Güncel Teknoloji Haberleri Sitesi
Bilgisaya İle ilgili tüm haberleri günlük olarak vermekteyiz
Araçlardan oyuncaklara, giysilere ve dahası bedenin parçalarına istediğimiz nesneleri yazdırma şekli 3D yazdırma ile değişiyor.
Çin’de Giant 3D yazıcıları, bir günde tam 10 ev üretiyor ve bu üretim 5000 dolardan daha az tutuyor. Kullanıcının yanında olan 3D yazıcıları hem iş alanında hem de evde kolayca kullanabilirsiniz. Aşağıdaki video’yu daha detaylı bilgi almak için izleyebilirsiniz.
Bellek satın alırken “DDR3” terimine rastladınız ve ne yapacağınızdan emin değilsiniz. DDR3, temel olarak bugünkü sistem belleğinde, yani RAM‘de kullanılan teknolojidir.
DDR3 bellekler, bugün tüketiciler tarafından en sık kullanılan bellekler konumunda. Yeni bir bilgisayar satın alırken veya varolan bilgisayarınızı yükseltirken ihtiyaç duyacağınız RAM‘ler, DDR3 olacaktır.
Peki DDR3 adı nereden geliyor? Bunu anlayabilmek için biraz geriye dönüş yapmamız gerekiyor. Geleneksel DRAM, asenkron bir arayüz kullanıyordu. Bu, işlemciden bağımsız olarak çalıştığı anlamına geliyordu ve işlemciden gelen isteklere yetişemediği durumlarda bu, ideal bir durum meydana getirmiyordu.
SDRAM‘ler, bellek cevaplarını sistem veri yolu ile senkronize ederek ve işlemleri sıraya dizmeye izin vererek bu işi kolaylaştırdılar. Bu gelişmeler sayesinde bilgisayarlar, 1990′ların sonunda işlemleri artık çok daha hızlı gerçekleştirebiliyordu.
SDRAM‘in izlediği bu yolun da bazı kısıtlamaları olduğu kısa zamanda ortaya çıktı. Orijinal SDRAM, tekli veri oranı (SDR) arayüzüyle çalışıyor ve her saat döngüsü için bir komut kabul edebiliyordu. Bilgisayarlar karmaşık hale geldikçe ve yaygınlaştıkça belleye yapılan karmaşık isteklerin sayısı arttı ve bu, daha büyük bir sorun halini aldı.
2000′li yılların başlarında çift veri oranı (DDR) adında yeni bir arayüz yöntemi geliştirildi. DDR, saat sinyalinin yükselen ve düşen kenarlarında veri aktarımı yapabiliyor, böylelikle normal bir SDR SDRAM‘in yaklaşık iki katı hızlı veri aktarımı yapabiliyordu (100-200MHz). Bu ise belleğin daha düşük bir saat hızında ve daha az enerji ile çalışabileceği, daha yüksek hızlara ulaşabileceği anlamına geliyordu.
İşlemciler geliştikçe ve teknoloji ilerledikçe, DDR de yetersiz gelmeye başladı. 2003′de tanıtılan DDR2(200-533MHz), veriyolunun yarı hızında çalışan dahili saat sayesinde orijinal DDR‘den yaklaşık iki kat hızlı çalışıyordu.
DDR2‘nin güç tüketimi de daha düşüktü.
2007′de ise DDR3 ortaya çıktı ve dahili saati yine yarısına düşürerek DDR2‘yi ikiye katladı (400-1.066MHz). DDR4 ise şu an geliştirme aşamasında ve 2014′de ortaya çıkması bekleniyor.
DDR‘nin sürekli bir şekilde gelişmesinin dezavantajı ise, önemli bir yükseltme yapmadan bu gelişmeden faydalanamıyor olmanız. Her tür bellek, bir diğeriyle elektriksel olarak uyumsuzdur.
Her DIMM üzerinde bir anahtar bulunduğundan, onu yanlış türde bir sokete yerleştirmeniz de mümkün değildir. Bu nedenle varolan donanımınıza bellek eklerken, aynı türde DDR eklediğinize çok dikkat etmelisiniz.
DDR2 destekli bir anakartınız varsa ve dolayısıyla DDR2 almanız gerekiyorsa, biraz daha fazla harcama yapmaya hazırlıklı olun.
SanDisk, SanDisk Connect ürün serisini Türkiye’de pazara sundu.Bu yeni ürün serisi, SanDisk Connect Wireless Flash ve SanDisk Connect Wireless Media Drive kablosuz flash bellek depolama cihazlarını içeriyor. Bu iki yeni cihaz, portatif ve kablosuz depolama cihazları alanında tamamen yeni bir dönemi müjdeliyor. Bu cihazlar, artık flash disklerin bilgisayarların USB portuna fiziksel olarak bağlanma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor ve içerik depolama ve de paylaşmayı daha da kolaylaştırıyor.
SanDisk Başkan Yardımcısı Dinesh Bahal, yeni ürünlerle ilgili şunları söyledi: “günümüzde tüketicilerin sahip oldukları mobil cihazların ve ürettikleri içeriğin bir çığ gibi büyümesiyle çok farklı bir çağı yaşıyoruz. SanDisk’in yeni Connect ürün serisiyle, tüketicilerin kişisel depolama teknolojilerinde duydukları ihtiyaçları adresliyoruz. Kablosuz teknolojilerin avantajlarıyla küçük flash bellek depolama çözümlerinin portatifliğini bu yeni ürün serisinde birleştiriyoruz.”
Pratik ve uygun fiyatlı bir çözüm
SanDisk Connect Kablosuz Flash Sürücü, kullanıcıların birden çok cihaz ile kablosuz olarak mobil cihazlar ve bilgisayarlar arasında veri depolamasını, paylaşmasını ve stream etmesini sağlayan pratik ve uygun fiyatlı bir çözüm sunuyor. En küçük boyutlu kablosuz USB depolama aygıtı olan sürücü, kullanıcıların internet bağlantısı ya da kabloya gerek duymadan 32GB’a kadar ekstra depolamadan yararlanmasını sağlıyor. Birden fazla kullanıcı aynı anda birden fazla cihazdan sürücüye bağlanarak fotoğraf, film, müzik ve dökümanlara ulaşabiliyor. Cihaz tam şarj olduğunda 4 saate kadar sürekli streaming yapılabiliyor.
SanDisk Connect Kablosuz Medya Sürücüsü sürekli seyahat eden kişiler ya da aileler gibi eğlenceye dilediği anda ulaşmak isteyen kişiler için ideal bir yol arkadaşı. Kullanıcılar yüksek çözünürlüklü (HD) filmler, videolar, müzikler ve fotoğraflarına diledikleri anda ulaşabiliyor. Cep boyutundaki bu stil sahibi cihaz, pratik ve taşınabilir olması için tasarlandı. Tek tam şarj ile 8 saat streaming yapılabiliyor. 64GB’a kadar çeşitli kapasite seçenekleri olan cihazda kullanıcıların daha fazla veri saklamasını ve diğer mobil cihazlarındaki verilere kolayca ulaşabilmesini sağlayan bir SDHC™/SDXC™ hafıza kartı girişi bulunuyor. Medya sürücüsüne aynı anda 8 mobil cihaz bağlanabiliyor ve aynı anda 5 HD filme kadar streaming yapılabiliyor.
——————————————————————————————————–
Kullanımı kolay ve uyumlu
Sandisk Connect ürünleri iPhone, iPad, iPod Touch, Kindle Fire ve Android cihazların yanı sıra PC ve Mac bilgisayarlar ile de uyumlu. Film, müzik, fotoğraf ve belgeler; dosyaları sürükleyip bırakarak kolayca yükleniyor. Android cihazlarınız için Sandisk Connect aplikasyonunu App Store , Google Play™ Store ve Amazon Appstore’lardan indirebilirsiniz.
SanDisk Connect Kablosuz Flash Sürücü için tavsiye edilen satış fiyatı; 229TL(32GB) ve 289TL(64GB).
SanDisk Connect Kablosuz Medya Sürücü için tavsiye edilen satış fiyatı; 144TL(16GB), 169TL(32GB) ve 289TL(64GB).
USB kablosuz ağ erişim cihazı Air 2610, Windows işletim sistemleriyle uyum sayesinde kolay kurulum sağlıyor ve takılan cihaza 802.11ac teknolojisi ve Wireless özelliği kazandırıyor.
Air 2610 HD vieo uygulamalarını akıllı cihazlar ile paylaşmak için ideal bir çözüm ve aynı anda birden fazla cihaza veri aktarımı sağlayabiliyor.
USB uzatma kablolu stand ile ideal konumlandırmanın getirdiği yüksek performans her yerde her zaman kablosuz internet kolaylığı sağlıyor.
Evde video aktarımını kablosuz olarak yapabilmenin en kolay çözümünü Air 4820 sunuyor. Gerek mevcut modemler, gerekse Set top box’lar ile bağlayarak, Air 4820 ile 802.11ac performansının keyfini yaşamak mümkün.
Air 4820 benzersiz bir kapsama alanı ve performans sunarak ev kullanımı için yüksek çözünürlüklü (High Definition – HD) video aktarım çözümü ile öne çıkıyor.
Air 4820 ile daha geniş bir alanda, birden fazla sayıda cihaza, içeriğin 3 kat daha hızlı aktarılması ve HD kalitede kesintisiz video izleyebilirsiniz. Merkezi bir kutudan ağa bağlı TV, tablet ve mobil cihazlara aktarım yapılabilen Air 4820 ile aynı anda 10 cihaza HD video aktarımı yapılabiliyor.
Dünyanın en hızlı ve ilk Quantenna 802.11ac 11ac kullanan video erişim noktası olan AirTies Air 4820, hızı 600Mbps’den 1.7Gpbs’ye çıkaran en ileri teknolojiyi uygulamaya sokan, en küçük donanım tasarımına sahip. Kablosuz performansı ve kapsama alanını evlerin %100’ünde gözle görülür şekilde arttıran Air 4820 şık tasarımıyla, evinizde minimum yer kaplıyor.
Bir çift Air 4820, birden çok HD videonun her yerden kesintisiz aktarılması ile elde edilen yüksek performans sağlıyor. Eşzamanlı olarak 10 HD videonun rahatça kesintisiz aktarımını sağlayan ürün AirTies Mesh teknolojisi ile sinyal zayıflama sorununu da ortadan kaldırıyor. En gelişmiş kablosuz güvenlik sağlayan Air 4820 WPS tuşu ile en üst seviyede güvenlik ayarı yapılabiliyor. Ayrıca WPS sayesinde bilgisayar ağı üzerinde yapılan değişiklikler otomatik olarak kablosuz erişim noktaları üzerinde paylaşılıyor.
Elektrik hattı üzerinden evlerin farklı odalarına taşınan internet çözümlerine kablosuz ve daha hızlı bir alternatif olan Air 4820, kablo üzerinden aktarılabilen hızı kablosuz ortamda kullanıcılara sunabilen ileri teknolojiye sahip en yenilikçi ürünler arasında.
Air 4920, tek tuşla kolay kurulum özelliği sayesinde, kullanıcıların teknik bilgiye gereksinim duymaksınız evlerindeki kablosuz sinyalin etki alanını genişletiyor.
Dünyanın en küçük çift bantlı 11ac erişim noktası olan AirTies Air 4920 ile hem 5GHz yeni teknoloji cihazlar hem de 2.4GHz eski teknoloji cihazlar için evin her köşesinde, karanlık nokta bırakmaksızın yüksek hızda internet kullanım keyfi sunuyor. AirTies Mesh teknolojisi ile donatılan Air 4920, yüksek hızlı kablosuz internetin, eski cihazlarda bile evin her köşesine ulaşmasını sağlıyor.
Air 4920, dünyanın operatör sınıfında kesintisiz video aktarımı kapasitesi olan ilk kablosuz alan genişletici ve erişim noktası’dır. Set top box’lara bağlanarak, 10 HD video kanalından kesintisi video aktarımı yapabilir, çoklu gönderim ve tekli gönderim trafiği ile çalışabilir. Ayrıca, Airplay ile uyumlu müziğin şifresini çözerek elektrikli hoparlörlere aktarabilir ve eklenmiş USB 3.0 ile uyumlu disk sürücüleri için bir medya sunucusu görevi görebilir.
İleri teknoloji mühendislik harikası olarak nitelendirilen Air 4920, birçok farklı özellikliği bünyesinde barındırması nedeni ile “Harika Kutu” olarak değerlendiriliyor.
ASUS, Intel 9 Serisi yonga setini temel alan, LGA Soket 1150 ile donatılmış ve Intel 4., Yeni 4. ve 5. nesil Core™ işlemcileri (Haswell, Haswell Refresh, Haswell Refresh K-serisi/ Devil’s Canyon) destekleyen anakart serisini tanıttı. ASUS markalı Republic of Gamers (ROG), The Ultimate Force (TUF) ve WS (İş İstasyonu) Serisi yeni anakart modelleri, Z97 ile H97 yonga setlerinin potansiyellerini maksimuma çıkaran özel teknolojiler sayesinde daha iyi kullanıcı deneyimi, performans, kararlılık ve yükseltme seçenekleri sunuyorlar. İlgili basın bültenini aşağıdan okuyabilirsiniz.
ASUS Kurumsal Başkan Yardımcısı ve OPBG Genel Müdürü olan Jackie Hsu, “1989′da kurulduğundan beri ASUS anakartlarının olağanüstü kalitesi ile gurur duymaktadır. 25 yıl sonra bugün, yaklaşımımız sayesinde dünyanın en çok satan ve en çok ödül kazanan anakart markası olmayı başardık. Geri bildirimleri ve günümüzün bilişim ihtiyaçlarını göz önüne alarak geliştirdiğimiz ASUS markalı, ROG, TUF ve WS Serisi anakartlardan oluşan kapsamlı 9 Serisi anakartlarımızı sunmaktan gurur duyuyoruz. Anakartlarımız profesyonel kullanımdan oyuna, içerik oluşturmaya, sunuculardan basit, günlük bilgisayar işlemlerine kadar her türlü görevin altından kalkabiliyor.” şeklinde açıklama yaptı.
ASUS markalı Z97 ve H97 anakartlar, yeni nesil Platform Controller Hub (PCH) yongası üzerinde kusursuz bir çember oluşturan benzersiz radyatör ile yepyeni çarpıcı bir tasarıma sahipler. Dahası, ister yüksek performanslı bilgisayar, ister güçlü bir oyun makinesi ya da multimedya eğlence merkezi olsun, her türlü masaüstü bilgisayar kullanıcısı için kapsamlı özelliklerle donatıldılar.
Dual Intelligent Processors 5 tarafından sağlanan 5 Yönlü Optimizasyon, tek bir basit tıklama ile bilgisayar performansını optimize ediyor.Kişiselleştirilmiş ağ ve ses ayarları sağlayan Turbo Uygulaması, yenilenmiş fan kontrolü, kararlı hız aşırtma, enerji tasarrufu ve dijital güç gibi özellikler ile önceki 4 Yönlü Optimizasyonu aşıyor. ASUS markalı anakartlarda ayrıca oyun deneyimini iyileştirmek için gecikme süresini azaltan ve kusursuz ses performansı sunan Turbo LAN ve Crystal Sound 2 teknolojileri de bulunuyor.
ASUS HomeCloud, ev eğlence merkezi olarak kullanılan bilgisayarlarda sabit diski özel bulut alanına çeviriyor. Dahili Wake-on-WAN özellliği ise akıllı bir cihaz kullanarak bilgisayarınızı uzaktan çalıştırıp kontrol edebilmenizi sağlıyor. Üstelik bilgisayarınızdan istediğiniz cihazda multimedya içerikler oynatabilirsiniz. ASUS’a özgü NFC Express 2 ve Kablosuz Şarj Aleti sayesinde akıllı cihazlarla kablosuz iletişim kurma kapasiteniz de oldukça artıyor.
ROG’dan Üstün Oyun Performansı
ASUS Republic of Gamers (ROG), Maximus VII Gene mATX, Maximus VII Hero ATX, ve yeni Maximus VII Ranger ATX oyun anakartlarını satışa sunuyor. Anakartların üçü de ROG’un ayırt edici kırmızı-siyah renkleriyle bezendiler; birinci sınıf bileşenler, siyah nikel işlemci soket kapakları ve gelişmiş devre yerleşimleri ile donatıldılar.
ROG, LANGuard ile RJ45 LAN portunu da geliştirdi; işlem hacmini iyileştirmek için gelişmiş sinyal eşleme teknolojisi ve yüzeye monte birinci sınıf kapasitörler kullanıyor. LANGuard ayrıca ROG Maximus VII serisi anakartlar için voltaj dalgalanmalarına karşı ve elektrostatik olarak korunan bileşenler (ESD Korumalar) ile geleneksel kartlardan voltaj dalgalanmasına karşı 1,3 kat daha fazla koruma ve 1,9 kat daha fazla statik elektrik toleransı sağlıyor. ROG’a özgü yeni GameFirst II ise oyun paketlerine öncelik tanıyarak daha kusursuz bir çevrimiçi oyun deneyimi sağlamak için oyunlara daha fazla bant genişliği atanabilmesini sağlıyor.
ROG Maximus VII Hero ve Ranger, SupremeFX 2014; Maximus VII Gene ise özel ses kartı SupremeFX Impact II ile donatıldılar. Bu çözümler, elektromanyetik parazitleri (EMI) engellemek için son teknoloji ürünü izolasyon teknolojileri, birinci sınıf ELNA® ses kapasitörleri ve 8-kanallı altın kaplama ses çıkışları ile harici ses kartı kadar hassasiyetle geliştirilmiş ses performansı sunuyorlar.
Hem ATX hem de mATX boyutlarında mevcut olan TUF Sabertooth Z97 Mark 1 ile Gryphon Z97 Armor Edition anakartlar, üstün kararlılık ve dayanıklılık için Termal Zırh, TUF Fortifier ve Dust Defenders ile donatıldı. Yeni dahili TUF ICe mikroçip, ister ayarları manuel olarak yapın ister Thermal Radar 2′nin otomatik tek tıkla optimizasyon özelliğini kullanın, kart üzerindeki sıcaklığın ve fan hızlarının daima son derece doğru takip edilebilmesini sağlıyor. TUF Fortifier, anakarta bağlı bir termal ped kullanıyor. Tüm arka plakayı dev bir radyatör haline getiren termal ped, böylece ısının VRM ve MOSFET gibi önemli bileşenlerden uzaklaştırılmasını sağlıyor. Termal yönetim, ısının dağıtılmasına yardımcı olmak için hava akımını optimize eden Termal Zırh ile desteklenirken, Dust de-Fan teknolojisi ise tozları VRM’den uzaklaştırıyor.
Sabertooth Z97 Mark 2 ve Gryphon Z97 modelleri de dahil tüm TUF Z97 anakartlar, askeri sınıf dayanıklılığa sahip TUF bileşenlere sahipler
ASUS, sıkı uyumluluk ve onaylama standartları ve ASUS 5X Koruma teknolojisi ile sistemin uzun süre dayanıklı ve güvenilir kalması için sadece en iyi bileşenlerin kullanılmasını sağlar. Bu bileşenlerden bazıları: DIGI+ VRM, DRAM aşırı gerilim koruması, ESD Korumalar, yüksek kaliteli 5K-sa katı kapasitörler ve korozyona dirençli paslanmaz çelik arka giriş-çıkış panelidir. Ek olarak, tüm anakartların 1000′in üzerinde cihazla uyumlulukları onaylanmıştır ve uzun süreli güvenilirlik ve kalite sunulmasını garanti etmek için 7000 saati aşan zolu dayanıklılık testlerinden geçerler.
Bu anakartlar, daha hızlı ve kusursuz oyun oturumları için en yeni Intel Gigabit Ethernet ile donatıldılar. İşlemcinin ek yükünü azaltarak oyunlar için daha fazla işlemci gücü kalmasını sağlıyor ve olağanüstü yüksek TCP ve UDP işlem hacmi sunuyor. Fare ile kontrol edilen grafik tabanlı BIOS ise geliştirildi, artık EZ Ayar Sihirbazı-OC ve RAID de içeriyor. Bu araçlar sistem performansını akıllı biçimde ayarlayarak verilerin daha hızlı alınması ve yedeklenmesi için RAID yapılandırmasını düzenliyor.”
Mausun orta tuşu ile neler yapabileceğinizi öğrendiğinizde, onu daha çok seveceksiniz!
Maus‘un orta tuşu, sayfaları kaydırmaktan fazlasını yapabilir.
Aslında orta tuşun birçok görevi var. Bu işlevlere elbette farklı yollardan ulaşmanız mümkün, ancak orta tuşu kullanarak işinizi bir miktar hızlandırabilirsiniz.
Web tarayıcınızda orta tuş
İster Chrome olsun, ister Firefox veya Internet Explorer, orta tuşla birçok işlemi daha hızlı yapabilirsiniz.
– Bir sekmeye orta tıklayarak onu kapatabilirsiniz.
– Bağlantılara orta tıklayarak onları yeni sekmede açabilirsiniz.
– Yer imleri çubuğundaki bir klasöre orta tıklayarak tüm yer imlerini bir defada açabilirsiniz.
– Bir web sayfasına orta tıklayarak otomatik kaydırmayı etkinleştirebilirsiniz.
– Firefox’ta about:config altında bulunan middlemouse:paste işlevini etkinleştirerek, orta tuşu metin yapıştırmakta kullanabilirsiniz.
Eklentilerle daha fazlasını elde etmeniz mümkün olabilir, ancak bu saydığımız işlevler çoğu web tarayıcısına entegre edilmiştir.
Windows ve Linux’taki orta tuş kısayolları
Windows’ta orta tuş
Web tarayıcılarının yanında Windows da orta tuş için bazı kısayollar sunuyor.
– Görev çubuğundaki bir programın simgesine orta tıklayarak onun yeni bir kopyasını çalıştırabilirsiniz.
– Bir programı kapatmak için fareyi görev çubuğundaki simgesinin üzerine sürükleyip, orta tıklayabilirsiniz.
– Microsoft Office’te bir belgeye orta tıklayarak otomatik kaydırmayı etkinleştirebilirsiniz.
AutoHotkey gibi bir uygulama kullanarak orta tuşa istediğiniz işlevi her zaman atayabilirsiniz. Farenizle gelen üçüncü parti yazılımlar varsa, bu yazılımı kullanarak da birtakım kişiselleştirmeler yapabilirsiniz.
Linux’ta orta tuş
Bir orta tuş işleviyle ünlü olan Linux’u saymadan geçmek olmazdı. Linux’ta herhangi bir metin kutucuğuna orta tıkladığınızda, daha önce panoya kopyalamış olduğunuz metni yapıştırabilirsiniz. Bu kısayol, çoğu uygulamada çalışıyor ve son derece pratik.
Windows xp emekliye ayıran Microsoft ‘tan sonra dolandırıcılar iş başına geçti , değişik güncelemeler ve xp ye iyi gelecek yamalar görürseniz inanmayın , savunmasız kalan Windows Xp şimdi ne olacak .
Çünkü söylenenlere bakılırsa 300 milyonu aşkın kullanıcısı var . Sosyal medya üzerinden gönderdikleri mesajlarla XP kullanıcılarına yeni güncellemeler veya anti-virüs uygulamaları görünümünde kötü amaçlı yazılımlar gönderen hackerlar, bu taktikleri işe yaradığı taktirde planlarının bir sonraki aşamasına geçiyorlar. Uygulamanın kurulduğu bilgisayarda virüs bulunduğuna dair uyarılar ortaya çıkmaya başlıyor ve kullanıcılara bu virüsten kurtulmak için satın alabilecekleri farklı programların reklamı yapılıyor. Bilgisayarlarında virüs bulunduğuna inanıp reklamı yapılan bu programları satın alan kullanıcılar, sadece bilgisayarlarına daha fazla kötü amaçlı yazılımın girmesine imkan sağlamış oluyorlar.
Siz siz olun bilgisayarınızı olur olmaz güncellemelerle ve virüs tarayıcıları yüklemeyin .
Dünyada halen USB 3.0’a alışmaya çalışırken, yeni nesil USB mucizeler yaratmaya geliyor.
Son bilgilere göre en son cihazlardaki USB 3 mini ve micro B bağlantılarına ayak uydurdunuz mu, bilmiyoruz. Ama bir sonraki nesil konektör, tasarlanmaya başladı bile. Henüz onun nasıl görüneceğini bilmiyoruz, çünkü henüz prototipten öteye gitmiş değil. Ancak bildiğimiz, yeni konektör’ün iki yönde de bağlanabileceği, bir başka deyiş ile çevrilebilir olacağı.
Yazımızda ismini sıkça anacağımız USB Implementers Forum’dan Jeff Ravencraft, yeni bağlantıyı şu sözcüklerle tarif ediyor: “Kablonun yönü veya hangi ucunu taktığınız konusunda endişe etmenize gerek kalmayacak. Her türlü çalışacak. A veya B tür kablo kullanmanızın da bir önemi kalmayacak.” Yeni konektör, USB micro B bağlantısına benzer bir boyutta olacak. Bu sayede telefonunuzdaki soket, onun üzerinde gereksiz yer kaplamayacak.
Ravencraft, akıllı telefon, tablet ve PC üreticilerinin yeni konektör’ü kullanmaya hazırlandıklarını söylüyor.
Konektör, Avrupa Birliği ve Çin’de telefonlar için onaylı şarj standartları arasına da girecek.
Her telefon için yeni bir kablo satın almanız gerekmeyecek çünkü USB micro B ve USB C’yi bir arada kullanmanızı sağlayacak adaptörler ortaya çıkacak.
