Bilim- Kurgu Filmleri Duygusal Robotlar ile Gerçeğe Dönüşüyor

Filmlerde merakla izlenilen, keşke gerçek olsa denilen robotlar artık sinema ekranlarından gerçek hayata, yanıbaşınıza gelebilecek. Sizinle gülüp, sizinle üzülebilecek.

2015 yılının şubat ayında,  Japonya’ da piyasaya sürülecek olan, duyguları algılayabilen ” Pepper”  isimli robot; 1900 dolar ile alıcılarıyla buluşabilecekken, Japonya dışı ülkeler için henüz net bir fiyat belirlemesi yapılmadı.

Softbank şirketleri tarafından geliştirilen Pepper 120 cm uzunluğunda ve söylenenlerin yüzde seksenini anlayarak duygusal tepkiler gösterebiliyor. Sevinebiliyor, sinirlenebiliyor.

İnsan duygularını okuyarak jest ve mimik yapabiliyor. Bunu, insanların beynindeki elektrik sinyallerini algılayarak, duyguları kodlayarak yapıyor ve yanılma payı yok.

Hatta daha garip bir nokta; Beyin sinyallerini okuyabildiği için duygularınızı gizlemeyi başaramıyorsunuz veya rol yapamıyorsunuz.

Tıpkı gerçek bir insan gibi espriler, şakalar yapabilecek ve dans edebilecek. Duygulu ses tonları ile konuşabilecek.

Bu insansı robot iyi bir yalan makinesi işlevi de görecek. Pil dayanıklılığı 12 saat olarak tasarlanmış.

Tokyodaki tanıtımında, Şirket sahibi Masayoshi Son ile el sıkıştı, hem de bir insan samimiyetinde!

Göğsünde bulunan tablet ise ona komut vermeye yarıyor. Aynı zamanda ev işlerinde verimli bir şekilde kullanılabilecek.

Önümüzdeki zamanlarda Pepper’ in sağlık alanında hemşirelik, hasta bakıcılık gibi alanlarda kullanılarak büyük ilerlemeler kaydedileceği belirtildi.

Kısa bir sürede Japonya’daki mağazaların robotlar ile personel alımı yapacağı da bilinenler arasında. Devamlı gelişme kaydeden Japonya 2020 yılında robot endüstrisindeki pazar boyutunu şaşırtıcı miktarlarda yükselteceğini belirtti.

pepper02 softbank-robot-pepper 76738 pepper softbank-pepper-robot-shop-store-staff-humanoid-4

Apple Türkiyede Reklam Ajansı Kuruyor

Teknolojinin Türkiyedeki en yetkili ismi olan Kemallettin Bulamacı Türkiye de ki Apple severleri heyecanlandıran bir açıklama yaptı.

Apple ın  Türkiye de ki reklam çalışmalarını yürütmek üzere Reklam Ajansı kuracağını açıkladı.

Reklam ajansının temel gereksinimleri halledildi ve şu anda eleman arama aşamasında olan projeden sorumlu olan kişi Ajans Başkanı (head of the agency) unvanını alacağı ve Ajansın idari, mali ve genel merkez ile koordinasyon işlemlerini yürütecek.

Diğer reklam ajanslarında olduğu gibi Apple nin Türkiye de açacağı reklam ajansında da ürün tanıtımlarını Ajans Başkanı yapacak ve operatörle çeşitli görüşmeler gerçekleştirecek.

Şu anda ajansın en çok üstünde durduğu departman olan Medya İlişkileri Yöneticisi olup bu departmanda çalıştırılacak eleman arayışlarını yoğun bir şekilde sürdürmektedir.

Medya İlişkileri Yöneticisi ajansın her türlü reklam işlerini yürütecek.

Apple ağırlıklı olarak İphone marka cep telefonları üzerine reklam hizmeti vermeyi amaçlıyor.

Apple kuracağı ajansa nitelikli eleman bulabilmesi için Pedersen And Partners adlı şirketle anlaşmaya verdi ve bu anlaşma neticesinde kısa süre içerisinde elemanları kazandırıp faaliyetlerine başlayacağı konuşuluyor.

Türk Teknolojisi Ellerini Kaybeden Hastalara Umut Olacak

Amerika’ daki bir yarışmada geliştirilmiş mekanik el protezi projesi ile Deniz Berk Özgören birincilik ödülünü aldı.

Projenin ana fikri şu şekilde; mekatronik mühendisi Özgören tasarladığı el protezini dosya halinde Türkiye’deki Depark araştırma yetkilisi, mekatronik mühendis arkadaşı Onur Keskin’ e gönderiyor.

Keskin 3 boyutlu yazıcılar ile tasarımı gerçeğe dönüştürüyor ve kısa sürede el protezi oluşturuluyor.

Amerika’da tasarlanan icat tüm mesafeleri yok ediyor ve Türkiye ile aynı anda yapım aşamasına geçebiliyor.

Bu üç boyutlu yazıcılar, aylar veya günler sürebilecek uygulamaları kısaltarak; ülke, uzaklık fark etmeden yan yanaymış gibi ihtiyaç duyulan gereçleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.

El protezi dışında medikal protezler, araba parçaları ve oyuncaklar da üretilebiliyor yalnız a4 kağıdı büyüklüğüne sığmak kaydıyla, yani yüksekliği 20 cm’ i geçmeyen objeler şimdilik…

Uygulamanın en can alıcı noktası ise, hastaların hayati önem taşıyan acil ihtiyaçları olduğunda; uzun mesafeler ve sürelere ihtiyaç duymadan tek yapılması gereken uzaktaki bir şeyin dosyasını göndermek ve üç boyutlu yazıcılardan o objeyi oluşturmak.

Hastalar bu sayede 50 bin dolarlık maliyetlerden kurtularak bin dolarlık bir bütçeyle istenilen yaş grubuna göre özgürce el protezlerine sahip olabilecek.

Lise yıllarında da yaptığı dokunsal uyaran çalışması ile TUBİTAK Ege Bölgesi birinciliğini alan Özgören, mekanik el proteziyle ilgili şunları söyledi:

“Elin içine konulan kamerayla, kullanıcının kaslarından sinyal gönderme zorunluluğunu sıfıra indirdik. Projeyi bir yıl boyunca kimseyle paylaşmadık yarışmaya kadar. Şimdiden birkaç şirket ulaştı. Git gide bu ürünü geliştirip piyasaya sunmak istiyoruz. Yaptığımız çalışma sayesinde ulaşabildiğimiz insan sayısı bu şekilde artıyor. Birkaç yılda etkilerini göreceğimiz bir ürünün anında etkilerini görebiliyoruz. Ürünü test edebiliyoruz. Böyle bir şey yapmaktan gurur duyuyorum. Orada olmayan bir ürünü buradan yollayabiliyoruz.”

 

74971

Bilimciler böceklerden teknoloji öğrenecek

Böcek ve sineklerin hareket kabiliyetini mercek altına alan bilimciler, tüm mekanik çözümlemeyi yaparak icatlarında doğadan faydalanacak.

Haşerelerin uzuvlarının çalışma şeklinin endüstriye adapte edilebileceği deneyler Almanya’nın Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü’nde yapılıyor.

Bir haşereye el değmeden içine bakabilen ekip, bilgisayar merkezli tomografi çekiyor ve böceklerin her hareketini yeni teknoloji ile takip ediyor.

Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü, Biyolog Thomas Van De Kamp şu sözlerle deneylerini açıkladı:

Bir milyonu aşkın sayıda haşere yaşadığı biliniyor ama çoğunun nasıl bir sisteme sahip olduğundan haberimiz yok. Bu teknoloji ile tüm hareketlerini izleyebiliriz.’‘

19. yüzyılın sinematografi tekniği kullanılarak böceklerle 21. yüzyıla ışık tutulacak.

 

tr.euronews.com

Farelerde insanlar gibi hayal kırıklığına uğruyormuş.

Yaptığı deneyler sonucu Pr. Redish farelerinde insanlar gibi hayal kırıklığı ve pişmanlık duyabildiklerini gözlemlemiş.
Yaptıkları deneyde restorant benzetmesi yapılmış , fareler restoran kapısında bekleyen müşterilere benzetilmiş , lezzetli yemekleri beklerken alımaları onları hevesli yapıyormuş ama yaptıkları hatalar sonucu da hayal kırıklığına uğradıklarını belirtti .

Tıpkı insan beyninde olduğu gibi orbitofrontal korteks adlı parçası yaptığı, hatadan dolayı pişmanlık olduğunda aktif olduğunu yapılan, Nature Neuroscience’ta yayımlanan bu araştırmada farelerinde insanlar gibi pişmanlık ve hayal kırıklığına uğradıklarını ,Pr. ‘ün farelerdeki beyin algılamalarını aynı insanlarda ki gibi aynı bölgede bulunduğunu ve uyarıldığını belirtmiş .
Hayvanlarda da bireysel tercihin olduğu gözlenlenmiş oldu bu araştırmada.

Intel, yeni Ar-Ge Merkezi ile Türkiye’nin geleceğine yatırım yapıyor

Intel Türkiye, bilim kurgu olduğu düşünülen teknolojileri Türkiye’de gerçeğe çevirmek üzere önemli bir yatırıma imza attı. Konu hakkındaki basın bültenini aşağıdan okuyabilirsiniz.

“Intel, yeni Ar-Ge Merkezi ile Türkiye’nin geleceğine yatırım yapıyor

Intel, Türkiye’deki yüksek teknoloji yatırımları kapsamında ilk Ar-Ge Merkezi’ni İTÜ Arı Teknokent’te hizmete açtı. Ar-Ge Merkezi, Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi’nin önde gelen araştırma merkezlerinden biri olacak. Ülkemize yüksek teknoloji tasarımına yeni bir yaklaşım getiren merkez, Türkiye’nin ilk “kreatif Ar-Ge merkezi” olma özelliğini taşıyor. Dünya üzerindeki 7 milyar insanın 7 milyar farklı beklentisini karşılayacak ürünler sunma amacıyla hareket eden Intel, bu girişimiyle Türkiye’de ilk defa “Kullanıcı deneyimi odaklı Ar-Ge” faaliyetlerinin gerçekleştirilmesini sağlayacak.

Günümüzde ülkelerin ekonomik kalkınmasında Ar-Ge faaliyetlerinin büyük önemi olduğunu hatırlatan Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, yeni açılan Ar-Ge Merkezi ile hedeflerinin Türkiye’nin dünyada önemli bir teknoloji üssüne dönüşmesine katkıda bulunmak olduğunu vurguladı. Aydın, “Intel, yeni Ar-Ge Merkezi ile yüksek teknoloji geliştirme alanında global deneyim ve birikimini Türk ekosistemi ile paylaşmayı, Türkiye’den dünyaya teknoloji transferinin artmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Intel Türkiye Ar-Ge Merkezi yenilikçi açık Ar-Ge modeli ile sektördeki iş ortakları, üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşlarıyla ortak Ar-Ge çalışmalarını hayata geçirecek. Merkezde sosyal bilimciler, tasarımcılar, uygulama geliştiriciler gibi farklı disiplinlerden uzmanlar bir arada çalışacak, kullanıcı deneyimi odaklı projeler gerçekleştirecekler. Türkiye’nin kendi fikrî mülkiyet projelerini yaratmasına ve ülkemizin patent sayısın artırılmasına katkıda bulunmak, AB fonlarından daha fazla yararlanabilmesini sağlamak öncelikli hedefler arasında” şeklinde konuştu.

intel-yeni-ar-ge-merkezi-ile-turkiye-nin-gelecegine-yatirim-yapiyor
Intel Ar-Ge Merkezi ile Nesnelerin İnterneti’nde Türkiye önemli sıçrama yapacak

Intel Ar-Ge Merkezi’nin önemli odak noktalarından biri, “Nesnelerin İnterneti” olacak. Intel Labs Avrupa’nın yürüttüğü “Nesnelerin İnterneti Laboratuvarı” projesinin önemli bir ayağını oluşturan merkez, Türkiye’de bu alanda teknolojilerin üretilmesine ciddi bir ivme kazandıracak. Giyilebilir Teknolojileri hedefleyen Galileo ve Edison platformları üzerinde geliştirmeler yapan Intel Ar-Ge Merkezi, bu kapsamda ilk etapta 32 üniversite ve 1000’in üzerinde geliştirme platformuyla çalışmalar başlatacak ve bu çalışmaları hızla liselere de genişletecek. Aynı zamanda eğitim teknolojileri alanına odaklanan dünyadaki tek Intel laboratuvarı olan Intel Ar-Ge Merkezi, insan hareketlerini algılayan ve kullanıcıyla daha doğal iletişim kurmaya olanak tanıyan “Intel RealSense™ teknolojisi”ne dayanan geleceğin öğrenme ortamı (Adaptive Learning Environment) projesi üzerinde de çalışmalar sürdürecek. Bunun yanı sıra, Fatih Projesi’nin Ar-Ge yatırım ihtiyaçları için de öncü niteliği taşıyan merkezde, proje kapsamında silikon tasarımına dokunan ve Türkiye’de fikrî mülkiyet hakkı geliştirilmesine yönelik eğitimde yüksek teknoloji Ar-Ge çalışmaları da yapılması planlanıyor.

Intel Türkiye Ar-Ge Merkezi’nin, 5 yıl içinde iş ortakları ile başarılı projeler gerçekleştirerek 40 Milyon Amerikan Doları değerinde yatırıma ulaşması hedefleniyor. Intel Labs Avrupa Başkan Yardımcısı Brian Quinn, “Teknolojik inovasyon ülkeler için önemli bir rekabet avantajı sağlıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde 1945 yılından bu yana ülke büyümesinin yüzde 75’i teknolojik inovasyondan geliyor. Son dönemde, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin ekosistem ile hareket ettiği ve açık inovasyona yöneldiği önemli bir gerçek. Türkiye Ar-Ge Merkezi’nde de açık inovasyon modelini benimseyerek yerel ekosistemi desteklemeyi, Türkiye’den global oyuncular çıkmasına yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Türkiye genç nüfusu, yetenekli mühendisleri ve yaratıcı iş ortakları ile çok önemli bir ülke. Türkiye uzun zamandır Intel’in Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Bölgesi’nin merkezi durumunda iken, bugünden itibaren bölge için önemli bir açık Ar-Ge Merkezi konumuna da geldi” diye konuştu.”

Kendini yenileyebilen polimerler keşfedildi

IBM araştırma bölümündeki bilim ekibi uzay-havacılık, taşımacılık ve mikroelektronik alanında kullanılabilen çok dayanıklı yeni polimer üretmeyi başardı.

IBM firmasından Dr.Jeanette Garcia 20 yılın sonunda ilk yeni polimer i yanlışlık ile üretildiğini açıkladı.

Klasik polimer yapmaya çalışırken malzemesi bittiğinde, yeni malzeme almaya gittiğinde, dönüşünde makinenin içindeki polimerin çok sertleştiğini görünce makineyi kırarak çıkarmak zorunda kaldılar.

Yeni keşfini yanlışlık ile ortaya çıkaran Dr. Garcia, dünyanın en güçlü polimer malzemeyi ortaya çıkardıklarını açıkladı.

Üretilen bu polimer malzemenin (kendi kendini iyileştirme) yeteneğine sahip.

IBM’in yeni malzemelere yönelik buluşları ise  konu ile ilgili akademik çevrelere, malzeme üreticilerine ve keşfe dayalı araştırma ve uygulama geliştirme adına yeni bir fırsat sunuyor.

Keşfedilen iki malzeme sınıfı, doldurulmuş bileşik malzemeler için reçine olarak kullanılabilecek.

Bir çatlak oluştuğunda kendi kendini iyileştirme yeteneğine ve sağlamlık gibi de ayırt edici özellikler içeriyor.

kendini-yenileyebilen-polimerler-kesfedildi

Sisten içme suyu elde edildi

Su, bir yerde hayatın oluşabilmesi için mükemmel bir madde. Bir bölgede hayatın devamlılığını sağlamak için suyun mutlaka olması gerekiyor.

Suyun öneminin farkında olan bilim adamları, suyun en az olduğu çölde su üretmenin yolunu buldular.

MIT Mühendislik Fakültesi ve Pontifical Üniversitesi tarafından Şili’de gerçekleştirilen çalışma insanlık için büyük önem arzediyor.

 

Dünyanın en kuru yerlerinden biri olarak bilinen Şili’deki Atakama Çölü’nde yapılan çalışmada, geliştirilen özel ağ sistemi yardımıyla sisten su elde edildi.

Böyle bir yöntemle su elde edilmesi ayrıca çöllerde tarımcılığın gelişmesine de olanak sağlayacak gibi gözüküyor.

Yapılan çalışmanın bir de videosu var.

İyi seyirler.

Yeşil eriğin faydaları

Bahar gelirken den yeşil erik alanlar sanki birer mücevher aldılar ve eriği gramla aldılar . Şimdilerde ise bahçeler ve her yerde eriği bedava yiyebiliyoruz . Yeşil eriğin faydaları o kadar çok ki . Bilinenleri sıralayalım.

  1. Romatizmal hastalıklara iyi geldiği .
  2. Kilo verdirdiği .
  3. Akciğer kanseri , astım ve soğuk algınlığı gibi sorunların giderilmesine yardımcı olmakta .
  4. Bağışıklığa iyi geldiği .
  5. Kansızlıkta etkili olduğu .
  6. Bağ dokuları güçlendirip iyi ettiği .
  7. Strese karşı koruyucudur ve yerken mutlu ettiği ekşiliği ile her şeyi biranda unutturduğu .
  8. Kabızlık sorunu çekenler ve fazla gazı olanlara yardımcı olması .
  9. Ağız sağlığı için, özellikle diş etlerinin güçlenmesinde fayda sağlar.
  10. Demir Eksikliğini önlemek ve tedavi sürecinde yardımcıdır. Yeşil erik vücutta kan yapmasına yardımcı olur. Ayrıca, anemi gibi kırmızı kan hücrelerinin eksikliği ile ilgili hastalıklar erikteki zengin C vitamini ve demir içeriği nedeniyle engellenmekte etkili olmaktadır.
  11.   Vücut içi hasarı önler; Yeşil erik yüksek miktarda antioksidan içerdiği için, beyin ve kanda yağ iç zarın zarar görmesini önler.
  12. Akciğerler bakımı ve sağlığında etkilidir: Yeşil erik yiyenlerin astım, akciğer kanseri, soğuk algınlığı, öksürük ve çok kronik akciğer sorunları gibi akciğer sorunlarından uzak kaldığı araştırmalarca saptanmıştır.
  13.  Yaşlılarda düzenli olarak yeşil erik tüketmenin görme sorunlarını önlediği düşünülmektedir.

Akıl hastalığı MR belli olabilecek

İnsanlar suç işleyip akıl sağlığının yerinde olmadığına dair sizi ikna edebilme imkanına sahipken MR çekilince özellikle erkeklerin emarın da daha iyi sonuçlar verdiği , Beyin analizi üzerinde MR görüntüleri çalışmaları yapan OMÜ Tıp fakültesinden Prof.Dr. Bünyamin Şahin bu çalıçmaların daha da iyi sonuçlar verebileceğini belirtti .

Beynin hangi bölümünde zayıflık ve noksanlık olabileceğine Mr la baktıkları ,bireysel yada toplu şekilde canlı olarak incelediklerini ,beyinde zayıflayan ve değişen verilerine göre hastaların durumlarına yorum yaptıklarını söyledi .

Şizofren , depresyon ve ruh hallerindeki değişimleri inceleyip hastalıkları tanımlamada kullanabiliyoruz diyor .

İnsanların ruh yapılarını sözlerle değil ama böyle Mr ve bilimsel yöntemlerle daha iyi inceleyip sonuçlar elde edilebileceği diğer türlü insanların kendilerine deli rolü yapıp akıl sağlığı yoktur raporu alıp ceza ehliyetini ortadan kaldırmaları kolay diyor .

Bunun önüne geçmenin yönü de bunları inceledikleri ve geçmenin çabası içindeler .