu bizim için dönüm noktası oldu” diye konuştu.
Teksas Üniversitesi’nde uygulanan yöntemin yanı sıra daha uygulanabilir ve ucuz yöntemleri araştırmaya başladıklarını ifade eden Göktepe, yapay kası dikiş ipliği ve oltalarda kullanılan misinadan da yapmaya başladıklarını dile getirdi.
Gerçek kastan daha üstün
Göktepe, ürettikleri yapay kasın insan kasının kaldırabileceği ağırlığın 117 kat daha fazlasını kaldırabildiğini kaydederek, şunları söyledi:
“Bu, çok daha ucuz bir malzeme. Isıyla, ışıkla, elektrikle, mikrodalgayla ve kimyasallarla harekete geçirebileceğiniz ve uyarabileceğiniz bir kas. İnsan kası, yüzde 20 oranında kasılabiliyorken, bu yapay kas ise yüzde 50 oranında kasılma oranına sahip. Bu yapay kas, dakikada 10 bin kez kendi etrafında dönerek, takılan ağırlığı döndürme gücüne de sahipken, kasılma hareketini de milyonlarca kez, hiç deformasyona uğramadan ve bozulmadan gerçekleştirebiliyor.”
Ürettikleri yapay kasın kullanılabilir en makul malzeme olduğunu bildiren Göktepe, “Öte yandan, insan yüzündeki mimikleri bire bir taklit edebilen robotların yapımında da yine bu yapay kası kullanabiliriz. Casus böcekler ve benzeri hayal gücüne bağlı şeyler de bu yapay kastan yapılabilir” şeklinde konuştu.
Muhabir: Süleyman Coşkun Bozyel, Cihan Demirci
Connected Women Zirvesi Londra’da Yapılacak
Mobil iletişim teknolojilerinin dünyanın dört bir yanındaki kadınların yaşamına olumlu etkisine odaklanmayı amaçlayan Connected Women Zirvesi, dünya liderlerinin katılımıyla 3 Mart’ta Londra’da gerçekleşecek.
Yaşamı iyileştiren mobil teknolojilerin, erişim, eğitim, sağlık, güvenlik, istihdam ve yaşlılıkta yalnızlık alanlarında kadınların önündeki imkânları nasıl iyileştirdiğini ortaya koyan Connected Women Raporu’nun lansmanının da yapılacağı zirveye , Vodafone CEO’su Vittorio Colao ve Vodafone Bölge CEO’suSerpil Timuray ev sahipliği yapacak.
Zirveye, Birleşmiş Milletler Vakfı Başkanı ve CEO’su Kathy Calvin, The Huffington Post İngiltere Genel Yayın Yönetmeni Carla Buzasi, Malala Fonu ile tüm dünyada kız çocuklarının eğitim elçisi olan Malala Yousafzai gibi önde gelen kadın fikir önderleri ve sivil toplum kuruluşları da katılacak.
Vodafone Vakfı, Saïd Business School ve Accenture Sürdürülebilirlik Servisleri Profesörü Linda Scott’un desteğiyle Vodafone Grup tarafından hazırlanan Connected Women Raporu’nun lansmanı için 3 Mart’ta Londra’da Connected Women Zirvesi’ni düzenleniyor. Mobil iletişim teknolojilerinin dünyanın dört bir yanındaki kadınların yaşamına etkisine odaklanmayı amaçlayan zirveye iş dünyası, STK’lar, devlet, kalkınma ajansları, akademi dünyasından liderler ve fikir önderleri katılacak.
Zirvede, Connected Women Raporu ışığında gün boyunca, sağlık, istihdam, eğitim ve cinsiyetler arası mobil uçurum konularında interaktif oturumlar gerçekleşecek. Vodafone Bölge CEO’su Serpil Timuray ise “Kadınları mobil teknolojilerle güçlendirme” (Empowering women through mobile) başlıklı oturumda Birleşmiş Milletler Vakfı Başkanı ve CEO’su Kathy Calvin ve Tanzanya Çok Amaçlı Toplum Rehabilitasyon Merkezi Teknik Danışmanı Dr. Brenda D’mello ile beraber yer alacak. Aynı oturumda Vodafone Türkiye “Önce Kadın” programı üyesi 42 yaşındaki Mersinli Muazzes Özer de Önce Kadın programının kendi yaşamında yarattığı olumlu dönüşümün hikayesini, dünyanın çeşitli yerlerinden zirveye katılan fikir önderleri ile paylaşacak.
Zirvede öne çıkan diğer isim olarak da Pakistanlı kızların okula gitmesi için sürdürdüğü mücadelesiyle tanınan aktivist Malala Yousafzai yer alıyor.
Vodafone Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Çeşitlilik Direktörü Gizem Keçeci de, zirve kapsamında “Mobil cinsiyet ayrımını kapatmak” başlıklı oturumda konuşmacı olarak yer alacak.
Dünyadaki iklimlerin değiştiğinin en net kanıtı
Dünyanın her yerinde iklimler değişmeye başladı, bu değişimler iyiye işaret değil maalesef.
Dünyayı korumadığımız sürece bu değişimler iler’ki yıllarda daha da artarak devam edecek.
Ağır sanayinin gelişmesi ile birlikte OZON tabakasının etkisi ile iklimlerin değiştiğini aşağıdaki resimlerde gözlemleyebiliyoruz.
16 Temmuz 2011 ve 16 Ocak 2014 tarihinde Lake Oroville çekildi
——————————————————————————————————
Dünyanın her yerinde iklimler değişmeye başladı, bu değişimler iyiye işaret değil maalesef.
Dünyayı korumadığımız sürece bu değişimler iler’ki yıllarda daha da artarak devam edecek.
Ağır sanayinin gelişmesi ile birlikte OZON tabakasının etkisi ile iklimlerin değiştiğini aşağıdaki resimlerde gözlemleyebiliyoruz.
Ülkeler kendi çıkarları için dünyamızı ağır sanayi ile kirletmeleri ve tedbir almamaları yüzünden, gelecek neslimizin tehlike altında olacağını diyebiliriz.
Sanayinin gelişmesi ve çevre kirliliğinin artması ile kış mevsimleri bazı ülkelerde sert bazı ülkelerde ise sanki yaz havası gibi olması, yaz mevsimleri’nin’de tam aksine ya ansızın şiddetli yağmurların yağması veya hiç yağmaması ve mevsim sıcaklarının üzerinde olması gibi değişiklikler göstermektedir.
Bunun tedbirini dünyamız almadığı sürece bizi çok kötü günler bekleyecek.
Aşağıdaki resimler Amerikanın Kalifornia eyaletinden örneklemeler’dir.
Su Kaynakları Kaliforniya
Su Kaynakları Kaliforniya
16 Ocak 2014 tarihinde, Lake Oroville, toplam kapasitesinin %36 su kaldı, yukardaki resimde %57 olduğu tarih.
Su Kaynakları Kaliforniya
Su Kaynakları Kaliforniya
Su Kaynakları Kaliforniya
Su Kaynakları Kaliforniya
Resimler: Business Insider
İsveç otomobil firması 3d baskı kullanarak dünyanın en hızlı otomobilini yapacak
İsveçli otomobil firması Koenigsegg One 1 i duyurdu. Hypercar dünyanın en hızlı otomobili olacak, Hypercar kilogram başına 1 beygirlik güç üretecek, Aynı zamanda kilo başına 1.1 olan ilk otomobil ünvanı’na sahip olacak.
1.300 beygir güç üreten bir motor, şasi ve koltukları hafifletmek için yüksek modüllü lifler kulanıldı.
İsveçli otomobil firması burda da durmadı egsoz’un ağırlığı sadece 400 (GR) ağırlığında, egsozu üretmek için alüminyum, titanyum kullanarak 3d baskı ile 3 günde ürettiler. Jalopnik göre, egzoz ucu 3D baskılı titanyum ve en büyük parçasıdır.
Bu otomobilin hızı saatte 270,49 mph, bu otomobilin fiyatı henüz belirtilmedi.
egzoz ucunda bir close-up bulunuyor:
Koltuklar ve iç kısım yükü hafiflesin diye liflerden yapılmış ve çok sağlam olduğu ifade ediliyor.
Güneş sistemi dışında 715 yeni gezegen bulundu
ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi, güneş sistemi dışında yeni bulunan 715 gezegen olduğunu açıkladı.
Gezegen avcısı Kepler teleskobu’nun verilerini değerlendiren bilim adamları, galaksideki gezegenlerin sayısını ikiye katladı.
Buna göre şu anda galakside bilinen gezegen sayısı yaklaşık bin 700’e ulaştı.
Astronomlar 20 yıl önce güneş dışında yıldızlar çevresinde dönen herhangi bir gezegen bulamamıştı.
Keşfedilen gezegenlerin, bir çok gezegenin bir yıldız etrafında döndüğü, bizimkine benzer sistemlerde yer aldığı, yeni gezegenlerden 4’ünün yaşam için elverişli kuşaklarda bulunduğu belirtildi.
Robotlaşan teknolji hayatı kolaylaştırıyor
Gerek savunma sanayinden gerek günlük ürünlerde gerekse sanat hayatımızda ,her yere giren teknoloji,yapamadığımız yada zor olan işlerimizi kolaylaştırıyor . Saatlerce ve günlerce yapacağımız işleri bir kaç saat yada çok kısa zamanda yapması teknolojiye olan ilgimiz ve bağımlılığımız gün geçtikçe artmakta.
Gerek 3D yazıcılar gerekse robotik kollar gerekse bilgisayar yazılımlı makineler bizi ileri seviyede işlerimizi ve teknoloji daha elverişli hale getiriyor. Sanat alanında İllüstrasyon yöntemiyle tasarlanan heykeller artık mini bir robotla hayata geçirilebilecek. 3 boyutlu yazıcı teknolojisinin gelişmesiyle bir sanat alanı daha dijitalleşiyor. Fransız firma Lithias’ın geliştirdiği robotik yazıcı lazer ışınlarıyla kusursuz heykeller yapıyor. Ya da savaş tanrısı Mars’ın hasar görmüş burnu gibi önemli sanat eserlerini tamir ediyor. Firmanın bundan sonraki tasarımı ise robotik bir heykeltıraş kolu imal etmek olacak.
Robot olmaları işi kolaylaştırmasına rağmen ,işlerimize ve sanata duyguyu insanlar katmakta.Son dokunuşu insanların yapması gerekiyor.
OMÜ’den İnsansız Hava Aracı
En büyük ve en yüksek kalkışa sahip insansız hava aracını(İHA)Türkiye’deki üniversiteler arasından OMÜ Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi (UZAYTEM), üreterek büyük bir başarıya imza attı.
8 aylık bir çalışma sonucu hayata geçirilen proje, şimdi de insanlı uçak üzerinde çalışılmaya başladı. İnsansız hava aracını (İHA) motor testi için geliştirdiklerini belirttiler.
Teknik özelliklerine bakacak olursak, yaklaşık 180 kilo kadar bir kalkış ağırlığına sahip olup,Turboprop bir motoru vardır.30 kilo kadar da elektronik ekipman taşıyabilmektedir. Ayrıca 8 saat havada kalma özelliğine sahiptir. UZAYTEM Ar-Ge Merkezinin hayata geçirdiği ilk projelerden birisi budur.
On Dokuz Mayıs Üniversitesi’nde bir Sivil Havacılık Yüksek Okulu ve Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nin bulunduğunuda vurgulayarak bu bölümlerden de destek aldıklarını belirttiler. Aynı zamanda kendi pistlerinin de olduğunu testleri kendi pistlerinde gerçekleştirdiklerini dile getirdiler.
Görmeyenlere yeni bir umut!
Kör farelerin ışığı görmelerini sağladılar !
Gözlerdeki koni ve çubuk yapılarındaki fotoreseptörlerin hıpalanması ile çıkan körlük , geliştirilen bir bileşikle gözdeki diğer hücreleri fotoreseptör gibi çalıştırılmasıyla iyleştiriyor.
Retinitis pigmentosa veya sarı nokta hastalığı ,yeni geliştirilen bu ilaçla iyleştirilecek .
Cell Press dergisi Neuron yayınladığımakaleye göre ,dejenaratif bozukluklar ,geliştirilen bu ilaçla tedavi olunabilecek.
Gözümüzdeki retina’nın üç tabakası sinir hücrelerden oluşur. Dış tabakadaki çubuk ve koni hücrelerimiz ışığa tepki verip görmemizi sağlıyor.
Hüücreler öldüğündeyse retinaya ışığa tepki vermediğinden dejeneratif körlük meydana geliyor .
Yapılan deneyler sonucu belkide körler görebilecek bu ilaçla.
Daha fazla bilgi için buraya tıklayın
Hisseden Protez El
Bi yılbaşı gecesi havai fişek patlamasından sol kolunu kaybeden Dennis Aabo Sorensen, 9 yıl sonra tekrar koluna kavuştu.
Hisseden protez el’i ile dünyada bir ilke imza attı.
İsviçre Ecole Polytechnique Federal de Lozan ve Scuola Superiore Sant’Anna bilim adamlarının geliştirdiği protez el dünyada hissedebilen ilk protez kol olma ünvanı’na sahip oldu.
Protez el o kadar hassas’ki Dennis Aabo Sorensen un gözleri kapalı protez koluna verdikleri peçete, plastik bardak ve bunlar gibi hassas cisimleri hissetti ve ona göre basınç uyguladı.
usa today ın verdiği raporu okuyabilirsiniz
Konu ile ilgili videoyu izleyebilirsiniz.