Dönüşümlü yakıt elde etmek tüm devletler için petrol krizini sona erdirecek gibi.Belkide uçuşa geçen petrol fiyatları bu şekilde ucuzlar.
Yenilik, hava ulaşım araçlarında kullanılacak biyoyakıt üretimini daha verimli hale getirecek.
Pilot proje, pek çok kurak bölgeyi de ilgilendiren, deniz suyu ile yetişen çöl bitkileri üzerinde deneme yapacak.
Boeing ve Birleşik Arap Emirliklerindeki araştırma ortakları, deniz suyundan beslenen çöl bitkilerinden bilinen tüm ham maddelerden daha verimli biyoyakıt üretilebildiğini ortaya koyarak, sürdürülebilir uçak biyoyakıtı geliştirme konusunda önemli bir atılım yaptı.
Abu Dabi’deki Masdar Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’ne bağlı Sürdürülebilir Biyoenerji Araştırma Konsorsiyumu (SBRC), Birleşik Arap Emirlikleri gibi kurak ülkelerde, biyoyakıt bitkilerinin üretimine destek verebilmek için bu projedeki bulguları test edecek.
SBRC Direktörü Dr. Alejandro Rios, “Halofit [tuzlu toprak bitkisi] adı verilen bu bitkiler, jet ve diğer taşıtlarda kullanılabilecek yenilenebilir yakıt kaynağı olarak beklentilerimizin üstünde bir umut vaat ediyor. Birleşik Arap Emirlikleri, dünyanın başka bölgelerinde de uygulanabilme potansiyeli taşıyan, çöl alanlarını ve deniz suyunu inceleme ve sürdürülebilir biyoyakıt hammaddelerini araştırma konusunda lider konumundadır.” dedi.
Boeing, Etihad Havayolları ve Honeywell UOP tarafından finanse edilen SRBC, kendini, tüm kullanım süresi boyunca fosil yakıtlarına kıyasla yüzde 50 ile 80 arasında daha az karbon salınımı yapan sürdürülebilir uçak biyoyakıtının geliştirilmesine ve ticarileştirilmesine adamıştır. Etihad Havayolları Başkanı ve CEO’su James Hogan, “Etihad Havayolları, deniz suyuna dayanıklı bu bitkiler üzerinde yapılan araştırma sonuçlarından oldukça memnundur. Bu, çevremize uygun, yenilenebilir bir bitki kaynağından, gerçek anlamda sürdürülebilir bir uçak yakıtı geliştirme konusunda gerçek bir ilerlemedir” açıklamasında bulundu.
Halofit tohumları biyoyakıt üretimine uygun yağ içermektedir. SBRC araştırması, tüm bu ağaçsı bitkilerin pek çok hammaddeden daha verimli bir şekilde biyoyakıta dönüştürülebildiğini ortaya çıkardı.
Gelecek sene, SBRC bilim adamları Abu Dabi’nin tuzlu topraklarına iki ayrı halofit ekimi yaparak bir ekosistem denemesi yapacak.
Balık veya karides çiftliğinden çıkan atık deniz suyu tarafından beslenecek halofitler, büyürken suyu da temizleyecek. Bu su, okyanusa dökülmeden önce mangrov tarlasına akıtılacak. Her iki bitki de SBRC araştırması bulguları kullanılarak uçak biyoyakıtına dönüştürülebilecek. Dr. Rios’a göre “Dünyadaki suyun yüzde 97’sinin okyanuslarla, karanın ise yüzde 20’sinin çöllerden oluştuğu göz önünde bulundurulursa bu projenin küresel bir etkisi olacak.”
Boeing Ortadoğu Başkanı Jeffrey Johnson, “Boeing, uçak karbon emisyonlarının azaltılmasına çare bulmak konusunda kararlıdır ve sürdürülebilir uçak biyoyakıtı bu stratejimizin en önemli bileşenidir. Masdar Enstitüsü’nün biyoyakıt araştırması çok büyük bir potansiyel göstermektedir ve biz Abu Dabi’nin bu önemli alandaki liderliğini ve yenilikçiliğini alkışlıyoruz” dedi.
Başarısı Dünya Geleceğin Enerjisi Zirvesi’nde (World Future Energy Summit) duyurulan SBRC araştırması, Abu Dabi’deki sürdürülebilir uçak biyoyakıtı endüstrisine ivme kazandırmayı sürdürmektedir.
ileriki zamanda yapılan çalışmalar gelecek için çok önemli,Yenilik, hava ulaşım araçlarında kullanılacak biyoyakıt üretimini daha verimli hale getirecek.
Pilot proje, pek çok kurak bölgeyi de ilgilendiren, deniz suyu ile yetişen çöl bitkileri üzerinde deneme yapacak.
Boeing ve Birleşik Arap Emirliklerindeki araştırma ortakları, deniz suyundan beslenen çöl bitkilerinden bilinen tüm hammaddelerden daha verimli biyoyakıt üretilebildiğini ortaya koyarak, sürdürülebilir uçak biyoyakıtı geliştirme konusunda önemli bir atılım yaptı.
Abu Dabi’deki Masdar Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’ne bağlı Sürdürülebilir Biyoenerji Araştırma Konsorsiyumu (SBRC), Birleşik Arap Emirlikleri gibi kurak ülkelerde, biyoyakıt bitkilerinin üretimine destek verebilmek için bu projedeki bulguları test edecek.
SBRC Direktörü Dr. Alejandro Rios, “Halofit [tuzlu toprak bitkisi] adı verilen bu bitkiler, jet ve diğer taşıtlarda kullanılabilecek yenilenebilir yakıt kaynağı olarak beklentilerimizin üstünde bir umut vaat ediyor. Birleşik Arap Emirlikleri, dünyanın başka bölgelerinde de uygulanabilme potansiyeli taşıyan, çöl alanlarını ve deniz suyunu inceleme ve sürdürülebilir biyoyakıt hammaddelerini araştırma konusunda lider konumundadır.” dedi.
Boeing, Etihad Havayolları ve Honeywell UOP tarafından finanse edilen SRBC, kendini, tüm kullanım süresi boyunca fosil yakıtlarına kıyasla yüzde 50 ile 80 arasında daha az karbon salınımı yapan sürdürülebilir uçak biyoyakıtının geliştirilmesine ve ticarileştirilmesine adamıştır. Etihad Havayolları Başkanı ve CEO’su James Hogan, “Etihad Havayolları, deniz suyuna dayanıklı bu bitkiler üzerinde yapılan araştırma sonuçlarından oldukça memnundur. Bu, çevremize uygun, yenilenebilir bir bitki kaynağından, gerçek anlamda sürdürülebilir bir uçak yakıtı geliştirme konusunda gerçek bir ilerlemedir” açıklamasında bulundu.
Halofit tohumları biyoyakıt üretimine uygun yağ içermektedir. SBRC araştırması, tüm bu ağaçsı bitkilerin pek çok hammaddeden daha verimli bir şekilde biyoyakıta dönüştürülebildiğini ortaya çıkardı.
Gelecek sene, SBRC bilim adamları Abu Dabi’nin tuzlu topraklarına iki ayrı halofit ekimi yaparak bir ekosistem denemesi yapacak.
Balık veya karides çiftliğinden çıkan atık deniz suyu tarafından beslenecek halofitler, büyürken suyu da temizleyecek. Bu su, okyanusa dökülmeden önce mangrov tarlasına akıtılacak. Her iki bitki de SBRC araştırması bulguları kullanılarak uçak biyoyakıtına dönüştürülebilecek. Dr. Rios’a göre “Dünyadaki suyun yüzde 97’sinin okyanuslarla, karanın ise yüzde 20’sinin çöllerden oluştuğu göz önünde bulundurulursa bu projenin küresel bir etkisi olacak.”
Boeing Ortadoğu Başkanı Jeffrey Johnson, “Boeing, uçak karbon emisyonlarının azaltılmasına çare bulmak konusunda kararlıdır ve sürdürülebilir uçak biyoyakıtı bu stratejimizin en önemli bileşenidir. Masdar Enstitüsü’nün biyoyakıt araştırması çok büyük bir potansiyel göstermektedir ve biz Abu Dabi’nin bu önemli alandaki liderliğini ve yenilikçiliğini alkışlıyoruz” dedi.
Başarısı Dünya Geleceğin Enerjisi Zirvesi’nde (World Future Energy Summit) duyurulan SBRC araştırması, Abu Dabi’deki sürdürülebilir uçak biyoyakıtı endüstrisine ivme kazandırmayı sürdürmektedir.
Etihad Havayolları, 18 Ocak tarihinde BAE’de rafine edilen biyoyakıt ile kısmen güçlendirilmiş Boeing 777-300ER (uzatılmış menzil) ile bir gösteri uçuşu gerçekleştirdi.
19 Ocak’ta, Boeing, Masdar Enstitüsü ve diğer ortaklar, biyoyakıt araştırması, hammadde üretimi ve arıtma kapasitesinde gelişim sağlamak amacıyla BIOjet Abu Dabi: Sürdürülebilirliğe Giden Uçuş Rotası adı verilen bir girişim başlattı.