Görüsmeler ve Çözüm Arayıslari
KKTC’nin ilanından sonra Kıbrıs Türk tarafiadına 2 Ocak1984’te KKTC Cumhurbaskani Rauf Denktas tarafından Rum yönetimine bir iyiniyet önerisi sunulmustur. Bu öneride Maras ve Lefkosa Havaalanı’nın açılması kayıp sahıslar komitesinin çalısmaya baslaması iki tarafın çesitli alanlarda karsılıkliiliskilerini gelistirmesi gibi konular yer almaktaydı bu öneri Rum Yönetimince reddedildi. Daha sonra BM Genel Sekreteri taraflara Ocak 85 belgesi olarak bilinen iki toplumlu iki bölgleli federayon önerisini sundu ve Rumlar bunu da reddetti. Viyana’da ve New York’ta Denktas ve Kyprianou’nun da katılımlariile BM Genel Sekreteri’nin gözetiminde gerçeklesen görüsme sonucunda BM Genel Sekreteri ile özel temsilcilerinin hazırladıklaribaska bir belge (Draft Framework Agreement) ortaya çıktı. O zamanki BM Genel Sekreteri Javier Pérez de Cuéllar iki tarafida belgeyi imzalamak üzere BM’e çagırdı. Bu belgeye de 29 Mart (1986) belgesi dendi. Belge Kıbrıs’ta iki toplumlu iki bölgeli federal bir Cumhuriyet kurulmasıniöngörüyordu. Denktas kabul ettigini açıklarken Rum Yönetimi Lideri Kyprianou belgeyi reddetti. Bunun sonucunda BM Genel Sekreteri BM Güvenlik Konseyi’ne sunmus oldugu raporda (S/18/02) BM girisimlerinin çıkmaza girmesinin sorumlusu olarak Rum tarafınigösterdi. 1988 yılında Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaskanlıgiseçimleri yapıldive Kipriyanu seçimi kaybetti. Yerine Yorgo Vassiliu geçti. Bunun üzerine KKTC CumhurbaskaniDenktas yeni bir paket hazırlayıp Vassiliu’ya sundu. Belge Kıbrıs’ta Rumlarla Türkler arasında bir güven ortamiyaratılmasiiçin çagrıda bulunuyor karsılıkliisbirliginin artırılmasive gelistirilmesini öneriyordu. Bu belge de reddedildi ve toplumlararasigörüsmeler devam etti. KKTC CumhurbaskaniDenktas’ın 1988 tarihli son iyi niyet önerilerinden sonra 19 Temmuz 1989 tarihinde Rum kadınların KKTC sınırlarınidelme eylemine kadar görüsmeler devam etti ve bu sınır delme eylemiyle görüsmeler kesintiye ugradı. Sonrsında görüsmeler yeniden baslatılmaya çalısılsada Birlesmis Milletler’in paketleri her iki tarafın da onayiolmadan sunmalarisonrasında yeniden kesintiye ugradı. Durumu degerlendirmek için olaganüstü toplanan KKTC Meclisi ise 23 Agustos 1989 kararlarınialdı. Kararda; iki kesimlilik siyasi esitlik Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi Kıbrıs Türk halkının temel haklariolarak sıralanılıyordu. BM Genel Sekreteri Javier Pérez de Cuéllar gözetiminde yapılan görüsmeler çıkmaza girmesi sonrasında BM Güvenlik Konseyi 12 Mart 1990’da 649 sayılı 11 Ekim 1991’de 716 ve 10 Nisan 1992’de 750 sayılikararlarialdı. Bu kararların ortak noktası; Kıbrıs sorununun çözümünün bagımsızlıgive toprak bütünlügü güvence altına alınmıs tek egemenligi bulunan tek vatandaslılık temellerine dayalı siyasi olarak esit iki toplumlu iki kesimli bir federasyon öngörmesiydi. Görüsmeler 1992 yılında tekrar basladı. Zamanın BM Genel Sekreteri Boutros Boutros-Ghali taraflara kendi adıyla anılan bir harita ve çözüm planisundu. Kıbrıs Türk tarafiharitaya non-paper yani harita olmayan harita adıniverdi. Çünkü bu haritaya göre Türk tarafına %28.2 oranında toprak bırakılıyor 37 Türk köyünün ve Güzelyurt’un Rumlara verilmesi isteniyor Karpaz’da bir Rum kanton bölgesi olusturulmasive Rum göçmenlerin kuzeye dönmesi öngörülüyordu. Türk tarafibunu reddetti. 100 maddelik çözüm planının 91’ini Türk tarafikabul ettigini açıklarken Rum tarafireddetti. Fikirler Dizisi diverilen çözüm planiönemi Avrupa Birligi konusunun ancak bir çözümden sonra gündeme gelebilecegi bu konunun iki halkın ayrireferandumuna sunulacagı esitlik ilkelerine dayalı Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin oldugu federal bir çözüm önermesi ve merkezi devletin zayıf olmasiidi. New York’ta yapılan 1. ve 2. tur görüsmelerde diplomatik teamüllere esitlige ve demokratik müzakere yöntemine ters görüsmeler Gali Haritasive planının Türk tarafına empoze edilmek istenmesi karsısında KKTC Meclisi 31 Temmuz 1992 tarihli kararialdive Kıbrıs’ta ancak Kıbrıs Türk halkının kabul edecegi bir çözümün geçerli olacagı BM Genel Sekreteri’nin taraflara çözüm empoze edemeyecegini vurguladı. 1993′de BM Genel Sekreteri Boutros Boutros-Ghali tarafından bu sefer Güven YaratıciÖnlemler adialtında baska bir belge hazırladı. Belgeye göre Maras (Kıbrıs) kenti ve Lefkosa UluslararasiHavaalanı’nın iki toplumun yararına açılmasınive iki toplum arasındaki temas ve isbirliginin saglanmasıniamaçlıyordu. Bu belge de Rum tarafınca KKTC’nin tanımasına ve ekonomik ambargoların kalkmasına imkân saglayacak bahanesiyle reddedildi. 1993 yılında Rum Kesimi’nden yapılan baskanlık seçimlerini bu kez Klerides kazandive AB konusunu gündeme getirerek Kıbrıs sorununun bu çerçevede çözümlenebilecegini ortaya attı. Rum Yönetimi Yunanistan’la ortak bir askerî anlasma imzalayıp sürekli silahlanmaya milyonlarca dolar harcamaya basladı. Son olarak Rusya’dan S-300 füzeleri satın alıp bunu adadaki Türk askerine karsikoz olarak kullanmayidenedi. Fakat girisimler neticesinde bu füzeler adaya gelemedi ve 1998 yılında S-300 füzeleri Girit’e konuslandırıldı. Rumların tek yönlü AB üyeligi müracaatının ardından daha da karmasık bir hal alan Kıbrıs görüsmeleri 1995-1997 yıllariarasında adaya gelen çesitli diplomatlar vasıtasıyla devam etti. Basta ABD ve İngiltere olmak üzere birçok ülke Kıbrıs’taki gelismelerden haberdar olmak ve olasibir anlasmaya katkisaglamak amacıyla adaya özel temsilci gönderdi. Bu çerçevede KKTC CumhurbaskaniRauf Raif Denktas’ın görüsmeler sürecine yeni bir ivme kazandırmak amacıyla Rum tarafına yapmıs oldugu öneri ve girisimler Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Glafkos Klerides tarafından görüsmeler için gerekli zemin olmadıgigerekçesiyle reddedildi. 17 Nisan 1996 tarihinde Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi New York’ta yapılan görüsmede Genel Sekreter’in iyi niyet misyonu (good offices mission) çerçevesinde yürütmekle oldugu çabalara ve iki tarafça üzerinde mutabık kalınan zirve anlasmalaritemelinde bütünlüklü bir anlasmaya varılmasına tam destek verdi Ayniyılın haziranında Denktas BM Genel Sekreteri Boutros Ghali ile İstanbul’da görüstü ve görüsmelerin yeniden baslamasiiçin gerekli yollaritartıstı. Boutros Ghali Clerides ile görüsmesinin ardından yaptıgiaçıklamada iki tarafında kendisinin yeni özel temsilcisi Profesör Han Sung-Joo ve Özel Temsilci YardımcısiGustave Feissel ile çalısmalarının önemine deginir. Bu sekilde hızlanan diplomasi trafigi bir kez daha Rum tarafının uzlasmaz tutumu nedeniyle bir sonuca ulasamadı. Adada gerilim Rum tarafının silahlanma çabalarive KKTC sınırlarına yönelik yaptıklarieylemlerle arttı. Rum tarafının tahrikkar ve provokatif tutumu nedeniyle iki halk arasında var olan güvensizlik daha da arttı.